Yaz yaklaştığı için kore yüzme yarışları başlamıştı. Okulun yüzme takımı sakatlanmıştı, yani yarışlara katılamayacaklardı. Okul idaresi tatil fikri atmıştı ortaya. Ama sadece yüzme takımını götürmek haksızlık olurdu. O yüzden bütün 11 ve 12. sınıfları götürmeye karar verdiler. Kaos çıkmamasını umarak...
lix- YEAH YEAH YOU KNOW ME NO NO NO THATS NOT ME MAN
sung- IF YOU WANNA FIND ME??
jeong- give me A SHOUT OUT
hyunjin(?)- yeahh to be or not to be
lix- what the...?
(umarım hyunjin ve felix kısmının questiondan olduğu anlaşılır)
Otobüse doğru giderken bizim bebeler hyunglarıyla karşılaştı. Ve arkadan choiteam geliyordu.
yeonjun- IM A LOSEEERRR
seungmin- JUST SHOOT ME SHOOT ME (day6)
"Day6 onun için bir hayat mottosu da." Minho sessizliği bozmuştu. Sıcaktan nefes alamayan Chan iç çekerek "Doktor kendine haline bırakın dedi." diye ekledi. Seungmin takmadan day6 dinlemeye devam ediyordu.
"Ee şimdi hepimiz aynı otobüste miyiz?" dedi Beomgyu. Seungmin maalesef diye iç çekmişti. "Pardon sesli mi söyledim. Bilerek oldu." dediğinde Jisung kahkahasını tutamamış ve ortam sessizleşmişti. 15 saniye sürmeden hepsi kahkaha atarak yürümeye devam etmişti. Jisung bu ekibi sevmişti. Çoktan aklında kaçak bar partilerini kurmuştu bile.
Eşyaları yerleştirdiklerinde soluklanmak için terminaldeki otobüse en yakın kafeye oturmuşlardı. Chan ve Soobin sohbet ederlerken herkes sıkılmışa benziyordu. Changbin Felix ile aynı ortamda olduğu için çok utanıyordu. Jisung ve hyunin ikilisi de sürekli dalga geçip duruyordu. Bunun şakası onlar sevgili olana kadar sürerdi. Hatta sonrasında da devam ederdi. En son Chan konuştu "Yurt odaları bayağı büyükmüş, 10 kişilik demişlerdi. Ama bu ekip kalsak bir kişi dışarıda kalıyor." Seungmin "Benim planlarım var bir de sizinle mi uğraşacağım." dediğinde Yeonjun kendini tutamamıştı. "Bu eleman sizden nefret ediyor sanki?" Minho sincap çocuğun burda oluşunu görmezden gelebilip "Yok o hep öyle. Tabiatı bu yapacak bir şey yok." demişti.
Otobüse binerlerken soochan ikilisi çoktan oturma düzenini yapmıştı ve grup açmaya hazırlanıyorlardı. Oturma düzeni şu şekildeydi.
Arka dörtlüde;
beomgyu changbin seung chan
Önlerindeki ikili koltuklarda;
hyunin - yeonbin
minsung - felix (changbin)
Oturma planı böyle olsa da amaç Felix yalnız kaldı diye Changbin'i yanına gönderebilmekti. Chan ne yapsın? Çocuğunun aşk hayatını düşünüyor.
Kimse itiraz etmeden yerine geçmişti. Felix ses etmemişti çünkü uyumak istiyordu. Minho "Cam kenarına oturmak ister misin?" dediğinde Jisung şaşırmıştı. "Bu kadar düşünceli olduğunu bilmiyordum." diyerek gülüp teşekkür etmişti. Minho'nun gözüne o an o kadar tatlı gelmişti ki. Kendine gelip oturması biraz uzun sürmüştü. Fakat karşılarında gülüşen changlix ikilisini görmeyi beklemiyordu. Jisung "Ona tavsiyeleri sen vermiyorsun değil mi?" demişti. Ciddi olmadığı belliydi kahkaha atar gibi söylüyordu. Minho'nun "Ben daha romantiğim." demesini asla beklemiyordu sincap.
Saat çoktan gece 2.40 olmuştu. Kimse inerken Minho'nun omzuna yaslanarak uyuyan Jisung ve kafasını onun kafasına yaslayarak uyuyan Minho'yu görmeyi hayal etmemişti. Uyanınca hemen üstünü başını düzeltmişti Minho. Jisung çok tatlı uyuduğu için kıyamamış ve nazikçe uyandırmıştı. Ne oluyordu bu çocuğa? Uzak durmalıyım diye düşündü ve herkesten önce indi.
Odalar çok büyük ve lükstü. Denizin dibindeydi resmen. Ve kalabalık olduğundan her yatağın etrafında perde vardı. Hastanese odasındakiyle aynı düzenekti ama bambaşka bir havası vardı. İnce düşünülmüştü. Herkes kendini yatağa atarken Changbin "ACIKTIM BEN YA!" diye bağırarak isyan etti. Jisung "Benim de canım çok tatlı çekti kaç saattir yoldayız kan şekerim düştü." diyerek ayağa kalkınca aşağı inecekler peşinden gitti.
Herkes uyuyordu. Çıt yoktu etrafta. Tabii ki etrafta Changbin varken bu çok mümkün olmadığı için çöp kutusunu devirdi. Dönüp toplamak yerine hepsi koşmaya başladı. Çünkü iconic bir dörtlü vardı karşımızda. Jisung, Changbin, Hyunjin ve Beomgyu. Gerçekten isteseler orayı yıkarlardı. Zaten Changbin ve Jisung hariç hepsi ortaokuldan beri arkadaştı. Sadece onlar tanışmıyordu, şimdi takım tamamlanmıştı.
Herkes sessiz bir şekilde yemekhaneden bir şeyler indiriyordu mideye. Hyunjin "Changbin bizim Felix'e yanık." diye Jisung ile dalga geçmeye başlayana kadar. Changbin ortamda Felix olmadığı için rahattı. "Seviyorum ne olmuş yani. Adidas giyenler sevemez mi?" dediğinde gülmemek için kendilerini zor tuttular. Beomgyu "Minho da bizim Jisung'a hasta değil miydi abicim?" dediğinde bu sefer hepsi gülmüştü. Ama Changbin ve Hyunjin doğruluğuna, Jisung saçmalığına gülüyordu. "Saçmalama olamaz öyle bir şey." dediğinde: "Neden olmasın o da insan değil mi?" demişti Beomgyu. Jisung hak verdiğinden konuyu değiştirmişti. Odaya sessizce geri dönmeyi başarabildiklerinde herkes uyuyor gibi gözüküyordu.
Jisung ve Changbin'i uyku tutmadığı için sessizce konuşuyorlardı. Diğer ikisi gelir gelmez uyumuştu. Minho'nun onu sevme olasılığından konuşuyorlardı. Changbin pot kırmadan mantıklıca konuşuyordu ama yalan da söylemiyordu. Ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı.
Minho yabancı yerlerde hemen uyuyamazdı.
SIMDI AKLIMQ BIR FIKIR GELDI
eger istenirse okuyan temel kitleyle instagram grubu acsak nasil olurdu
FIKRINIZI BELIRTIN SPOI YOK GORUSURUZZZZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pics from minsung
Teen FictionOkulun popüler ve kimseye yüz vermeyen son sınıf öğrencisi Minho'nun, telefonunda bulduğu 11. sınıf sevimli çocuğu aramasıyla başlamıştı sanırım o gece...