Son dönemlerde sosyal medyaya, alışılmışın dışında bir yaşam koçu damga vurmuştu. Söylenenlere göre görüşmeye giden kişileri mutfağına davet ediyor, onlardan makarna yapmasını istiyordu.
Bunu duyan herkes ilk önce alaya almıştı. Makarnayı yiyen yaş...
"...Ben yüreğinde nefret taşıyan insanlarla değil aynı çatının altında aynı gökyüzünün altında dahi yaşamak istemiyorum. Bana verdiğin huzursuzluk yüzünden, sana vereceğim huzurdan men edildin!"
.
.
.
Son dönemlerde sosyal medyaya, alışılmışın dışında bir yaşam koçu damga vurmuştu. Söylenenlere göre görüşmeye giden kişileri mutfağına davet ediyor, onlardan makarna yapmasını istiyordu.
Bunu duyan herkes ilk önce alaya almıştı. Makarnayı yiyen yaşam koçunun kusursuz kişilik analizine şahit oluncaya kadar.
Ofisinin mutfağını kameralar ile döşemişti. Gelen danışanlarıyla kısa bir sohbet gerçekleştiriyor, onlara mutfağı gezdiriyor, danışanların rahat hissettiğine emin olduğunda onları mutfakla baş başa bırakıyordu.
Döşediği her bir kameradan danışanının tüm eylemlerini inceliyordu. Makarnayı hazırlamayı bitirmiş danışan tabak hazır olduğunda koçu çağırıyor, en fazla iki çatal alan yaşam koçu danışanın oraya neden geldiğine kadar her şeyi biliyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çınar Boğaç:
Aldığım notları son kez gözden geçirip başımı yatak başlığına yasladım.
Hakkında paylaşılanları okuduğum an benim için yeni mücadele başlamıştı.
Her yerde boy boy mükemmellik abidesi olarak gösterilen o yaşam koçunu deli gibi alt etmek istiyordum. Bir tabak, hatta söylentilere göre iki çatal makarnadan her şeyi anlaması mümkün değildi.
Mutfağı kullanırken yaptığım her şeyi gözlemleyecek, normalde yapmadığım şeyleri yapacak ve yanlış analizler yapmasına sebep olacaktım. Bununla kalmayacak, analizleri doğruymuş gibi devam edip görüşmelere devam edecektim. Mükemmel koçluk yaptığını düşünüp ününe ün kattığını sanıyorken tüm süreci anlattığım videoyu yayınlayıp, aslında o kadar da mükemmel olmadığını herkese gösterecek ve ününün sonu olacaktım.
Ne okuduğumu soracaktı muhtemelen. Ben de gastronomi okuduğumu söyleyecektim. Bu sayede mutfak gereçlerini kullanmama yorum getiremeyecekti.
Her zaman neyi ne kadar kullandığımı net bir şekilde görebilmek için tüm malzemeleri çıkarır ve öyle yemek yapardım. Oradayken bunu yapmamalı, bana anlattığı her şeyin yerini ezberlemeliydim.
