İki Farklı Mıntıka

113 28 188
                                    

yazıldı: 18 haziran 2023

düzenlendi: 25 mayıs 2024

Alec Benjamin- Devil Doesn't Bargain

Arkadaşlarımın anlattıklarını dinliyorken kumun üzerinde uzanıyor yıldızları seyrederken dalgaların sesi bir melodi gibi kulağımda yankılanıyordu. 

.

.

.

Yeniden başlıyoruz... Deniz seviyesinden, yeniden zirveye.

*

Kütüphanenin tozlu raflarını izleyerek derin bir uykuya daldım.

Kütüphanenin tozlu raflarını izleyerek derin bir uykuya daldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çınar:

Ihlamur'u daha iyi anlayabilmek için yüz ve mimik okuma hakkında pek çok araştırma yapmıştım. Öğrendiğim bilgilere göre, yaşam koçluğu yapabilmek için üniversiteden bir bölüm okumak gerekmiyordu. Öyle bir bölüm de yoktu zaten. Gerekli kurslardan sağlanan eğitim sertifikaları yeterli oluyordu.

Ulaşabildiğim her şey bilim-dışı, eğitmenliği tartışılır kişilerden alınan sertifikalı eğitimlerden öteye gidemiyordu. 

Koçun ne mezunu olduğunu bilmiyordum. Hakkında bilgi bulmak oldukça zordu. Psikoloji okuduğunu varsayıyordum ama, psikoloji bölümünde mimik okuma dersleri alıp almadıklarını bilmiyordum. Sorabileceğim bir tanıdığım da yoktu. 

Tüm araştırmalarım sonucunda kendimi bir kitapçıya atmıştım. Kameraları kontrol ettikten sonra bulduğum bir kör noktada işime yarar tüm kitapları çantama attım. Bu kadar oyalandıktan sonra dikkat çekmemek adına aldığım not defteri ila kasaya gittim. Kasadaki adam ben kitapları seçerken tip tip suratıma bakmıştı zaten.

Yaşlı adam gergin bir ifadeyle yüzüme bakarken zihnimde tehlike çanları çalmaya başladı. Not defterini okutmak için elimden aldığında durdu ve cebinden telefonunu çıkardı.

"Sizi biraz bekleteceğim."

Nasıl bir açık vermiştim bilmiyordum ama şu an aramaya çalıştığı polisler beni yakalamadan buradan kaçmam gerekiyordu. Düşünme işini bir kenara bıraktım. Çıkışa doğru koşmaya başladığımda zaten gözleri üzerimde olan adam beklemediğim bir çeviklikle kolumdan yakaladı. 

Yaşından ve duruşundan asla beklenmeyecek bir güçle beni çektiğinde yerle buluştum.

Yüzündeki öfkeye ve elindeki telefona baktım. Mağduru oyna!

"Amca arama polisi! Al kitapları gideyim ne olursun."

Çatık kaşları yüzümü incelerken uzanıp çantadaki kitapları çıkardım. "Bak amca hepsi kitap vallahi başka şey almadım, ara istersen üzerimi."

Bi' Sade MakarnaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin