"her güzel şeyin bir sonu yoktur çünkü güzelse o zaten son değil bir başlangıçtır"
Zarif kutunun içinden çıkan zarif yıldıza benzeyen ama ucunda küçücük,beyaz, parlak ,elmasa benzeyen taş olan bir kolye idi;çok güzeldi.not da; kolyeyi takmam gerektiğini ama bundan kimseye bahsetmemem gerektiği,sonucunda ise savaşın başlayabileceği,korkmamam ama dikkatli olmam gerektiğini söylüyordu. Herhangi bir isim yoktu sadece not vardı
Tahminim vardı ama emin değildim.
Kolyeyi taktım ve taktığım anda içime bir Güven ve huzur kapladı bu güven ve huzurla birlikte kolye etrafa ışık saçmaya ve aydınlık olan odamı dahada aydınlatmaya başladı sonunda durdu ve normale döndü.
Kapı çaldı . kutuyu aniden yatağın altına ittim ve gözükmemesini diledim çünkü kapıyı çalan kişi gel komutumu beklemeden odaya girmişti.
ya çıplak olsaydım insan bir sorar yada komut bekler
ama gelen kişi carlostu o ne komut alır nede izin alırdı sadece yapardı arada bir haberde verirdi oda onun keyfinin kahyasına bağlıydı .kapıyı açtı ve içeri girdiği anda gözleri gözlerimi buldu hiç bir şey demeden sandalyenin üzerinde olduğunu yeni fark ettiğim muhtemelen unutuğu tarçın kokulu deri ceketine doğru ilerledi.ceketi alıdı ve bana döndü ama bu sefer gözleri gözlerime değil hafif kırmızı yanan ve ince t shirtım yüzünden dışardan belli olan kolyeme takıldı .ilk baş şaşırdı gözlerini kıstı ve daha dikkatli baktı.sonra kaşları çatıldı burnundan solmaya ve kıstığı gözlerini sımsıkı yumdu derin bir nefes aldı. Aldığı ceketi tekrar yerine koydu ve gözlerini açtı . gayet normal gayet sakin şekilde sordu."Buda nerden çıktı"
"Ne nerden çıktı"
Dedim salağa yatarakAlaycı, kısa bir gülüş atarak saçlarını kaşıdı ve bana yaklaşmaya başladı
Korktum zahmet olucak ama
O yaklaştıkça ben geri geri yürüyordum.bilerek mi yapiyordu yoksa daha mı korkutucu gözükmek için mi yavaş yavaş hareket ediyodu bilmiyordum ama, hiç gerek yoktu. yeterince korkutucu duruyor, ekstra bir çabaya luzum yoktu."Avanda o kolyeyi nerden buldun"
"Bulamadım"
"Tamam düzeltiyorum"
Dediğinde dibime kadar gelmiş, benimde kaçacak bir yerim kalmamıştı.sırtım duvara çarptığında Carlos iki elini baş hizamda duvara yaslayıp beni bir kuş gibi kafese hapsetti. Sırıtıyordu ve bu sırıtışı daha önce görmemiştim.korkunçtu Carlos değil gibiydi çok korkunçtu .dudaklarını boynuma yaklaştırdı ama değdirmedi .sonra yavaşca kulağıma yaklaştı .
"Sana bu kolyeyi kim verdi"
Dedi heceleyerek .kulaklarımdan ruhuma işlenen bu alevi ne seller ne, yağmurlar nede hiç bir su perisi söndüremez artık.
Söyediği her hecede alanımı dahada daraltıyor zaten zar zor aldığım nefesi dahada imkanzılaştırıyordı. Bir elini karnıma yerleştirince heykelden farkım yoktu eriyordum. Sımsıcacık ellerini karnımdam göğsüme doğru ilerletince titremeye başladğımı hisettim.beni duyduğundan emin olmadığım tanrıya yalvardım.onu çok arzuluyordum ama lütfen tanrım şu an beni hapsolduğum bu kafesten kurtar çünkü nefes alamıyordum.Kapının aniden açılması ile Carlosu telaşla ittim şimdi mi akıl ettin bunu
gözlerim dolmuştu .çok korkmuştum halada korkuyorum ağlamicaksın dimi avanda sulu gözlülüğünü burdada sergilemiceksin dimi? DİMİ?
Sergilemiştim saklamyı beceremediğim duygularımı yine sergilemiştim ağlamaya başladım drama Queenlik yapacağın son yerdeyiz avanda ağlamanı ve korkmanı gerektiren bir şey bile yok ortada
Biliyorum ama elimde değildi yine kontrolden çıkmıştım , duygularımla birlikte
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kutsal Güç
Novela Juvenil4 büyük element koruyucuların hikayesi "Seni seçtik avanda" "Seni seçtik avanda, çünkü biliyorduk. tüm kainatın ölümü senin bir nefesin ve tüm kainatın yaşamı senin bir damlana kalmış. Bir damla ter , Bir damla kan , Ve bir damla göz yaşın"