...

8 2 0
                                    

Sonunda 2saat önceki olaydan kalan her şeyi toplamıştık ve rahatça kendimizi yataklarımıza attık.Yatak da dediğim yerde bir yorgan onun üstünde bir yorgan ve birde yastık tabikide çok konforludur.Herkes içeçeklerini almış sohbet ediyorlardı. "Ee seni o adam götürdükten sonra  noldu orda nasıl kurtuldun."dedi tuana.Gülde "beni dışarı çıkardığında diz çöktürmek için komut verdiğinde başka yöne garipçe bakıp onun dikkatını dağıtınca adam son sürat daldım yani o kadar."dediğinde herkes güldü. "Çok pratikmiş.Youtubeden mi öğrendin haha."dedi giray. "Yani o kadar film dizi izledik bişey öğrenelim demi."dedi gül dudağını sinsice yukarı kıvrılarak.Rabia "peki o adamı hallettikten sonra ne yaptın yani yanında 2 kişiyle geldin.Kimdi onlar."dediğinde gül gülerek "çocuk olan kaçırılan yerdeki kaçırılan biri diğeri ise kaçırıldığım yerde korumacı."dediğinde ilk başta anlamamıştım ama sonra jeton düşmüştü.Onlar iyi olmalıydı yardım ettiklerine göre.Gül bu şaşırmış halimizi görünce olayı başından sonuna kadar anlatmaya başlamıştı.

Gül şimşek
Kafamın dibinde çığıran birini duyunca somurtarak gözümü açtığımda mertin üzerime eğilmiş bağırdığını gördüm ve oldukça endişeliydi. "Noluyor oğlum sabah sabah"diye söylenirken mert "kalk hemen gitmemiz lazım kalk hadi"dediğinde beni çekerken onu durduramadım çünkü hala yeni kalktığım için uyku sersemiydim.Beni sürüklemesi bittiğinde nihayet kendime gelmiştim etrafa bakındığımda Herkesin AVM den çıktığını gördüğümde mertin çekiştirmesiyle dışarıya çıktım ve Sola gittiklerini görünce oraya doğru çekti. "Mert noluyor lan"diye bağırınca mert "o adamlar geldi ve bu sefer çok kişiler."dediğinde anlamıştım.Sanırsam patronlarını gelmediğini görünce hepsi buraya gelmişti yada yarısı.Umarım ölmeyiz.Soldan bir araya girince burası tanıdık gelmişti bizimkileri bulduğum yerdi burası. Arkadan kimsenin gelmediğini görünce cocuklara doğru "hey genclik noluyor uyanır uyanmaz,artık biri bişey söylesin."dediğimde buğra "ayrılmamız lazım eğer arkamızdalarsa izimizi kaybettirip en azından kurtulabiliriz ve sağ tarafta biraz ileride silah dükkanı olduğunu biliyorum eğer gidersek belki cephane bulur savaşa biliriz."dediğinde hala bişey anlamıyordum.Ne cephanesi ne savaşı biri açıklasın. "ne"dedim ve yine takmadılar.Rabia "iyi diyorsunda saat 7'i olucak yani cephane bulsakta kalacak güvenli yerimiz yok,o ne olucak peki."dediğinde şaşırdım saat 7 mi ben kaç saat uyudum evet tamı tamına 9 saat uyumuşum.Yani hiç bişey olmadığında 9saat uyudum deseler şaşırmazdım ama bu günlerde çok az uyuyordum hadi hayırlısı. giray "o zaman şöyle yapıcağız.Rabia,gül,Mert,Berke siz cephane almaya bizde güvenli bir yer aramaya tamam mı?"dediğinde herkes onayladı.Önce ela bizimle sarıldı ve sonra diğerleri ela "dikkat edin eğer sağ Salim gelmezseniz sizi gebertirim."dediğinde güldük ve Buğranın bize yoku tarif etmesini dinledik.Buğra gelemezdi çünkü gelse bile herhangi bir saldırıya uğrasaydık korkup bütün her şeyi unutacağını ve gelmemeyi daha onlar için ve kendi için güvenli olduğunu söylemiştiBuğranın tarif ettiği yola doğru gitmeye koyulmuştuk.çok temkinli gidiyorduk çünkü her an o korumacılar gelebilirdi çünkü oraya çok yakındık.Rabia ile berke önden benle mert arkadan gidiyorduk.Benim tamamen 9 saat uyumama rağmen uykusuz adımlarım ve mertin arkayı kollaması için yavaş yürüdüğü için ikimizden yavaştık.Nereye dönsem bulanık görmeye başlıyordum ama bir süre sonra geçiyordu ama tamamen geçtiği zaman yoktu.Bunun nedeni değerlerim düştüğünü düşünmüştüm.Kısa zamanda vitamin almam lazımdı. Mertin sesini duymamla gözümü açtım ve "güvenli bir yer bulduğumuzda çok vitamin alman lazım,yoksa kötüye gidebilirsin."dediğinde afalladım o nerden biliyordu.Garip gözlerle baktığımda "bende aynılarını yaşadım."gülerek dediğinde karşılık güldüm.Aralardan çıkıp Sokaklardan giriyorduk ama hala gelmemiştik. "Hadi ama gelmedik mi hala ya"diye söylendiğimde öndeki ikililerin durduğunu gördüm ve berke "geldik bile."dediğini duydum ve önümüzdeki dükkana bakınca dönüp baktım evet burası küçük bir dükkandı ve sanırsam içeride 1 tane kuduz vardı.Dükkana doğru yürümeye kalktımki "Ben halleder-."dediğimde mert kolumu tuttu ve buğra ile öne çıkıp dükkana girdiler.Rabiaya dönüp "hayatımızı kurtardılar."dedim alay ederek ve içeri bakarak güldük.İçeridekini hallettiklerinde dolapta bir poşet bulduk ve doldurmaya başladık birazınıda üzerimize aldık nolur ne olmaz.Sonunda geldiğimiz yolu geri dönmeye gittik ve arkamızdan bir sesler duyduk ve döndüğümüzde o korumaları gördüğümde ayaklarım yerden kesilmişti çünkü ellerinde silah ile bize geliyorlardı.Bunlar 5 kişiydiler ve hepsinde silah vardı.Bizimkilere bakıp "hızlıca kaçalım."dediğimde rabia "vururlar."dedi. " kaçmazsakta vurucaklar."dedim ve "3 diyince sola koşun."hepsi sola bakınca yanımızda bir sokak olduğunu gördü oraya girersek kurtulma şansımız vardı. "1...2...3."dedim ve hızlıca koştuk.Korumalardan birinin rabiaya baktığını ve elinin tetiğe gittiğini gördüm ve hızlıca rabiayı sokağa ittim ve rabiayı kurtarmıştım ama kurşun sırtıma saplanmıştı.Tam sırtıma gelmişti ve oldukça acıtıyordu.Sessizce inlediğimde duvardan destek alarak durduğumda bizimkiler durdu ve bana baktılar "iyimisin"dedi mert, "sırtım"dedim ve korumaları duyunca mert ve berke beni tutarak yürümeme destek oldular ve rabiada cephaneleri taşıyordu. her an bayılabilirdim.Sokaktan sokağa giriyorduk yolumuz tamamen şaşmıştı.Bir araya girdiğimizde artık dayanamayıp kendimi yere atınca durmuştular.Çok kan kaybetmiştim Onlara bitkince baktım ve "siz gidin ben dayanamayacağım."dediğimde hiç biri onaylamadı ama eğer burdan hemen gitmezlerse onlarında sonu benimkinden farklı olmayacaktı.Rabia, "Seni bırakmadan hiçbir yere gitmeyeceğim."dedi. "Ben sizi yavaşlatıyorum kanka şimdi gitmezseniz sonunuz benimkinden farklı olmayacak."dedim ve çok uzaklardan onların sesini duymuştuk bile.Gerçekten çok bitkindim ayağa kalkacak ne halim nede gücüm vardı.Mert eğilerek "kendine iyi bak ölmeyi sakın düşünme senin için geri döneceğim tamam mı?"dediğinde zorda olsa gülmüştüm.Berke, "dikkat et çılgın kız."demişti.Ve en son rabia önüme diz çökerek ağlamaya başladı "Kanka sensiz nasıl yaparız nolur yapma bırakma bizi."dedi ve göz yaşlarımı tutamadım.konuşmaya güçlük çekiyordum derin bir nefes alarak, "Burdan gittikten sonra mutlu ol,Birini sev,Seni bırakıp gitmeyecek birini bul."dedim son kısmı Berkeye bakarak çünkü ikisininde birbirlerine duyguları olduğunu biliyordum.son kez "onu öyle sevki,sana benimle olan acını unuttursun."dedim zorlukla gülümseyerek karşımda ağlayan kıza bakıyordum."Elada sana emanet,Birbirinizden hiç ayrılmayın.Ela ya onu sevdiğimi söyle." Ve kulağına fısıldayarak "giray ile evlensinler dedi de."dediğimde karşımda salya sümük ağlayan kızı güldürdüğümde gülmüştük.Artık korumacılar iyice yaklaştığında "artık gidin."dedim arkadakileri rabiayı gösterdim ve beni başlarıyla onayladılar ve rabiayı tutup götürmeye başladılar.Rabia, "hayır,hayır onuda götürelim bırakmayalım onu hayır.Mert bişey yap."diye söylediğinde dayanamayıp ağlamaya başlamıştım.Çok uzaklaşmadan Berkeyi durdurdum ve, "senden son bir isteğim olabilir mi?"diye sorduğumda başıyla onayladı ve "Rabiaya ve elaya gözün gibi bak artık onlar  sana emanet.Ve merte."dediğimde hiç sorgulamadan onayladı "onlara gözüm gibi bakacağım merak etme."dedi gülümseyerek "teşekkür ederim."dediğimde artık gitmesi için başımla komut verdim.Giderken arkalarından bakmaları beni bitiriyordu.Rabia üzgünlük,Berke kırgınlık, peki ya mert.Mertin bakışında her şey vardı.kırgınlık,pişmanlık,üzüntü,sinirlilik,şaşkınlılık...
Acele etmeliydiler yoksa onlar buraya gelmelerine çok zaman yoktu.Artık gözüm kararmaya başladığında bizimkiler ortadan kaybolmuştu.Ve onlar artık geldiklerini ve bana baktıklarını görmemle bünyemin kapandığını hissetmiştim.

                               

 

SALGINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin