Kuduz

13 3 0
                                    


Evlerimize çok az kalmıştı tabi bunu Rabia ve benim için söylüyorum çünkü elanın evi ters köşede kalmıştı ve oldukça uzaktı.Şu kısa yolculukta kimseleri görmemiştik ve o kuduza neler olduğu hakkında hiçbir bilgimiz yoktu.
Umarım bir kaç insanı daha yemiyordur!

Yaklaşık bir yada bir bucuk saat sonra Rabianın evine ulaşmıştık.Ela evine gidemediği için Rabialara gidicekti.Rabianın kapısının önüne geldiğimizde "Evet eve gidin ve benim yazmamı bekleyin eğer yazmazsam yine birinin hayatını kurtarıyorumdur kesin " diyerek alay ederek konuştuğumda ikiside aynı anda "yürü git gül" değince anırmamı eksik etmedim.Onların gittiğinden emin olarak gördüğümde bende eve doğru yol aldım Rabia ile evlerimiz yakın olduğu için yolum uzun olmuyacaktı.
Ve etrafta yine kimseyi göremiyordum acaba kör mü oldum? Diye düşünmeden edemedim ama simdi kör olsaydım bizimkileri nasıl görüyordum.Yarabbim bugün olanlardan sonra akıl falan kalmadı bende vallaha ya.

Eve vardığımda anahtarımı evde unuttuğum için kardeşime bağırmaya başlayacaktımki kapının açık olduğunu gördüm ve tereddüt etmeden içeri girdim.Garip bir koku vardı aşırı kötü kokuyordu ilk başta çöp zannettim taki yukarı çıkana kadar. Kapı açıktı ve daha kötüsü yerde kırmızı siyah bir sıvı vardı.İlk başta ne olduğunu sezememiştim ve evet bu bir kandı.
Neler olduğunu anlamamıştım ve kanın üstünden geçerek açık kapıdan içeri girdim. " Anne!! Anne!!! Nerdesiniz. Yağmur!! Çıkın artık bu kan ne şakanın sırası değil çıkın artık" diye bağırıyordum kontrolümü kaybetmiştim kapıda kan var ve kapıların hepsi açıktı.
Evde kimse yoktu belki hastaneye gitmişlerdi belkide boyaydı belki bir hayvana bişey olmuştu demi belki
Kimse olmadığını anlayınca kendimi apart topar dışarı attım çünkü nefes alamıyordum.onlar iyiydi demi iyi olmalılardı.
Tuhaflık sezmiştim çünkü bu saate evde oluyorlardı olmalılardı.Aklıma hemen kötü şeyler getirmemeliydim. Aklıma başka bişey gelmeyince komşu geldi aklıma gittim cama tıklatım ve kimse bakmadı.Artık gerçekten bu durum sinirlerimi bozmaya başladı.Acaba bizimkiler birilerini bulabildimi.
Artık yapacak bişey olmayınca kaldırıma oturdum ve bekledim.Bir dakika olmadan bir ses duydum.Bu ses fazla uzakta olmalıydıki çok net duyulmuyordu.Bu ses bir bağırış sesiydi,evet evet kesinlikle bir bağırıştı ama bir başka bağırış garip bir bağırış sesiydi ve birden fazla bağırış vardı. Sesin geldiği yöne doğru kafamı cevirdim ve nutkum tutulmuştu. Bir düzine insan grubu vardı.Çok agresif davranıyorlardı çıldırmış gibilerdi fazla uzakta oldukları için yüzlerini ayırt edemiyordum.Ve sanırım onlar bana bakıyordu.EVET HEPSİ BANA BAKIYORDU.Evet onlar bana doğru yürüyordu.Arkamdan bir ses daha gelince kafamı oraya çevirdim ve kimsenin olmadığını görünce rahatladım ve önüme geri döndüğümde bana yaklaştıklarını bir anlığına gördüm ve yakınlaştıkları için artık yüzlerini ayırt edebiliyordum.Evet bütün dünyamın durmasına sebeb olan o iki yüzü gördüm.Nefes alışverişlerim hızlandı,hareket edemiyordum,gözlerimden yaşların aktığına emindim ama bunu irade dışı yapıyordum.Ve evet onlar ailemdi...
Annem'in karnı berbat haldeydi ve sanırım merdivendeki kan annemindi.Ve bana bakıyordu ama gerçekten bakıyor gibi değilde sanki kızına değilde bir yemeğe bakıyordu aç bir köpek nasıl yemeğe bakardı aynısı annem bana bakıyordu.Ve biraz arkasında yağmur yanı kardeşim vardı üstü yarısı yırtılmış her yeri kandı bu berbat haliyle bile güzeldi.Nihayet beynim çalışmayı hatırladı ve gerçek hayata geçiş yaptığımda çok geç olmuştu artık bana çok yakındılar ve hepsi biranda koşmaya başlayınca arkamı dönmeyle bende koştum koşarken tüm dünyam durmuştu her şey durmuştu ve ben ve ailem koşuyordu.Aklım beynimden çıkmış gibi bağırıyordum onları öyle görmek beni deli ediyorlardı ve hala arkamdan koşuyorlardı.Ben bittim onlar bitmedi...

SALGINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin