Selamm belki okuyan bir kişi bile vardır,onun için teşekkür ederim.Hikaye kurgu vb. Oluşmuyor tamamen benim hayat hikayem.
Sabah annemin mutfaktaki sesleriyle uyandım.Belli ki geç kalmıştı.Babam biraz ardından odaya girdi ve uyanmam için "git yüzünü yıka" dedi.Açıkcası yüzümü yıkamayı pek sevmem ben,o yüzden yüzümü yıkamadım.
Bugün nedense üzerimdeki o garip his gitmişti.Şimdi kendimi kötü şeyler olacakmış gibi hissediyordum.Ama en azından baş ağrım yoktu..
Biz babamla arabaya geçerken annem kaktüslerini suluyordu.Bilirsiniz,genelde anneler çiçekleri sever.Benim annem kaktüsleri çok seviyordu.Bahçemiz bir sürü kaktüsten ibaretti,evimizde öyle.Her tarafta kaktüs vardı.
Annem sulamayı bitirdi ve arabay bindi.Sürücü oydu(ki ilerki sahnelerde buna çok pişman olacaksınız)
Annem önce beni o sıralar ikiside çalıştığı için arkadaşına bıraktı.O zamanlar haftada 100-200 gibi anlaşıyorlardı.
Onların evinde genelde dublajlı kanallar izlerdim.O günde öyle yaptım."Göz renkleri ne kadar nadirdir" gibi sadece çocukların merak edeceği türden şeyler bunlar.
Saat sabahın 10'nuna doğru yaklaşıyordu.Annemin arkadaşının kızını biri aradı.Anladım ki babam aramıştı.Konuşma bitince Nazlı benden çantamı toplamamı istedi.Neden istediğini bilmiyordum,ama babamın dediğine göre annemin en yakın arkadaşı olan Yıldız teyzeme gidecektim.
Gerçek şu ki Yıldız teyzemin yemekleri hayatımda yediğim en güzel yemeklerdi..Bir daha onun yemekleri gibi yemek bulabileceğimi sanmıyorum,öyle de olmaz ...
Nazlı ablam beni Yıldız teyzeme kadar bıraktı.Yıldız teyzemin evine girdim.Herkes çok üzgün görünüyordu.Ben onları izlemek istemedim ve bilgisayarımı açtım.Bu sayfaları yazmaya başladım:
"Selam günlük,ben Elif.***** Okulunda okuyorum ve İstanbulda yaşıyorum.Buraya anılarımı yazacağım.Henüz bir şey yok,akşam yine yazarım"
Gerçi muhtemelen akşama kadar önemli bir şey olmayacaktı..
Babam 10-20 dakika sonra Yıldız teyzeme geldi.Beni arabaya götürdü ve dedi ki:
"1 hafta yetecek kadar kıyafetini aldım,İzmire gidiyoruz"Neden?Neden şimdi İzmir'e gidiyorduk?Babaannemin ayağı kötü mü olmuştu,yoksa babaanem ölmüş müydü?Her iki seçenekte çok kötüydü çünkü babaannemi çok seviyordum.
(hala seviyorum ve sonsuza kadarda seveceğim)Havalimanına geldik.Babam annemin telefonunu çıkardı ve görevliye gösterdi.Annemin telefonu niye babamda duruyordu ki?Babama sordum.
"Baba,neden annemin telefonunu aldın?"
"Annen bizle sonra gelecek,şimdi işi var"Dedi.Hiç inandırıcı değildi.Çünkü babam dediğim gibi trafik polisiydi ve ölüm dışında böyle izin alıp İzmir'e gidemezdi.Aklıma gelen tek soru buydu : "Annem öldü mü?"
Bunlar kafamdan geçerken uçağa Armağan abim ve Babamla bindim.Armağan abim hayatımda tanıdığım en iyi insan.Ve tanıdığım en iyi kızla evli.Gerçekten birbirlerini buldukları için çok şanslılar..
Bölüm 3 bugün gelecek:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yok Oluş: Bu Bir Kızın Hikayesi.
No Ficción13+ Yaş İçin Uygundur Hassas kişiler için üzücü olaylar bulunur.