11.Bölüm

24 4 3
                                    

1 hafta burada kalmıştık ve gideceğimiz için eşyalarımı toplamaya başladım, haftanın yarısında güneş açmış kavurucu sıcakta onun aldığı tül gibi kıyafetleri giydim. Gerçekten çok eğlenmiştik ama şimdi ise gerçek hayata dönmek gerekiyordu arabaya eşyalarımı koydum ve onu bekledim, bahçeden geldi ve elindeki poşetleri bagaja bıraktı.

" burası çok güzeldi, beni buraya getirdiğin için çok teşekkür ederim, gerçekten çok kafam dağıldı ne kadar teşekkür etsem az" burayı özleyecektim." Sen iste ben seni her zaman getiririm güzelim" yanağımı okşamaya başladı elimi eline baktım ve sevgi dolu bir şekilde ona baktım. Arabaya bindim ve kemerimi taktım.

Dertlerin başlama vakti gelmişti, arabayı çalıştırdı ve bu güzel yerden uzaklaşmaya başladı. Ona baktım, yüzü, elleri, kalbi, neşesi,kibarlığı, sevgisi, şefkati ve daha sayacağım onca güzellikleri. Benim ise ise hiç bir şeyim güzel değilim, ona yalan söylüyorum ve o bunun farkında değil, onu kandırıyorum. Ben bir pislikten başka bir şey değilim, asla onu hak etmiyorum. Kendimi ele vermemeye çalışmama rağmen titrek sesime engel olamadım.

"neden ben?" bir anda fren yaptı ve bana baktı " ne?" soruma soru ile cevap verdi. "Neden ben? Onca kız varken neden benim gibi aptal ve çirkin bir kızı seversin ki " gülümsedi ve bana doğru yaklaştı " Aptal mı? Çirkin mi? Bu kelimeler sana çok uzak, bir daha böyle bir şey dediğini duymayayım. Senin o dediklerin kişi sayesinde ben nefes almayı öğrendim, hayatın güzel yanlarını gördüm ve o dediklerin ile hiç bir alakası yok sen benim gördüğüm en zeki ve en güzel kadınsın"

Yanağımı okşadı ve anlıma bir öpücük bıraktı, neden böyle aptal bir soru sordum ki. 1 saat yolculuktan sonra evimin önüne gelmiştik, Ona baktım " sakın bir daha o kelimeleri ağzından duymayayım tamam mı güzelim?" kafamı yukarı aşağı salladım ve yanağından öpüp arabadan indim. Gitmesini bekliyordum ki şaşırmış bir şekilde bana baktığını fark ettim, çok tatlı görünüyordu.

"ne oldu?"

"ne mi oldu? sadece yanağımdan mı cidden ? bende bir şey olduğunu zannetmiştim ona ol salladım ve siteye doğru ilerledim hala gitmemişti, inatçı keçi koşarak onun yanına gittim hemen camı indirdi. Dudaklarından bir buse kondurdum "oldu mu? Rahatladın mı?" kafasını yukarı aşağı salladı. istemsizce bu haline güldüm. Keşke ondan hiç ayrılmasaydım.

Duş alıp yatağa kendimi fırlattım işte bu be, aradığım zenginlik bu yani iş konusunda değil tabi ama genede bu duyguyu tatmak çok güzel bir şeymiş, aklıma balkona çıkıp ' ben eskiden çok fakirdim ama artık zenginin' diye bağırasım geldi. Aklıma gelen düşünceye güldüm ve telefonu elime aldım.

Çınarda yanıt almamış bir çağrı vardı, o sırada çınar mesaj atmıştı.

Çınar: Nasıl geçti? Güzel mi? Ne yaptınız?

Siz: Güzeldi, bir haber var mı ? Herhangi bir şeyden

Çınar: yok gerçekten bunu mu düşünüyorsun? yarın gel de sohbet edelim

Siz: Tamam:)

Çınarı bu hallerini çok seviyorum bazen gıcık olsa tatlı bir çocuktu, kendime netflix açtım ve yanımda cipsim ile beraber kendime aşk ve gururu açtım.  Benimde bir huyum vardı , film açılınca uyumak. Filmin yarısında gözlerim kapandı ve kendimi karanlığa bıraktım. 

Telefonumun çalmasıyla kalktım, hava iyicene kararmış ay ortaya çıkmıştı , telefonumu elime aldığımda uyku sersemi ile kim olduğunu okumadan açtım "Naber güzelim? ne yapıyorsun?" Boranın sesini duyunca heyecanlandım, sarhoş olmuş gibiydi "evdeyim uyuyordum" dedim ama kapı çaldı Bora konuşmaya devam etti "kapıyı açta beraber uyuyalım" gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Koşarak kapıyı açtım ve zor ayakta duran yakışıklı bir adamla karşılaştım, beni süzdü ve gülümsedi.  Üstümdeki gecelikle komik olduğuma eminim, koluna girdim ve onu yatak odasına götürdüm "daha yeni gelmedik mi? Neden hemen sarhoş oluyorsun" bana sapık sapık bakmaya devam etti. "senin yüzünden sarhoş oluyorum senin yanında olduğum her an sarhoşum ben" dedi.

Kalbim gittikçe hızlanmaya başladı ve yanına uzandım "uyuyacak mısın?" diye sordu, kafamı ona çevirdim bana hala sapık sapık bakıyordu, belimden tutup kendine çekti ne olduğunu anlamadan onun altında kalmıştım. Çok sarhoştu, "Çok uykum var Bora lütfen" dedim ama beni duymamış gibi bana yakınlaştı " artık dayanamıyorum Gökçe, elim senin tenine değmedikçe dudaklarım senin dudaklarına değmedikçe" iç çekti ve kendini yatağın diğer tarafına attı.

"neyse ne? Asla zorlamam seni" dedi, onunda çok uykusu vardı zaten gözleri kan çanağına dönmüştü, elim ile gözlerini kapattım ve kafamı onun goğüsüne koydum. Evimde, huzur bulduğum yerde uykuya daldım.

-----------------------------------------

Sabah çalan alarmım ile uyandım ve gözlerimi zorla araladım, Bora burada değili yattığı taraf soğuktu, daha önceden kalktığı belliydi hemen kalktım ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim, dolabı açtığımda gözüme bir tane not çarptı "Günaydın güzelim seninle beraber kahvaltı yapmayı çok isterdim fakat çok işim var zaten işte görüşüceğiz. Sandviçin hepsini yemeden çıkma sakın " tabağı elime aldım ve sandviçi yemeğe başladım.

Bitirene kadar aynı kelimeleri tekrar tekrar okudum. Hemen hazırlanıp evden çıktım, motoru uzun zaman kullanmamıştım, biraz eğlence zamanıydı. Gaza yavaşça bastım ve hızlandım, varmam çabuk sürmüştü. Şirkete girdiğimde farklı bir telaş vardı herkes fısıldaşarak yürüyor ve telaşla koşuyordu hızla odama gittim.

Çınarın odasına baktım ama yoktu, ne olduğunu çok merek ediyordum. Telefonumu elime aldım ve onu aramadım. Ne haliniz varsa görün be ben bilgisayarımdan oyun oynamaya gideceğim ya da gitmeyeceğim. Tekrar tekrar aradım ve Çınara ulaşamadım. Bu sefer Borayı aradım, "efendim güzelim" telefonu açmasına şaşırmıştım, bir adamın sesi bile bu kadar güzel olur mu ya?

"Çınar nerede biliyor musun? ona ulaşamıyorum ve burada acayip bir telaş var." onun cevap vermesini bekledim" Çınar yanımda telefonu kapalı o yüzden cevap vermemiş, " burada değillerdi belli ki "neler oluyor?, herkes koşuşturuyor" diye sordum ama telefonum kapandı ve cevabını alamadım.

Siktir, bu kadar mı şansızım lan ben. Çıkışa doğru yürüdüm kesin Boranın şirketin deydiler hemen oraya gittim neyse ki bizim şirkete o kadar uzak değildi. Burada da aşırı bir telaş vardı hatta burada daha fazla vardı. Bir adam işçileri azarlıyor diğerleri ise oradan uzaklaşıyordu,asansörden bir anda açıldı ve içeriden Bora çıktı.

Ona doğru ilerledim ama çok sinirli gözüküyordu ve azarlayan adamı geri itti ve bir işçiye yumruk attı, herkes ile beraber bende şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum, bir andan küfür ediyor bir andan da yumruklar atıyordu. Bora kontrolden çıkmıştı adamın karnına tekme atmasıyla azından kan gelmesi bir oldu.

Yanına doğru ilerledim kimse onu durdurmaya cesaret edemiyordu, kolundan tuttum ama geri itti ve adama vurmaya devam etti, adamda surat diye bir şey kalmamıştı bayıldığı halde vurmaya devam ediyordu. Havada olan yumruğunu tutarak dikkatini çekmeyi başardım, anında durdu ve bana odaklandı.

------------------------------------------

Sizce neler oldu? 

Yazma konusunda kötü olabilirim, kusura bakmayın. Sizce kitap nasıl ilerliyor, yorumlarınızı hep bekliyor olacağım<3

KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin