MÜZİK İLE OKUYUN
---------------------------------
FADİME ŞAFAK-3 ve 7 yaşında çocukları vardı fadime şafak ın oğlu annesini uyandırmak için odasına girer fakat genç kadın çoktan ölmüştü fadime şafağın oğlu panikle teyzesine söyler otopsi raporuna göre genç kadın önce işgence yaptıktan sonra yastıkla boğularak öldürüldüğünü daha sonra ise cansız bedenine hunharca tecavüz edilmeye çalışılmıştı zanlı genç kadının kafasını duvara vurarak parmaklarını kesmeye çalıştığı boğazını elle sıktığını tespit edildi
Bütün kıtaları saran erkeğin kadına şiddeti, Hindistan'ın da yakıcı gündemi. En son tecavüz mağduru 23 yaşındaki bir kadın, duruşmada ifade vermeye giderken beş erkek tarafından kıstırılıp üzerine benzin dökülerek yakıldı. Bedeninin yüzde 70'ı yandı. Saldırganlardan ikisi tecavüzcüydü, kefaletle serbest bırakılmışlardı. Geçen hafta da Haydarabad'da 27 yaşındaki bir kadın veteriner toplu tecavüze uğrayıp boğularak öldürülmüş ve cesedi yakılmıştı. Kadınları isyan ettiren bu vahşet, sosyal medyada kadınları hakir gören pis yorumlarla iyice bilendi.
Hele Daniel Shravan adlı bir yönetmenin, "Kadınlar tecavüze direndiği için öldürülüyor" çıkışı tam anlamıyla çileden çıkardı. Adam diyordu ki, "Tecavüze ceza kaldırılsın, kadınlar boyun eğmesini öğrensin, böylece erkekler öldürmek zorunda kalmasın." O rezil zihinden geçen fikirlere göre 18 yaş üstü kadınlar, kondom bulundurmak dahil, tecavüz konusunda bilgilendirilmeliydi ki, olayın sonu şiddet olmasın. Şu argümana da bağlıyordu müthiş teorisini: "Suçluyu öldürmek o suçu ortadan kaldırmaz. Bin Ladin'in öldürülmesiyle terörizm ortadan kalkmadığı gibi." Shravan mesajını sildi ama yazdıklarından alıntıyla tepkiler çığ gibi.
Ceren'in katili Özgür Arduç'un bir cani olarak portresi, çok şüpheli görünen ifadesinin de etkisiyle unutulmayacak şekilde zihnimize kazındı. Ya diğer caniler? Ta Güldünya ve Ayşe Paşalı'dan, Emine Bulut ve Güleda'ya varıncaya kadar kadınların isimlerini, çehrelerini, anılarını biliyoruz. Onları katleden erkekler ise anonim. Bazılarını sadece isimlerinin baş harfleriyle öğreniyoruz. Hatta Nevin Yıldırım'ın başını kesip köy meydanına attığı tecavüzcünün adını bile Google araması yapmadan bilmiyoruz. Baktım, maktulün adı Nurettin Gider.
Kanada'da dün Montreal Üniversitesi Politeknik Okulu katliamının 30'uncu yılı anıldı. Marc Lepine adlı kadın düşmanı bir manyak, 14 kız öğrenciyi feminist oldukları gerekçesiyle katletmişti.
------------------
okuduğum dergiyi kapattım yanıma koydum önümde uçurumun güzel manzarası uyuyamadığım 2 gün daha 5 dakika önce karİna beni aramış tea nın da öldüğünü söylemş di vahşi bir hayvan tarafından parçalanarak ölmüştü
üzerimde kurumuş kan lekeleri ellerimde ise birikmiş di kirler ruhumu öldürmüştüm insan öldürerek tea nın son sözü beynimde yankılanıp beni paranoyak biri yapıyordu
'benden ne farkın kaldı uçurum gözlü katil'
'benden ne farkın kaldı uçurum gözlü katil'
'benden ne farkın kaldı uçurum gözlü katil'
dizlerimi kendime çektim gözlerimi kapattım ben ruhumu satmıştım ve kendi ruhundan vazgeçen acımasız bir katil olmuştum
kirletmiştim ruhumu arka cebimde bulanan bıçağı ellerim arasına aldım bu 2 günde katil olmanın sonuçlarına katlanamamıştım tea haklıydı benim ölümüm daha acı verici olucaktı
kendimi korumuştum bunun bedeli olarak sevdiklerim öldü öfkem ise ruhumu bir demir parçası da bedenimi alsın
ölüm nasıl bir histir acaba kurtarırmıydı beni kendimden arındırırmıydı kirlerimden sustururmuydu kafamdaki sesleri affedermiydi ölüm beni bağışlarmıydı
bileklerime değen soğuk demirin hissi soyutluyordu beni bu dünyadan başımı gökyüzüne çevirdim her zaman nefret ederdim gökyüzünden umut beslerdi insanlarda en güzeliydi gökyüzü en temiziy di kirlenmemişti en saf haliyle duruyordu
YN-beni kabul edermisin
gökyüzüne bakarak kullandığım cümleler yavaş yavaş gidiyordu bilincim
YN-yok oluyorum mutlumusun bir kadını öldürüyorsun bir kadını katil yapıyorsun bu mu adaletin bu mu sevgin kim mutlu bu dünyada kim yaşıyor gerçekten bak bize ne yaptın tanrım isyankar bir canavar oldum kaybettim masumluğumu kaybettim
nefeslerim boğazıma takılıyordu kor gibi yanan kalbim sanki sönmüştü yerine inceden gelen bir acı vardı kan akışlarımı kulaklarımla işitiyordum sanki
sırt üstü düştüm ne güzel değilmi nefret ettiğim gök yüzüne bakarak can verecektim
ölmek istemedim .....
yaşamak istedim....
mutlu olmak istedim.....
yok oluyordum bu gün bir cinayet daha işlemişti insan kim bilir bir insan hayattında kaç defa katil oluyor...
bu son ölümmüydü bir kadın içi hayır
hele ki kayıtlara geçmiş 87 bin civarında katil bir erkek ve kurban bir kadın varken
sayı bu kadarlamı sınırlı sonuçta kim ölmüş yalandan....
gökyüzü olduğundan daha çirkin bir hal aldı gözlerimde bulanıklaştı görüş açım.
bir şey ellerimden gidiyordu ve ben gözlerimi kapatmakla onu da boşvermiştim
YN-ölmek istemiyorum...
YAZAR DAN
acı vücuda vurur her gün bir kadın ölür yokluklar doldurulmaz bir baba tokatın da bir çoçuk ölür bir adamın dokunuşunda bir kadın ölür her adımda bir masum ölür
çiçekler solar yenileri gelir yalancı baharda bahar bitince yine solar
yn diğer tüm kadınlar gibi ölmek istemiyordu sadece içinde bulunduğu durumdan kurtulmak istiyordu ölüm onun için kurtuluştu
kim bilir belki solan tüm çiçekler bulundukları yerde mutludur....
her şey bir gün güzel olucak. dedim ya yalandan kim ölmüş biz yaşayalım
.................SON................
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İLK KİTABIMIN SONU HEYECANLIYIM AĞAĞAĞA
KİTAP HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ
VOTE VE TAKİP ALIRIM
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS HAYAL ET PSİKOPAT TAKINTILI MAFYA TAEHYUNG
Fanfickaçmak zorundaydım hem peşimdeki takıntılı psikopat tan hem de geçmişimden gittiğim yer uçurum olsa da ruhumu kurtarmalıyım bedenimden