Hala o bilinmeyen numaranin yaptığından emin değildim. Çocuğa açıklama yaptırmadan engellemek mantıksız bir hareketti ama haketmişti.
"Kim böyle bir salaklık yaptı acaba."
Gözümü devirdim. Yapan kişi de gelip hemen sana yetiştirecekti zaten Kerem.
"Sen bunu sordun ya yapan kişi hemen çıkıp itiraf eder zaten kanka."
Enes sanki içimi okumuş gibi Kerem'e cevap verdi. Seviyordum bu çocuğu ya.
"Aman ben Alev'e gidiyorum, o sizin gibi davranmıyor bana."
Güldüm.
"Kaç tabii kaç."
"Son kes söylüyorum gençler bunu yapan kimse öğle molasına kadar yanıma gelsin."
Yanında iki tane itfayeci olan genç müdürümüze baktım.
Yakışıklı, zeki, cool bir tipti ama saftı. Geçen sene ki kocaman göbekli müdürün tırnağı bile olamazdı.
"Eski müdürü özledim lan, geç kaldığımız için bizi bahçede tek ayakta bekletmesini."
Nida'nın ensesine geçirdim bir tane.
"Gerizekalı adama en çok söven sendin şimdi mi kıymete bindi?"
"Harbi canım arkadaşım Nida adama ana avrat giriyordun."
Caner yine arkadan konuya dahil olmuştu.
"Aman susun be, güzel günlerdi işte."
O günler aklıma gelince gülümsedim. Daha 9. Sınıfın ilk haftasıydı otobüs yüzünden yine geç kalmıştım...
15.09.2020
"Hocam vallahi bir daha olmayacak lütfen girelim artık içeri!"
Yanımda ismini bilmediğim bir çocuk onuncu defa müdüre yalvarıyordu.
E haklıydı zil çalalı yarım saatten falza olmuştu ama biz hala ilk okul çocuğu gibi ayakta cezamızın bitmesini bekliyorduk.
"Hocam biz daha çömeziz bir seferlik affetseniz."
Bu sefer diğer tarafımdaki kıza baktım. Uzun sarı saçları omuzlarının hemen altında bitiyordu.
Ona baktığımı görünce o da gözlerini bana çevirdi. Masmavi gözleri vardı.
Maşallah! Pu pu pu.
Bana içten olduğunu düşündüğüm bı gülümseme ile baktı. Bende aynı şekilde gülümsedim ve önüme döndüm.
"Nida ben."
Tek ayakta zar zor durmaya çalışırken bana elini uzattığını gördüm.
"Verda bende." Diyip elini sıktım.
"Ayyy! Seninle çok iyi anlaşacağız bence."
Elini sıkmamla bana sarılması bir oldu. Fakat tek ayakta olduğum için dengemi sağlayamamıştım. İkimiz de yere düşmüştük. Yanımızdaki çocuk bize gülerken elini uzattı kalkmamız için.
Bu az önce hocaya yalvaran çocuktu.
Elini tutup kalktım ve Nida'yı da kaldırdım.
Nida mahcup bir şekilde bana baktı.
"Şey kusura bakma ben heyecanlandım da."
Kafamı iki yana sallayıp sorun olmadığını söyledim.
"Caner ben."
Nida ona ismini söylerken benim gözüm bir yere daha doğrusu birine takılmıştı
Okul kapısından giren kişi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalpsiz (Texting)
Teen Fiction05**: Yapmadığına inanmak istiyorum. 05**: Bu kadar yaşadıklarımızdan sonra... 05**: Bu kadar kalpsiz misin? Görüldü (04:17)