ikinci bölüm

0 0 0
                                    

kimoldugumubilme: Sonunda seni buldum!

Kim olduğunu bilmediğim için cevap vermeyi düşünmüyordum. Böyle numaralar eskide kalmamış mıydı? Bu mesaja cevap verip oltaya düşmem gerekiyordu sanırım fakat yapmadım. Mesajı görmezden gelerek arkadaşlarımızla olan grubumuzda yazılanları okudum. Bir süre sonra iyice yorulduğumu fark edip uyumaya karar verdim.

Kulaklığımı takıp şarkı dinleyerek uyumayı seviyordum. O yüzden de kendime güzel bir şarkı listesi seçip yatağa yerleştim. Alarmımı da kurduktan sonra şarkıyı başlattım. Çok geçmeden uykuya dalmıştım.

Sabahları alarm çalmadan iki-üç dakika önce uyanmak gibi bir huyum vardı. Vücudumun nasıl bir biyolojik saati olduğuna hala aklım ermiyordu. Boşu boşuna alarm kuruyormuş gibi hissediyordum fakat kurmadığım zaman da hiç uyanamıyordum.

Gözlerimi açtığımda ortalık aydınlanmış ve güneş ışıkları odama giriyordu. Telefonuma baktığımda alarmının çalmasına dört dakika olduğunu gördüm. Yatakta doğrulup ayaklarımı yere sarkıttım. Yere bakmadan ayaklarımla yoklayarak terliklerimi buldum.

Önce banyoya gidip yüzümü yıkayıp kendime geldim. Sonrasında odama geri döndüm. Çantamı hazırlarken alarmım çaldı. Alarmı kapattıktan sonra işime geri döndüm. Üzerimi de giyindikten sonra mutfağa geçip okulda yemek için sandviç hazırladım. Sabahları uyanır uyanmaz canım bir şeyler yemek istemiyordu.

Ayakkabılarımı giydim ve durağa gitmek üzere evden çıktım. Babam iş seyahatinden henüz dönmemişti. O yüzden de okula otobüsle gidecektim. Durağa gidince çok geçmeden otobüs geldi ve bindim. Tıklım tıklım olan otobüsten bir an önce inmek için dakika saymaya başladım. Yaklaşık on dakika sonra okula yakın durağa geldim ve otobüsten indim.

Okula girdim ve bahçede yürürken bizimkilerin nerede olduğunu öğrenmek için gruba baktığımda hepsinin şu an derste olduğunu gördüm. Benim dersimin başlamasına daha yarım saat vardı. En iyisi kantine oturup bir çay içmekti.

Kantine girdiğimde iki masa boştu. Hemen gidip masaya eşyalarımı bıraktım ve çantamdan cüzdanımı çıkardım. Çay almak için birkaç kişiden oluşan sıraya girdim ve beklemeye başladım. Sıra bana geldiğinde çayımı alıp masama döndüm.

Çayımı içip telefonumla uğraşırken karşıdan Ekin'in geldiğini gördüm. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda bana gülümsedi ve "Merhaba, burası boşsa oturabilir miyim?" diyerek boş sandalyeyi gösterdi. Ben de gülümseyip kafamı olumlu anlamda salladım. Bu hareketimin üzerine çok geçmeden sandalyeyi çekip oturdu.

"Bizim okulda olduğunu bilmiyordum." diyerek bir konuşma başlattım.

"Ben de senin burda olduğunu bilmiyordum. O yüzden de masada oturanın sen olduğundan emin olamadım." diyip güldü.

Elinde kalın bir kitap vardı. Kitabın adını gördüğümde hukuk okuduğunu anladım. Daha dersimin başlamasına on dakika vardı. Biraz sohbet etmekten zarar gelmezdi.

"Hukuk mu okuyorsun?" sorumu duyduğunda başını kitaptan kaldırdı ve gözlerime baktı. "Evet. Okumaya çalışıyorum desem daha doğru olur. Okumak kazanmaktan daha zor derlerdi, doğruymuş." diyip gülümsedi.

"Tahmin edebiliyorum. Gerçekten zor bir bölüm. Kaçıncı sınıfsın?"

"İkinci sınıfım. Sen hangi bölümdesin?"

"Ben mimarlık okuyorum. Bir hukuk olmasa da mimarlığın da hatrı sayılır bir zorluğu mevcut." diyip güldüm.

"O zaman sana da bol şans. Benim şimdi dersim var kalkmam gerekiyor. Sana da iyi dersler." diyip sandalyesini iterek ayağa kalktı. Başımla onaylayıp gülümsedim.

Kısa bir süre daha oturduktan sonra ben de derse gitmek için masadan kalktım. Dersimin olduğu sınıfa ilerlerken Instagram'dan bir bildirim daha geldi.

kimoldugumubilme: Sedef, bu kadar güzel olmamalısın.

Herkese selam, ilk hikayem ve oldukça heyecanlıyım. Okuyanlardan kısa da olsa bir yorum rica ediyorum ki ona göre ilerleyebileyim. Şimdiden teşekkür ederim :)
-İrem

SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin