Galaxy 2 |~hyunlixin~|

Onuncu bölüm 'Basket'

SMUT BÖLÜMÜ!
Şimdiden özür dilerim okuyacağınız şeyler için MDMXMXMX

UTANÇ DUYGUM AĞIR BASIYORRR

YORUM YAPMAZSANIZ BIRAKIP GİDERİM BURAYI HA

-

Felix

Hyunjin beni bir yere oturtturmuş ve sahaya inmişti. Jeongin'in yanına gidip topu eline aldı.
"Çocuklar bu günlük bu kadar yeter, burayı hemen boşaltın duşlarınızı evde alın. Çıkarkende güvenliğe söyleyin kimse girmesin buraya."

Sert sesi salonda yankılandığında yerimden sıçramıştım.
Çocuklar hızla salonu boşaltırken bir kaç dakika içersinde büyük sahada sadece üçümüz kalmıştık.

Oturduğum yerden kalkıp yavaşça sahaya inerken Jeongin benim sesimi duymuş ve bana dönmüştü. Yüzünde büyük sırıtma ile bana bakmış ardından kollarını açmıştı.

Adımlarımı hızlandırıp ona koştum ve kucağına zıpladım. Kalçalarımdan beni tutup alnıma öpücük bırakmıştı.
"Bebeğim benim."

"Seni çok özledim innie~"
"Date'e çıkarken hiç öyle değildin güzelim."

Kıkırdayıp boynuna gömüldüğümde Hyunjin arkadan gelip kollarını bana sardı.
"Jeongin bence bebeğimizle biraz eğlenmeliyiz sen ne dersin?"

Heyecanla başımı kaldırdığımda ikiside bana gülmüştü.
"Benimle birlikte basket mi oynayacaksınız??"

"Ha?"
"Ne?"

İkisi bana şaşkınlıkla bakarken gülümseyip ellerimi dudağıma bastırdım.
"İlk defa oynayacağım basketbol bu yüzden çok gülmeyin tamam mı?"

Jeongin'in kucağından yere inip yerdeki basketbol topunu elime aldım.
"Oh ağır ve büyükmüş baya."
Potaya doğru ilerlerken dönüp onlara bakmıştım.

İkiside şaşkınca bana bakıyordu.

"Ne? Neden öyle bakıyorsunuz? Basket oynamaktan bahsetmediniz mi? Beni eğlendireceğinizi söylemiştiniz?"

"Evet ama sevi-"
"Evet bebeğim doğru hadi oynayalım Hyunjin!"

Jeongin hızla Hyunjin'in lafını kesip yanıma gelirken ikisinden aldığım sert feromon ile aklım başıma gelmişti.

Salak Felix onlar sevişmekten bahsediyor.. ah aptal kafam.

Hyunjin şoktan çıkıp yanımıza gelirken Jeongin arkama geçip bir elini belime sarıp basket topunun olduğu elimi havaya kaldırdı.
"Bu hizada atarsan potaya girer."

Topu atmam ile hafif uzağımıza gitmişti.
"Ah aşkım ben senin boyunu hesaba katmamıştım.."
Göz devirip kolları arasından çıktım ve topu alıp Hyunjin'in yanına gittim.

"Hyunie~"
"E-efendim?"

"Mesela ben hiç basket oynamadım ya.. Jeongin ve sen bacaklarımı sıkıca kavrayıp beni kucağınıza alsanız ve bende potaya basket atsam hm~"

İkisi hipnoz olmuş gibi bana bakarken dudağımı dilimle ıslatıp üstümdeki pembe elbisenin fermuarına elimi attım. Ardından yan yana duran ikiliye yaklaştım.
"Hyunie baksana fermuar sıkışmış ve ben bu sıcak tutan elbiseyle durmak istemiyorum... çıkartmama yardım eder misin?"
Hyunjin Fermuarı açtıktan sonra kolları düşmüş elbisem vücudumdan sıyrılmıştı.

Jeongin beni hızla kucağına alırken çığlık atmıştım.

"Yavaş ya!"
Jeongin beni soyunma odasına taşırken dudak büzmüştüm.
"Hani basket atacaktım?"