Bölüm 9: Mavi

108 10 14
                                    

Selam aşkısı💋💋

💦*

Yiğit Tanyeri'nin ağzından;

Ayaz'ı izlemek kayan bir yıldızı izlemek kadar hayranlık uyandırıcıydı.

Ayaz'a aşık olmak ise kayan o yıldızdan farksız hissettiriyordu.

Sorun değildi, benim için her türlü kabul edilebilir bir insandı. Güldüğü zamanlar mesela, görmüyor kendisini ama kıvrılan dudakları baharı getiriyor, kahkahası dünyadaki en güzel melodi oluyordu.

Karşımda keyifle kahkaha atıyor onu kovalayan köpekten kaçıyordu. Ayakkabılarını çıkarmış,pantolonunu kıvırmıştı ,sıcak kumların üzerinde koşarken güneş onun uzun ve sarı saçlarına yansıyor onu bir periye çeviriyordu.

"Yakalayamazsın ki!" diye bağırdı arkasında durmak bilmeden koşan köpeğe. Şımarık şekilde arkasını dönüp köpeğe dil çıkarttığında aralarında ki farkın azaldığını görüp daha çok koştu. "Ayy,Hoşt be!"

Ben kayaların üzerinde durmuş durduramadığım bir gülümseme ile izliyordum onu. Ağlaması dinince yazın denize girdiğimiz sahile gelmiş onu biraz rahat hissettirmek istemiştim. Ne kadar yansıtmasa, hatta aklından geçirmese bile iyi hissetmediğini ve korktuğunu biliyordum. Beste ,dün Evrim'in ve Ayaz'ın psikoloğa gittiğini söylediğinde artık eve dönmem gerektiğini anlamıştım ama eve dönünce onun babasını ziyaret etmeye gittiğini öğrenmeyi beklemiyordum.

Siyah beyaz tüylü ve epeyce iri cüsseli köpek Ayaz'ı yere devirdiğinde korku ile ayağa kalkıp koşmaya başladım ama adımlarım Ayaz'ın kahkahası ile durdu. Köpek üstünde onunla oyun oynuyordu ve Ayaz çok mutlu görünüyordu. Benim saatlerdir başaramadığımı sahilde bulduğumuz bir köpek başarmıştı. Şaka gibiydi.

Hızla yanına gidip yerde yatan bedenini inceledim, bir şeyi yoktu. Köpek kendini yere onun yanına atmış patilerini üst üste koymuş Ayazı izliyordu.

Yemin ederim kafayı sıyırmak üzereydim, bir köpek rakibimiz eksikti.

Ayaz elini onun tüylerini okşamak için kafasına koymuşken bir yandan da nefesini düzenlemeye çalışıyordu. "İyi misin?" dedim, yere sert düşmüştü bir yeri incitmişte olabilirdi.

"Uzun süre sonra evet." dedi gözlerime sonunda baktığında. Ağladığı için mavi gözleri biraz kızarmış ve şişmişti. Koştuğu için yanaklarıda elma gibi olmuştu. Elimi ona uzattığımda elini uzattı ve onu tutup kaldırdım. Köpek de onunla beraber ayağa kalktı.

"Hasbinallah!" Ayağımla partisine vurdum. "Ne ayaksın oğlum sen?"

Ayaz yeniden güldüğünde temiz olup olmadığını bilmediğimiz köpeğin kafasından öptü. Üstüne yapışan kumları bir yandan sirkelemeye başladı. "Çok tatlı değil mi?" dedi inadıma yaparmış gibi. Köpeğe bakarken gözleri parlıyordu keratanın.

"He he," Geçiştirmek için mırıldandım.

Bir köpeğe bir bana baktı ve güldü. "Aynı sana benziyor..." dedi, yere bakıyor gömleğini temizliyor gibi yapıyordu ama yalandı. Sonra kıkırdadı.

Yani birde gülüyordu?

"Efendim?" dedim kaşlarımı çatıp. "Bu pire torbası ile nerem benziyor acaba?" Köpek düşmanlığım yoktu ama Ayaz benim kırmızı çizgimdi.

"Çok ayıp Yiğit! Seni kınıyorum..." Köpek rahatsız olmuş gibi havladı, Ayaz büyük bir ciddiyetle onu dinlediğinde benim sinirim tepeme çıkıyordu. "Evet köpüş bende öyle düşünüyorum." dedi, köpek kısık kısık havlamaya devam etti. " Aynen."

KARADÜĞÜM- GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin