0.9

5.5K 422 207
                                    

başlıyoruz...🤓

ne demiştik, show must go on❤️‍🔥

ne demiştik, show must go on❤️‍🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💥

Üzerindeki kalem elbiseyi düzeltirken dudaklarını gergince birbirine bastırdı genç kadın.

Onlarca sete çıkmış, birçok farklı türde ödül almış ve farklı farklı sahnelerde sayısız konuşmalar yapmış birisi olarak, muhtemelen hayatı boyunca bu kadar gergin hissettiği bir an daha olmamıştı.

Adamın, yani en azından Veda onun bir erkek olduğunu düşünüyordu, onun için gönderdiği şoförün sürdüğü arabayla ilerlerken, gerginliğinin yersiz bir duygu olmadığını biliyordu.

Kısık sesli, küçük bir nefes alıp verdikten sonra dudaklarını hafifçe ıslattı.

Hiç bilmediği bir şekilde, hiç tanımadığı bir adama doğru, sonrasında ne olup biteceğini tahmin bile edemediği bir yere götürülüyordu ve içten içe, bu kararın aklı ve mantığına ne zaman oturduğunu düşünüyordu.

İncecik askıları olan, simsiyah kumaştan oluşan ve üstünde aynı renk ince tülden bir katman bulunan kalem elbisesini, sivri ve kırmızı tabanlı topuklularını seçerken de; uzun, sarı saçlarını dalgalı bir biçimde şekillendirirken ve sade ama kışkırtıcı bir makyaj yapıp, kırmızı rujunu sürerken de bu kararı sorgulamıştı Veda. Fazla özenmiş görünmek istemese de, şıklığını korumayı tercih etmişti.

Arhan'ı arayıp onun fikrini alması gerektiğini biliyor olsa da, bunu yapmamıştı. Telefondaki bu kişinin kim olduğunu öğrenme fikrini aklına sokan oydu. Şimdi kalkıp da gitme derse, Veda'nın aklındaki soru işaretleri nasıl giderilecekti? İşin bu tarafı, aklını çok karıştırıyor, onu sıkıntıya düşürüyordu.

Diğer yandan, kaybedecek çok şeyi olan bir kadındı Veda. Bir bir çıkmıştı hayatının bu basamaklarını. Doğumundan sonra onu istemeyen bir babanın, tutunduğu o küçük kalp için savaşmaktan bir an olsun vazgeçmeyen bir annenin kızıydı. Tüm çabaları, ondan hiçbir şeyi esirgemeyen annesinin yüzünü güldürebilmek, onu gururlandırmak adınaydı.

Elleriyle inşa ettiklerinin başına yıkılabileceği düşüncesi, her sabah uyandığında ve başını yastığa her koyduğunda, aklına gelen ilk ihtimaldi hiç şüphesiz. Bütün bu adımları atarken, aldığı bu karar onu bilinmeze götürürken, tırnaklarıyla kazıdıklarını hiç edemezdi şimdi. Ancak bu yaptığı, onun zihniyetinde biri için büyük pervasızlıktı. Bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını düşünmeden hareket edişi ise, aklının ne kadar karmaşık olduğunun yegâne göstergesiydi.

Yolu izlerken, geçtikleri kırmızı ışıkların çevresindeki insanları fark ettikçe, büyük aracın camlarının filmli olmasına fazlasıyla memnun olmuştu. Görüşeceği kişi her kimse, Veda'yı tanıdığı ya da en azından onun hakkında az çok fark etmeksizin bilgi sahibi olduğu fazlasıyla açıktı.

ATEŞKES | ASKIYA ALINMIŞTIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin