Arada Cristina'nın yanına gidiyordum, biraz dışarı çıkıyorduk, neyseki bu gün ayağı iyileşmişti, bahçede dolanıyorduk.
Koluma girmiş öylesine dolaşıyorduk, Cristina "of bu ne zaman aşık olucak sana amk" dediğinde omuz silktim "hiç bilmiyorum" dediğimde karşıdan hoseok sinir ile bakıyordu, güldüm.
Parmaklarını kırtlattı, eğilerek "seni dövücek" dediğimde şaşkınca bana baktı "ne" dediğinde güldüm "çok sinirli, sana bakıyo" dediğimde "yoongi bu iş burada bitmiştir ben gidiyorum" diyerek arkasını döndü.
Belini tutarak kendime çektim "ben seni korurum merak etme" dediğimde kafasını salladı "olmaz o insanları tenhada sıkıştırıyo, şeytan o biliyorum o'nu" dediğinde daha çok güldüm "o minik bir şey , sadece sinir ile bakar" dediğimde elimi tuttu "hayır ya minik değil o, tamam taş afet, maşallahlık bir kızda olmaz" dediğinde kafamı salladım "of gel hadi" dediğimde kafasını eğdi.
Sınıfına bırakarak ayrıldık, karşıdan hoseok geliyordu, gülerek karşısına geçtim "n'aber" dediğimde öylece baktı, yanımdan geçiçek iken kolunu tuttum "neden konuşmuyorsun güzelim" dediğimde kaşlarını çatarak "bırak, senin ile uğraşamam" dediğinde çenesini tuttum "neden" dediğimde sinir ile nefes aldı.
Bileğimi tutarak sıktı "uzaklaş" diyerek itti beni, şaşkınca kaldım, miniğimi hafife almıştım anlaşılan, sinir ile gitti, şaşkınca arkasından baktım.
Ertesi günü Cristina yüzünde bantlar ile geldi, yüzü, boynu, kolları bantlanıp sarılmıştı, şaşkınca yanına gittim "ne oldu sana" dediğimde gözleri doldu "hoseok dövdü" dediğinde "n-ne ciddimisin amk" dediğimde kafasını salladı.
Kolumu tuttu "senin yanında beni görürse kolumu kıracağını söyledi" dediğinde hoseok gelmişti, korkarak "gidiyorum ben" diyerek arkasına döndü, hoseok sırıtarak bakıyordu, minik şeytanım.
Cristina'nın beline sarıldım "özür dilerim, gitme" dediğimde kolumu itmeye başladı "bırak korkuyorum" dediğinde güldüm "gel dışarı çıkalım" dediğimde kafasını salladı.
Bahçeye çıktık koluma sarıldı "çok korkunçtu gözleri kırmızıya döndü eminim buna" dediğinde güldüm "abartma" dediğimde kafasını salladı "abartmıyorum yoongi, gözünü kan bürümüştü, hele o sesi 'yoongi'ye yaklaşta kollarını kırayım' dediğinde zaten bayılmıştım, insaflı kızmış revire bırakıp gitmiş" dediğinde güldüm.
Omzuma vurdu "komikmi oruspu ölücektim" dediğinde kafamı salladım "şaşırdım açıkçası, minicik bir şey nasıl böyle yaptı acaba" dediğimde Cristina kolumu bıraktı "buraya bakıyor amk öldürücek beni" dediğinde göz devirdim.
Elini tutarak içeri çektim, sınıfına bıraktım "gidiyorum ben, dikkat et" dediğimde kafasını salladı "yürü git, sizi birleştiricem diye ölüme gidiyordum" dediğinde saçlarını öptüm "teşekkür ederim" dediğimde güldü.
Hoseok bizi süzerek gitti, Cristina "geldi şeytan" dediğinde kafamı salladım "görüşürüz" diyerek sınıfa gittim, namjoon "ne olmuşlan o kıza, içinden gelmedikleri kalmış" dediğinde kafamı salladım "hoseok dövmüş" dediğimde şaşkınca kaldılar.
Jungkook "ne, olum , ayh jimin gibi minik diycektim de yanağım sızladı amk" dediğinde güldüm.
Jin, jimin ve taehyung içeri girdi, jin "olum hoseok yeniden box'a başlasın o neydi öyle" dediğinde jimin "kim yetiştirdi prensesi olum" diyerek güldü, taehyung "kavga etmesine izin vermemeliydim ama öyle bir bakışı vardı ki korktum" dediğinde sırıttım.
Jin "birde kızı bırakıp gitti, iyiki revire bırakmışız, o tırnak izleri beni bile korkuttu" dediğinde hoca içeri girdi.
Hoseok daha nelerin varmışta ben bilmiyormuşum.
__________________
Ukeler güçlüdür ✊

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : been
FanfictionSOPE lezbiyen versiyon . . Sope İlk lezbiyen Kurgu . . 02.04.23