Yanlış Emir

299 28 14
                                    

Natasha Romanoff ve James Barnes sorgu odasında duruyorlardı, tavırları soğuk ve soğuktan başka bir şey değildi.  Metal masanın arkasında oturan kadın sakin ve soğuktu. Buz ve su birbirinden tamamen farklı.

Nick Fury sorgu odasının aynasının arkasındaydı aynanın arkası görünmesede Natasha onun orada olduğunu biliyordu. Karşısındaki stajere aldırmadan gözlerini

"Örümcek'e ne yaptın?"  Önce Natasha konuştu, sesi Nick Fury'yi bile etkiledi.

Karşısındaki stajer hiçbir şey söylemedi, bunun yerine dudaklarında çarpık bir gülümseme belirdi. Ajanın kahverengi saçları sırtından aşağı iniyor, uçlarındaki siyah takım elbisesine karışıyordu.

"Ona ne yaptın!?"

"Black Widow ve Winter Soldier'ın oğlu, dünyadaki en güçlü güç olacaktı. Ancak HYDRA fikrini değiştirmişti; örümcek geni."

"Yani, Örümcek gerçekten de %50 örümcek mi?" Bucky alaycı bir mizahla sordu.  Ses tonuna ve yüz ifadesine rağmen, gözlerinde her HYDRA ajanında olan sıkı bir öfke vardı.

"Bir gen verin ya da alın. Örümcek ya da Peter, eminim ki onunla tanışmışsınızdır, öyle ya da böyle tam olarak %50 örümcek." diye omuz silkti stajer ajan.

"DNA'sı nasıl böyle hayatta kalabiliyor? Bağışıklık sistemi bunu nasıl kaldırabiliyor?" diye sordu Natasha,

"X-geni. O gen... uyandırıldığında, diğer genler bir insan-örümcek melezi yaratacak şekilde birbirlerine kalıplandılar." diye açıkladı stajer ajan. "X geni, HYDRA'nın örümceğini canlı ve hayatta tutan tek şey."

"O HYDRA'NIN örümceği değil. O Peter Benjamin Romanoff-Barnes. Aksini düşünme bile!" diye tehdit etti Bucky, ajanın sırıtışının artmasını izlerken.  Bucky, hemen arkasında Natasha ile birlikte sorgu odasından ayrıldı.

****

Clint Barton, nam-ı diğer Hawkeye, patates kızartması kızartırken neşeli bir melodi mırıldanıyordu.  Steve süper Amerikan hamburgeri yapıyordu.  Wanda meyveleri kesiyordu ve Vision ile  en son okudukları kitap hakkında konuşuyorlardı.

Peter FRIDAY'in tavsiyesine uyarak mutfağa gitti. Peter içeride kimsenin olmamasını umuyordu, böylece gizlice yiyecek bir şeyler çalabilirdi. Yenilmezler"in HYDRA'ya kıyasla ne kadar sert olduğunu bilmiyordu, bu yüzden Peter yiyecek stoklamaya karar verdi.

"Merhaba" diye bir ses Peter'ı ürküttü.  Kafasında sarı\turuncu bir taş olan kırmızı tenli bir adam onunla konuşuyordu. "Ben Vision'ım."

"Ben Steve Rodgers" dedi hamburger pişiren, mükemmel dişleriyle gülümseyen kişi. Odadaki diğer iki kişi kendilerini Wanda Maximoff ve Clint Barton olarak tanıttı.

Peter hazırda durarak başını salladı. 

Bu eylem Clint'i korkutmuştu, bu yüzden adam genci yanına çağırdı.  Clint, Peter'a nasıl patates kızartması yapılacağını gösterdi. Peter bunu yaparken kişiliğini de göstermeye başlıyordu. Clint, diğer üçü bakmazken Peter'ın küçük komik hareketler yaptığını ve hatta beceriksiz olduğunu fark etti.

"Peter, bana kendinden bahsetmeye ne dersin? Ya... Gerçeğe karşı gerçek. Sen bana kendin hakkında bir şey anlat, ben de sana kendim hakkında bir şey söyleyeyim" dedi Clint.

Peter sesini kullanmaya çalışarak başını salladı. Biraz cızırtılı olmasına rağmen, Peter'ın sesi konuştukça normal bir duruma geliyordu. İlk başta, Peter sadece hızlı cümlelerle konuştu. Ama Clint'le biraz daha konuştuktan sonra adam, gencin isterse geveze olabileceğini fark etti. Clint bu gerçeğe sinirlenmedi, bunun yerine harika birşey keşfettiğini düşündü. Kısa süre sonra şeflerin beşi de birbirleriyle konuşmaya başladı.

"Bütün yemekler yendi mi?"  Steve burgerleri bitirmelerini istedi.  Diğerleri başını salladı ve Steve tezgaha boş tabakları koymaya başladı. Wanda herkesi film izlemek için çağırmaya giderken, Peter Steve'in verdiği filmi televizyona koymaya çalıştı.

Yenilmezler oturma odasında hep birlikte film izliyorlardı, Natasha ve Bucky hala ortalıkta yoktu.

Peter her ne kadar akıllı olsada, daha önce bu kadar yakından televizyon görmemişti. Peter özellikle yediği yemeğe aşık olmuştu. Patates kızartmasını ilk tattığında kendini Valhalla'daymış gibi hissetmişti.

Natasha ve Bucky Rusça tartışarak odaya geldiler. Onlardan başka herkes Peter'ın ayağa kalkıp doğrulduğunu gördü, gözleri ileriye odaklanmıştı.

Şu anda kimse Peter'ı veya Örümcek'in neden ayağa kalktığını anlamadı. Clint'in arkasında kızgın bir Sam vardı, odaya bağırdı. "Biri lütfen Clint'i öldürebilir mi?"

Örümcek bunu bir emir olarak algılayıp,  tabakları temizlemeye çalışan Steve'in önünden bir bıçak kaparak akıcı bir şekilde hareket etti. Örümcek ağ atıcılarını taktı ve yaklaşan herkesi uzaklaştırdı. Bıçağı Clint'in boğazına dayadı, Bucky teleşla "Bırak!" diye emir verdi.

Clint öne doğru tökezlediğinde bıçak yerde takırdadı. Peter, tam olarak ne olduğunu anlamayarak odaya baktı.  Kimse genci durduramadan önce, Peter pencereden atladı, yere çakılmadan önce Peter, New York City'nin ufkunda kaybolan bir ağ fırlattı.

Kaçtı çocuk çok yazık oldu. 🥲
💚

Hydra/Spider-man Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin