Egeden...
"Ne yapıcaz?" dedi Burak. "Bilmiyorum."durakladı ve devam etti Arden" Bulmam lazım onu, ona bir şey olmaması lazım." Herkes Ardenin Lavinya'ya aşık olduğunu biliyordu. Ama biz olsak yine böyle kafayı yerdi. "Onu bulmam lazım. Böyle gidemez, izin veremem." dedi saçlarını çekiştirip odada deli deli dönerek. "Arden biraz sakin ol, bulucaz onu." Herkes durgundu çünkü eğer Lavinya'ya annesinden geçtiyse bu güç ve herkesin ailesinden birinde varsa bu demek oluyor ki bizde de çok büyük ihtimalle olacaktı. Aklımdan geçenleri Ezgi okumuş gibi "yani bizimde güçlerimiz var öyle mi? Vay be iyiymiş." dedi fakat benim içim rahat edemiyordu. Ya yanlışlıkla birine ya da kendimize zarar verirsek? Ya başka gerçekler gelip bize zarar verirse? Ya gücümüze bir şey olur ve kendi sonumuz olursak? Çok şey vardı. Ada hıçkıra hıçkıra ağlıyor, ikizler yani Sinem ile Aleyna ise birbirlerine kaçamak bakış atıyorlardı. Ama neden öyle yaptıklarını bilmiyordum. "İkizler, ne oldu böyle kaçamak bakış atıyorsunuz birbirinize?" Onlar ise aynı anda "hiç." dediler i'yi uzatarak. Neden öyle yapıyorlardı bilmiyorum ama bir dolaplar döndürdükleri kesindi. Bu arada Arden defalarca kez Lavinya'yı aramıştı fakat 'Aradığınız kişiye şuan da ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.' diyordu sinir bozucu kadın. Burak ise dişil enerjisiyle yine döktürüyordu. Başında temizlik yapan kişiler gibi şal vardı ve yüzünde tahminlerine göre kadınların bakım olarak yaptığı maske vardı. Mal bu konuda bile ciddi olamıyordu. Tırnaklarında pembe ojeler yine döktürüyordu. Gerçi ojeler lazımdı çünkü gizli görevlerde en iyi hanımcılık yapan oydu. Gözlerini açmış bakıyordu öylece.
Gülmek üzereyimm.
Sakin ol Ege. Bu durumda sakın gülme yoksa olmayan sülaleni sikerler. Şşt tamam geçti geçti. dedim içimden...
Ardenden...
Siktiğimin Ege'si iki de bir gülmemek için uğraş veriyormuş gibiydi. Şu Lavinyam'ın meselesi hallolsun, onu bitirmezsem ben neyim. Hemen elime bir su alıp içtim. Canım sigara istiyordu. Hem de çok fazla. Sigaramdan bir dal çıkartıp dışarıya geçerek içtim. İçeriye bir şekilde sızmamız gerekiyordu. Aklıma bir fikir geldi ve hemen oturduğum yerden kalktım ve çocukların yanına gittim. Araştırdığıma göre Lavinya'nın annesi ve onun gibi güçlere sahip olan herkesle beraber bir toplantısı vardı ve 2 kişinin yerini mükemmel bir rol ve makyajla alabilirdik. Planı anlattıktan sonra Burak ve Arda kız olarak seçildi. Kızları seçmiyorduk çünkü rol konusunda berbatlardı. Geçtiğimiz iki kişiyi de hapishaneye alamazdık çünkü güçlerini bilmiyorduk. Fakat onların önlerini kesebilirdik.Kızlar hemen Burak ve Ardayı makyaj koltuklarına oturtup makyaj yapmaya başladılar. Arda, Seyran Kaya olacaktı. Burak ise Bilal yükünç olacaktı. İnternetten araştırıp fotoğraflarına bakarak makyaj yapmaya başladılar. Cidden başarılı bir makyajdı. Burakta çok kuvvetli fondotenler vardı. Arda'nın sakallarını jiletlemiştik. Sakalsız hali bambaşkaydı cidden. Eğer Lavinya'ya aşık olmasaydım Arda'ya tutulmuştum. Bu çocuk için gay olunurdu. Arda'ya hemen maske gibi bişiler geçirdiler en son eyelinerini çektiler ve tamam. Güzel yüzünden bir şeytan ortaya çıkmıştı diyebiliriz. 'hihihihi' diye gülse valla kaçar giderdim bu evden. Arda kendini aynada gördükten sonra "hihihihi" dedi ve olduğum yerde 5 saniye çivilenip ardından kaçtım. Cidden çok korkutucu görünüyordu. Burak ise... Burağı gördüğüm an kahkaha attım. Salak, pembe far, kırmızı ruj, pembe oje, sarı peruk... Daha çok şey var ve o kadar komik gözüküyordu ki. Ama kadınla birebir aynı olmuştu. Tek sıkıntı şu topuklu giyeceklerdi ve topukluyla boyları 1.88 den 2 metre kadar oluyordu. Zaten kadınların boyları 1.78 bunlar nasıl olacaktı acaba. Belki de takmazkar çünkü birebir aynı olmuştu. Silikon göğüs ve bacak kol kıllarını da aldıktan sonra pembe açık dekolteli bir elbise giydirdik. Göğüslerine silikon tatktık. Üstüne de beyaz tüylü bir hırka mükemmel olmuştu. Bu halimle bile gülüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşin Altında
Teen Fiction"Ya olmazsa ya kontrol edemezsem gücümü ya zarar verirsem" dedim korkarak ve bana "sen zaten dünyaya zararsın bırak madem zararsın boşuna zarar olma..." Kitapta cinayet vardır. Hassas olanlar okumasın lütfen.