"ELLIE UYAN ARTIK!"
"Kalktım kalktım bekle geliyorum."Okuldan nefret ediyorum. Okula sadece arkadaşlarımla eğlendiğim için gidiyorum. Ve tabi ki onun için, Matthew, çocukluğumdan beri komşum olduğu için onunla her zaman beraberim. Kardeşim gibi veya daha fazlası, bana zor durumda olduğumda hep yardım ediyor.
Ama ona olan duygularım kardeşten de öte bir şeydi sanırım. Onunla olduğum zamanlar dünyanın en mutlu insanı oluyordum. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Tabi onun için de aynı şey mi geçerlidir...hiç sanmıyorum.
Evimin yakınındaki bir okula gidiyorum. Lise sınavına sağlık sıkıntılarımdan dolayı girememiştim.
"ELLIE ARTIK GELMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUN?"
Bağıran kişi abim, Mike. Ailemizin küçükken öldüklerini söylüyorlar gerçi ben öldüklerini düşünmüyorum. Abim reşit olunca beni yanına aldı ve birlikte yaşıyoruz.
"Geldim."
"Yürü bisiklete."Okula geldim ama son günler olduğu için çok kişi gelmemişti, Matthew bile yoktu. Bende okuldan çıktım.
Bugün sokaklar olduğundan daha sessiz sanki bütün insanlar kaybolmuş gibiydi, ama sahildeki insanlar bu düşüncemi yıkıyorlardı. Geç kalktığım için hiçbir şey yiyemedim o yüzden marketten yemek almaya gittim.
Tam marketin önüne geldiğimde Matthew aradığı için geri döndüm.
"El bunu görmen lazım çabuk konum attığım yere gel!"
"Neyi?"
"Soru sormada gel El. Çabuk gel. Bunu kesinlikle görmen lazım."
"Ne olduğunu söylemeden gelmiyorum. Şuan cidden çok açım ve bir şeyler yemem lazım."
"Burada önceden olmayan garip bir kapı var ve açılmıyor. Hızlı ol."
Garip bir kapı bulmuştu ve önceden orada olmadığını söyledi.
Kapının olduğu yere gittim ama Matthew orada yoktu. Benimle dalga geçtiğini düşündüm.
Tam onu arayacaktım ki kapı bir anda parlamaya başladı, kapının kolunu tuttum ve kapıyı kendime doğru çektim. Gözlerim beyaz ışıktan başka hiçbir şey görmedi. Öldüğümü düşündüm. Gözlerim kendiliğinden kapandı. Açtığımda ise kapının olduğu yerdeydim ama kapı yoktu. Matthew'in bana oyun oynadığını sandım. Etrafa baktım. Etraftaki şeyler küçüklüğümde olduğu gibiydi. Ailemin öldüğü haberi çıktığı yılda yıkılan bir eğitim binası bile buradaydı. Yeniden yapıldığını düşünmüştüm ama bi yandan da mantıksız geliyordu. İlerledim ve bir marketten yemek almaya gittim. Kendime yiyecek bir şeyler ararken gözüme bir gazete çarptı. Okumaya başladım. Sayfanın sonuna geldiğimde şok edici bir şeyle karşılaştım. Yıl 2003'tü. Hızlı bir şekilde eskiden ailemle yaşadığım eve gittim. Etrafa bakındım şuan abimle yaşadığım ev burada yoktu. Kafayı sıyırdığımı düşündüm ve eski evimize bir kaç adım daha yaklaştım.Kapıyı sertçe çaldım açan olmadı. Birkaç dakika sonra kapı açıldı ve içeri girdim Matthew "Sonunda geldin." dedi. Ne olduğunu anlamadım çünkü Matthew'in küçüklük hâli karşımda duruyordu. Gerçekten neden mahalledeki çoğu kızın Matt'e hayranlık duyduğunu anlayabiliyordum. Kahverengi saçları, ela gözleri onu gözümde eşsiz kılıyordu. Karateci ve uzun boylu olması da cabası...
Neler olduğunu anlamadan şok içinde Matthew'e baktım. Matthew'i ittirdim ve salona koştum.
Annem karşımda oturuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remake
FantasiaBulduğu gizemli kapıya dokunması sonucu tekrarlayan bir gün ve geçmişteki hatalarını düzeltmeye çalışan bir kız, olacaklardan habersiz...