2
Yıldıza basmayı ve Yorum yapmayı unutmayın.
Kitabımın yeni kapağını tasarlayan ve yapan Bataklikyakamozu ' na teşekkürler :)
iyi okumalar...
Uyandığımızda sabah saat altı buçuktu. Hızla üniformalarımızı giyip içtima ya indik, Hızlı bir içtimadan sonra hep beraber kafetertyaya çıktık.
Benim için ayırılan yere oturduğumda yanımada Alparslan komutanım oturmuştu. Kafasını hafif bana çevirip "Günaydın Asena" baş selamı verip "Günaydın komutanım"
Dirseklerini masaya yaslayıp "Rahat uyudunuzmu?" diye sordu mesafeli sesiyle "Evet komutanım" kafasını olumlu anlamda sallayıp "Güzel" dedi.
Albayın masaya gelmesiyle topluca ayağa kalkmıştık "Günaydın Tim!"
"Sağ olun komutanım!"
"Oturun"
Gözlerini her birimizde gezdirip "İlk geceniz nasıldı?" Gökalp rahatsızca yerinde kıpırdandı, Tolgaya baktığımda oda aynı şekilde kafasını tabağına eğip çatalıyla önüne aldığı peynir ile oynuyordu.
Kimseden ses çıkmayınca Timur Komutan "İyiydi komutanım" diyerek çatalına taktığı zeytini ağzına götürdü.
"Bir mukağat felan yoktur inşallah" Orhan Albay gözlerini Tolga ve Gökalpte biraz oyaladı "Burası hiçbir birliğe benzemez gençler, Adınızın olmadığı hiçbir olayda burnunuzda olmasın" Önündeki mendil ile ağızını silip ayağa kalktı, Hepimiz tekrar ayağa kalkacakken eliyle 'Oturun' işareti yaptı.
Albay yanımızdan ayrılınca Ulaş gözlerini bizim üzerimizde gezdirdi. Bunun anlamı genelde 'Yalnız kalmamız kalmamız lazım' bu anlama geliyordu.
Demekki dün gece Ulaş Tolga ve Gökalp üçlüsü Karargahta bir şeye tanıklık etmişlerdi, Üstüne bu sabah Albayın durduk yere gelip bize saçma nasihatler vermeside bu şüphemi destekliyordu.
Timur komutan ayağa kalkıp "Gökalp, Tolga, Çakıl, Ulaş, Asena, Atalay, Han kalk!" Gelen komut ile hepimiz ayağa kalkmıştık, "Dışarı!" Önden Han çıkarken peşinden Tolga, Gökalp, Çakıl ve Ulaş çıkıştı. Timur komutan geçmem için kenidini geri çekmişti, Tam kapıdan çıkacağım sırada.
Alparslan Timur komutanıma yönelik "Artık bir bütün olduk Timur, Bir şey konuşulacaksa hep beraber konuşulacak" son kelimelerinde gözlerini tabağından alıp Timur komutanın gözlerine dikti.
"Bir bütün olduğumuzu düşünmüyouz! Aksine bütün olmak istiyorsak önce birbirimize şeffaf olmamız lazım ki ben burada şeffaf hiçbir şey göremiyorum!" ardından bana dönüp elini belime koyup "Yürü Asena" demişti
Son gördüğüm şey Alparslan komutanın sinirli yüzüydü, Gözleri ise Timur komutanın belimde olan elindeydi, Elindeki çatalı sıkmayı bırakıp tabağa doğru fırlattı.
Yanımızdan Rüzgar gibi geçip Odasının yolunu tuttu.
Bizde hızla dış kapıya doğru gidip dışarı çıktık, Soluma döndüğümde bizim timin köşede banklara oturmuş sigara içtiğini gördüm. Onlara doğru yönelip Gökalp ile Tolganın arasındaki boşluğa oturdum.
Han elindeki paketi bana doğru uzatıp "Alın komutanım, Kafayı yerken iyi gidiyor" yine ciddi durumu şakaya vurdurup bizi güldürmeye çalışıyordu.
İçinden bir dal alıp dudaklarımın arasına koydum, Gökalp cebinden çakmağını çıkartıp ucunu alevledi, Koca bir dumanı ciğerlerime hapsedip geri bıraktım.
"Bizi buraya boş yere getirmediler" Tolga dalgın gözlerini bir saniye bile yerden kaldırmadan konuşup "Bir şeyler dönüyor, Bizi bu Karargaha hapsettiler!" hızla yerinden kalkıp yanımızda volta atmaya başladı, farkındaydık bizi buraya Operasyon için getirmemişlerdi.
Tolga bir dal daha sigara yakınca Gökalp gergince konuşmaya başladı "Dün gece yatakhanenin önünden biri geçti" kafasını kaldırıp hepimize tek tek baktı "Buradalar ve bir daha çıkışları olmayacak, Bunu tam bizim kapının önünde söylediler! Duyurmaya çalışıyorlar" ellerini saçlarına geçirip "Kafayı yiyeceğim!" diye bağırdı.
Çakıl gözlerini bana çevirip "Asena, Bizim kapının önünden de sesler geldi hatırlasana!" sanki yeni aklına gelmiş gibi "Bir sabah uyandıklarında, hepsi Rehinemiz olarak sandalyelerde bağlı bir şekilde uyanacaklar. Bunu dediler!" evet şu an tamamen kesinleşti biri bizimle büyük taşşak geçiyordu.
"Önce bir sakin olun! Kimse bir şeyleri kesinleştirmeden bir harekette bulunmayacaksınız" kimseden ses çıkmayınca "Duydunuzmu lan beni!"
"Tamam komutanımda! Herifler dibimize kadar girdiler!" Han sonunda dayanamamıştı "Kan timide bu işin içinde olmasın?" Vücudum şüphe ile kasıldı. Bizim aynı operasyona baş koyacağımız adamlar bizim sonumuzu yazmazlardı değilmi?
Elimdeki izmariti yere atıp üstüne bastım. Daha sonra Timden uzaklaşıp ormanlık alana doğru yürümeye başladım. Bir süre sonra koluma değen elle durdum "Atalay tek dolaşmasın sende git dedi" Yanımda bir adet nefes nefese kalmış Çakıl duruyordu.
"Benimi vuracaklarmış Çakıl?" deyip güldüm.
"Beklerim Asena" Sesi neşeli değildi, Tedirgindi.
Derin bir nefes alıp cebimden sigara paketimi çıkarttım. Bir dalı dudaklarıma götürüp, ucunu siyah Zippo çakmağımla tutuşturdum. İkimizde konuşmadan öylece ormanda yürüyorduk.
Biraz daha ilerlediğimizde çalıların arasından fısıltıyla bir konuşma sesi ilişti kulaklarımıza. Çakıla sessiz ol işareti yaptıktan sonra sessin ne taraftan geldiğini anlamaya çalıştım. Tam çaprazımızdaki ağaçların arkasında iki kişi hararetli bir sohbetin içerisindelerdi.
"Asena olmaz diyorum sana! Kız zeki nerde ne olay dönüyor anlıyor." Bu Akgün'ün sesiydi. Cevap olarak duyduğum ses beni hiçte şaşırtmamıştı.
"Çakıl'mı olsun yani?" histerik bir kahkaha atıp "Lan Çakıl diyorsun Çakıl!" elindeki sigarasından bir nefes çekip "Görmedin mi Atalay kıza nasıl bakıyor?"
"Gördüm! Ama senin görmediğin şey Asena bizi yer! Biz ona hiçbir şey yapamayız kadının gözleri kulakları açık!" sağ ol hayatım beni övüyorsun.
"Çoktan geçti o tren Akgün" Rahat bir tavır vardı sesinde.
"Ne demek geçti?"
"Asena'yı yardımcım olarak seçtim bile"
"Hay ben senin yapacağın işin amını yolunu sikeyim! Kafasız it!"
"Akgün! Kolay olacak inan bana, Sadece biraz yakın davranıp onu tamamen avucuma alacağım" Nedense yutkunamamıştım.
Ondan böyle bir atak bekliyorduk ama bu kadar erken değildi! Beni kendine aşık edip maşası olarak kullanacaklardı. İçim büyük bir kahkaha atma isteği ile doldu.
Konuşma bittiğinde, Konuşmanın başında açtığım kayıt cihazını kapattım. Hadi oyun başlasındı o zaman!
Sessiz bir şekilde Karargaha dönüp ses kayıtını Time dinlettik.
Atalay sinirle "İflahını siktiğim! Aklınca bize Oyun kuracak Kahpenin yavrusu!"
Tolga ona katılarak "Görsün bakalım onunla kedinin fareyle oynadığı gibi nasıl oynuyoruz!"
....
Merhabaaa bölümü yeniden yazdım! umarım beğenirsinizz
Alparslan neyin peşinde?
bu arada bölüm kısa değil burda tam 6 kitap sayfası var!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matem kurşunu
ChickLitİki farklı, Bölgesinde başarılı Timler bir operasyon için bir araya getiriliyorlar. Ve bu operasyondan sonra Timlerin kalıcı olarak bir arada çalışmaısı tek bir Tim olarak operasyonları yürütmesi kararı alınıyor. Asena sınır dışına, Terör örgütü üy...