"içimizde sakladıklarımız dışarıya ulaşmak için çabalarken, biz onları tekrar hapsediyoruz.. "
yüzüme vuran sert ve keskin ışık ile rahatsızlanarak gözlerimi açtım.
ışığın parlaklığı pekde açmama izin vermesede kendimi zorluyodum. bir anda gözümü rahatlatan gölgenin belirlemesi beni mutlu etmişti. yukarıya baktığımda carlos yüzüm kadar büyük olan elini gölge oluşturmak için gözümün üstüne tutmuş, sanki bunu yapan o değilmiş gibi karşıya bakiyordu. uyandığımı farkedince gözlerini gözlerime dikip sıcak gülümsemesini sundu." günaydın su perisi"
yerimden doğrulup oturdum .uykulu gözlerimi, carlosun sexy ve ateş püsküren gözlerine diktim .
" bana su perisi demeyi kesecek misin artık?"
gözlerini bir milim bile kımıldatmadan gülümsedi.su üstünde yüzen bir yaprak gibi çok yavaşça kendisini bana doğru indirdi .uykulu olduğum için hiç bir şey anlamıyordum. yüzüme doğru yaklaşıyor ve durmak bilmiyordu. artık yaklaşcak bir mesafe kalamayınca durdu.yada ben öyle sandım. daha çok yaklaşıp dudağıma eğildiğinde, gözlerimi kapattım. heyecanla bekledim. sıcak, ve tutkulu bir öpücük bekledim .neden?
istiyor muydum ? bilmiyorum .ama cidden bekledim umutla,heyecanla bekledim . bir şey olmayınca gözümü açtım. ve carlosu ayakta dikilmiş,sırtı bana dönük şekilde elindeki çantayla ateşe doğru yürüdüğünü gördüm." biliyorum, beni herkes öpmek istiyo .ama buna layık olman 40 fırın ekmek yemen lazım. "
Diyip silik bir kahka attı boşta kalan eli ile saçını karıştırıp.aynı zamanda oldukça çekiçi olduğunu iliklerime kadar hisetiğim bembeyaz 32 dişini gösterek gülüyordu... sırıtıyordu...her neyse bi daha yapmasın çünkü çok güzel yapiyordu dayanamiyordum
bana dönüp çantayı gösterek
" çantayı aldım,ama anliyorum ,bende benim gibi biri ile bu kadar yakın olsam onu öpmek isterdim"
bu ego tanrısı sabah sabah ne geveliyordu zevkle anlatığı ve kendi kafasında kurduğu hikayeleri duymak uykumu tekrar getiriyordu kendi kafasında mı kurdu? umutla seni öpmesini bekleyen sen değil miydin ?
Kendimi avutuyordum
kısık ve uykulu gözlerle tekrar ona baktım ve hiç bir tepki göstermedim.carlos şakacı ve kısa bir kahka Daha attı"hadi gel kahvaltı hazır "
"ayağıma getirsen olmaz mı " dedim sırıtarak
" ayağıma masaj yaparsan olur "
gözlerim fall taşı gibi açıldı bunu cidden beklemiyordum.iğrenmiştim ne diyodun avanda çekici miydi Carlos?
"saol iştiham kaçtı"
"yemezsen öğle atıştırmalığım olursun "
"insanları yiyebilecek kadar cani miydin ?"
"tüm insanları yemiyorum.."
diyip suskunluğa büründü tekrar o umursamaz ama sexy bakışını atıp sırıtarak
" sadece tatlı olanları " dedi ve duraksadı
"Ama sen tatlı değilsin"
Diye devam etti.duymadığımı sandığı kısık ama özgüvenli sesi ile"Olmada"
Diye ekledi
"acaba burada bir yerlerde carlos ile baş etme dersi falanda veriyolar mıdır ?"
diyip rahat ve yumuşak yerimden kalktım.ateşin yanına kadar gittim bulduğum büyük dal parçalarından birini yanıma çekip oturdum carlosta karışma oturmuş,yemek yemeye çoktan başlamıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kutsal Güç
Teen Fiction4 büyük element koruyucuların hikayesi "Seni seçtik avanda" "Seni seçtik avanda, çünkü biliyorduk. tüm kainatın ölümü senin bir nefesin ve tüm kainatın yaşamı senin bir damlana kalmış. Bir damla ter , Bir damla kan , Ve bir damla göz yaşın"