Ezgiden...
Lavinya ile konuşmaya gelmiştim fakat işler çok kötü olmuştu. Ben dışında herkesi yakalamışlardı. "Ezgi dikkat et arkanda!" dedi Lavinim. Onların gitmesine göz yumamazdım. Gücümü kontrol edemediği den beni çok fazla yoruyordu fakat arkadaşlarım giderse ben bir hiçtim. Adam bana yaklaştığı an direk geriye gitme gücünü kullandım. 5 dakika öncesine gittim. Ben kendim olduğundan dolayı eğer zamanı geriye sararsam, benim o zamanki ruhum ve bedenim yok oluyordu ve ben gelecekten geliyordum. Lavinya havuza yansıyan ay ışığını izlerken onu gördüm. "Yakamoz güzeli sana bir şey demem lazım." Bana endişeyle baktı. Bu bana sadece 1 dakika öncesini hatırlatıyordu. Madem öyleydi bizim buradan kaçmamız gerekliydi.Lavinyayı kaptığım gibi hemen dayısının yanına gittim. O sırada Lavinya'nın annesini Ardenin arkasına gizlice geldiğini gördüm. Böyle yaklaşmışlardı demek ki. Aleyna ile sineme hızlı bir mesaj çektim. Onlar görünmez olup bir birlerine yardım ederken, Lavinya da annesini gördüğü an ateşini çıkardı. Arkadan Aron geliyordu. Lavinya bana Aronu anlatmıştı. Anlattığına göre iyi bir çocuktu fakat hemen aldanmamalıydık. Hemen Lavinyayı kendime çektim ve çektiğim an lavinya ateşini annesine attı. Ardından Sinem ve Aleyna geldi ve annesini çekip havuza attı. Tanrıya şükürler olsun ki Lavinyanın annesi yüzmeyi bilmiyordu.
Bir dakika eğer yüzmeyi bilmiyorsa ve biz de onu havuza attıysak boğulup ölecekti. Kadın bunları hak etmiş olsa da onu öldüremezdim. Sinem ve Aleyna yine aynı görünmezlikle havuza atlatıp kurtardılar ve annesi ateşini yakacapı an elini kaldırdı. Fakat Arden Aronu annesinin üstüne ittiği için annesi gücünü çıkaramadı. Anlaşılan Aron istemsizce birine değdiğinde de gücünü çıkarabiliyorsu. Yani bu şu anlama geliyordu. O da bizim gibi gücünü yeni öğrenen beceriksizlerdendi.
Ada'nın babası bize doğru yürürken ben de ona doğru hareket ettim fakat bir şey dikkatimi çekti. Burak! Dişleri siveileşmişti. Tam karşıya yani Ada'nın babasına bakıyordu. Kana susamış gibi görünüyordu.
Siyahlıklar içinde o kadar sinirli ve kana susamış görünüyordu ki insan cidden ondan ürküyordu. Burak Ada'nın babasının üzerine gelmeye başladı fakat babası bana dönük olduğundan dolayı Burakı göremiyordu ve bana sırıtarak geliyordu. Son gülüşlerinin tadını çıkarıcak sanırım.
Tam üstüme gelip saldıracağı an Burak dişlerini çıkarıp onu ısırmaya başladı. Cidden çok sinirliydi. Boynundaki dövme siyahlaşmaya başladı. Isırdığı an kan çıkmaya başladı ama boynunu deil kolunu ısırmıştı. O yüzden ölmeyecekti. Mert'e baktığımda hâla ay ışığında duruyordu ve herkese dikkatlice ve keskincene bakıyordu. Onun da dişlerinin sivrileşmeye başladığını gördüm. Bugün herkesin gücü ay ışığında belli oluyordu. Görüş açıma Lavinya'nın dayısı da girdiği an işler tamamlanmıştı. Gelip tanımadığım fakat bana çok benzeyen bir adamın yüzüne yumruk geçirdi. Adamın da gözleri aynı benim gibi maviydi. Burnu ve dudaklarında bana çok benziyordu fakat onu hiç bir yerden çıkaramamıştım. Bana benzeyen adam Lavinya'nın dayısının üstüne atladığı an hemen dayısına zarar gelmemesi adına üstüne atladım. Yumruk karnıma ve yüzüme gelmişti. Lanet olsun! Dudağım patlamıştı ve karnımı hissetmiyordum. Şuan zamanı geri alabilirdim fakat zaten yorgun olduğumdan dolayı ve gücümün de beni bitireceğini bildiğimden dolayı geriye almak yerine çaresizce kavgayı izlemeyi ve yerde yatmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşin Altında
Teen Fiction"Ya olmazsa ya kontrol edemezsem gücümü ya zarar verirsem" dedim korkarak ve bana "sen zaten dünyaya zararsın bırak madem zararsın boşuna zarar olma..." Kitapta cinayet vardır. Hassas olanlar okumasın lütfen.