Bölüm 9

12 0 0
                                    

   Neyse neydi artık. 6 günüm kalmıştı ve ben silah kullanabiliyor muyum bilmiyordum. Ama öğrenecektim. 

   ''İlk atışı ben yapacağım.'' dedi Güneş. Toprak'ın elinden silahı alıp mankenlerden birini hedefledi ve tetiğe bastı. Toprak mankenin neresinden vurması gerektiğini söylerken Güneş büyük bir ciddiyetle silah kullanıyordu. 

   ''Sol kol.'' dedi Toprak. Güneş mankenin sol kolunu hedefleyip tetiğe bastı. ''Aferin. Sağ omuz.'' tekrar tetiğe bastı. ''Sonuncuyu söylüyorum. Alnın ortası.'' dedi yüzündeki gururlu bir tebessümle. Güneş odaklanıp tetiğe tekrar bastı. Tam mankenin alnının ortasını vurmuştu. 

   ''Nasıl?'' diye sordu Güneş. 

   ''Eh, kim öğretti? 3 atış yaptın. Omuz tutmadı, yine.'' dedi buruk bir tebessümle. 

   ''Yapma ya! Her seferinde omuzdan kaybediyorum ama!'' diye sitem ediyordu Güneş. Rüzgar araya girdi. 

   ''Hadi sıra bende. Zırlamanı kenarda yap Güneş bey.'' dedi ve silahı Güneş'in elinden aldı. ''Söyle Toprak.'' dedi. 

   ''Artık tutturursun inşallah. Sol omuz.'' dedi Toprak. Rüzgar odaklanmış bir şekilde tetiğe bastı. Hedef alırken gözünü kapatmıyordu. ''Aferin. Sol diz.'' dedi. Rüzgar tekrar tetiğe bastı. ''Hadi artık, bunu yaparsın inşallah. Sağ el.'' dedi. Rüzgar derin bir nefes aldı ve tetiğe bastı. Toprak iç çekerek ''El dedim oğlum. Bilek demedim.'' dedi. 

   ''Ya abi olmuyo ama ya! Tam odaklanıyorum, bileğe denk geliyor. Tüm mutluluğumun içine ediyor o el ya.'' dedi Güneş gibi sitem ederek. 

   ''Zırlamanı kenarda yap Rüzgar bey. Ver şu silahı Yağmur'a.'' dedi Güneş intikam alır gibi. Rüzgar silahı Yağmur'a uzattı. Yağmur elindeki silah ile atış sınırında durup iyice mankene odaklandı. 

   ''Söyle,'' dedi büyük bir ciddiyetle. 

   ''Alnın sol tarafı.'' dedi Toprak. Yağmur Toprak söyledikten yaklaşık 10 saniye sonra tetiğe bastı. ''Ooo, güzel. Aferin. Sağ ayak.'' dedi. Yağmur sağ ayağı hedefleyip tetiğe bastı. ''Aferin. Kalp.'' dedi. Yağmur yanlış yeri vurmuştu. Kalp sağ tarafta değildi. Sol taraftaydı ama soğ tarafı vurmuştu. ''Yağmur sana şunu bi öğretemedik ya.'' dedi. 

   ''Yine mi ya? Ben ne yapayım? Olmuyor!'' dedi dudaklarını büzerek. ''Sen geç, Lotus sana söylesin. Ben kenarda moralimi düzeltmeye çalışacağım.'' dedi. Yağmur'a döndüm. 

   ''Merak etme, o silahı ben alırsam kahkahalara boğulursun.'' dedim. 

   ''Kendini gömmeyi bırakman lazım.'' dedi Toprak. Elindeki silahın namlusunu hedefine doğrultmuştu. ''Söyle,'' dedi kendinden emin bir sesle. 

   ''Sol el,'' dedim. Tetiğe bastı. İsabet etmişti. ''Alnın ortası.'' dedim. Tekrar tetiğe bastığında bu da doğru olmuştu. ''Sol ciğer'' dedim. Bu olmamıştı. ''Olmadı. Soluk borusunu vurdun.'' dedim. 

   ''Cidden mi ya?'' dedi sitem edercesine. Başımı evet anlamında salladım. ''Tamam, buna çalışırım.'' dedi. Silahı bana uzatarak, ''Sıra sende.'' dedi yüzündeki gıcık bir gülümsemeyle.  

   Silahı Toprak'ın elinden aldım. Bir mankeni hedefleyip odaklandım. ''İlk 3 vuruş için yardım etmeyeceğim. Sadece söyleyeceğim. Haberin olsun. Hepsini aynı anda söyleyeceğim. Odağını bozma.'' dedi Toprak. Derin bir nefes aldım. ''Kalp, sağ kol ve alnın ortası,'' dedi. Odaklanıp 3 kez tetiğe bastım. Silahı indirdim. Hepsi bana şok olmuş bir şekilde bakıyordu. 

   ''Çüş ama! Kızım benim vuramadığımı vurdun ya!'' dedi afallamış bir sesle Yağmur. Hepsinin yüzünde gururlu bir gülümseme vardı. 

   ''Ciddi misiniz?'' diye sordum. Çünkü hepsini doğru vurduğuma inanamıyordum. 

Ölü Lotus ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin