Galaxy 2 |~hyunlixin~|

Yirmi beşinci bölüm 'İlk gün'

Yuh 10 gün olmuş bölüm atmayalı niye söylemiyorsunuz dicemde siz yorum yapmayı bilmiyordunuz doğru 😒

Hwang Felix

Gözlerimi açtığımda kalçamdaki sızı ve belime sıkıca sarılı kollar ile gülümsedim.
İkisine bakmak için kafamı eğdiğimde, ikisinin çoktan gözlerini açtığını ve beni izlediklerini gördüm.

Kıkırdayıp onlara bakarken ikiside doğrulup dudaklarımı öptü.
"Günaydın güzeller güzeli Vitam."
Hyunjin konuştuğunda Jeongin hala dikkatle dudağıma bakıyordu.

Dudaklarıma kapanıp sabahın ilk öpüşmesine beni çekerken nefessiz kalmamız ile dudaklarımdan ayrıldı.
"Günaydın bebeğim."

"Günaydın.. ne zaman uyandınız ve saat kaç?"
Hyunjin duvardaki saate bakıp bana döndü.
"Akşam beş."
"Ne? O kadar uyudum mu?"
"Çok yormuşuz seni demekki. Hem bebeğim sabah 7 de uyuduk."

"Siz ne zaman uyandınız ki?"
"Bir saat oldu."
"E niye beni uyandırmadınız?"
Merakla sorduğumda Hyunjin yerinden doğrulup saçımı eli ile düzeltti.
"Dinlen istedik güzelim."

Göz devirip Jeongin'in de benden ayrılması ile yataktan hafifçe kalkıp sırtımı başlığa yasladım.
"Ben sıcak suyu hazırlayayım birlikte güzel bir jakuzi keyfi yaparız."
Jeongin konuşup alnımı öpmüş ve yataktan kalkmıştı.

O banyoya girecekken ben konuştum.
"Denizde değil miyiz? Neden yüzmüyoruz? Banyo keyfini denizden çıkınca yapalım?"
"Aslında bizim aklımıza gelmişti ama senin kalçan acıyordur diye teklif etmedik sana."

"Yüzebilirim bence hem siz ikiniz bana öğretirsiniz. Çok iyi yüzemiyorum ben."
"Olur meleğim."

Hyunjin yanağımı okşarken Jeongin banyodan çıkıp dolaba ilerledi. Hepimiz için şort çıkartırken, zaten akıllarına gelmiş olduğunu düşünmüştüm.

Önce Hyunjin beni kucağına alıp lavaboya taşımıştı. "Yardım ister misin bebeğim?"
"Hayır tabiki hyunie! Çık dışarı."
Utanç ile konuştuğumda kahkaha atıp lavabodan çıktı.

Kapıyı kapatası ile bende zar zor işimi halledip aynda kendimi gördüğümde istemsizce acı nida kopmuştu. Bu halim ne böyle?! Bunlar sabah bu halimi mi izlemişti.

Sarı saçlarım birbirine girmiş, dünki makyajım yüzümden akmış ve değişik bir görüntü sağlıyordu ama korkunç! Öte yandan her yerimde kızarıklıklar vardı yer yerde morarmalar mevcuttu.

Eh be yüzümü niye emdiniz acaba?

"Felix meleğim iyi misin?"
"İyiyim innie, yediğiniz vücudumu inceliyorum."

İkisinin derin kahkahası kulağıma dolarken göz devirip yüzümü güzelce yıkadım. Daha sevilesi durduğımda kanaat getirip banyodan çıktım.

İkisi odayı toparlamış ve şortlarını giymişti.
Hyunjin yatakta oturup Jeongin'i kucağına almış ve boynuna öpücükler bırakıyordu.
İkisi birbirine odaklandığı için sanırım beni farketmemişlerdi.

Bende fırsattan istifade yanlarına gidip Jeongin'in boştaki diğer boynuna öpücük bıraktım. İkisi sıçrarken Hyunjin gülümseyip elini belime sardı.
"Yaramaz kedim? Hazır mısın?"
"Hm hm.. şortumu giyemedim ama."

Jeongin, Hyunjin'in dudaklarını öpüp kucağından kalktı ve kenardaki beyaz şortu alıp bana giydirdi.

Ardından birlikte odamızdan çıkıp merdivenlerden çıktık. -tabi o kısımda Hyunjin beni kucağına almıştı-

"Yüzelim sonra kahvaltı yaparız olur mu yavrum?" Hyunjin'i başımla onayladım.
"Olur.."
İkisi denize ilerleyip atlarken ben hala korku ile onlara bakıyordu.