Moon & Sun || Ranpoe

5.Bölüm/Hastalık

Burdan medyadaki resmi çizen arkadaşıma gönülden sevgilerle <3
begfann

Poe
Ranpo-kun ile buluşacağımız yere doğru gidiyordum. Kendimi halsiz hissediyorum aslında ama o bir şey dediğinde hayır demek istemiyorum. Yanına oturdum biraz konuştuk bana yeni bir davadan bahsetti. Bir yerden sonra dinleyemedim. Sanırım feci şekilde hasta olmuştum. Ranpo-kun bana baktı saçlarımı kaldırıp elini alnıma koydu sanırım gözlerimi görünce kızarmıştı, sanırım.

-Poe-kun! Ateşin var ve buraya gelmişsin!

-Geldiğimde bu kadar kötü hissetmiyordum.. Hem sen bir şey istediğinde hayır diyemiyorum.

Ranpo-kun cebine uzandı ve ordan bir şeker çıkartıp bana uzattı

-Al! Şeker her şeyin ilacı.

-Ranpo-kun şekerlerini benimle mi paylaşıyor?! Hasta olmak için harika bir neden!

-Poe-kun bazen gerçekten seni anlamıyorum yürü gidelim

-nereye?

-Evine

-Ne... HAYIR RANPO-KUN

-sus Poe hastasın!
-Evinin yolunu bilmiyorum kalkacak mısın!

-Hastayım Ranpo-kun biraz sabır gösterin.. Taksi çağırdım az sonra gelir

1 saat sonra

Ranpo
Poe'nin evine gelmiştik, o an farkettim ki ben bu çocuğun zengin olduğunu sürekli unutuyorum. Önümde bizim ajans kadar bir ev vardı. Poe beni içeri davet etti. Salona geçtik Poe koltuğa oturdu. Yanına gittim ve oturdum. Saçlarını kenara çektim

-Ateşin var, şunlar gözlerini kapatmadan daha iyi olursun.

-Çok bir şeyim yok Ranpo-kun ilaç içsem inanın ki geçer

-iç o zaman! İlaçlar nerde

-sakin ol...

Poe ayağa kalktı mutfağa gidip ilaçları aldı, bardağına su doldurup ilaçları ağzına atıp suyu içti.

-Halloldu az sonra ateşim düşer

-Poe bu evde sen mi yaşıyosun sadece?

-Evet... Tek olduğum için sıkıcı olabiliyor ama Karl olunca daha çekilebilir oluyor!

-Uh, anladım.
Biraz oturup Poe'nin yeni kitabı için konuştuk. Geç olunca ajansa gitmek için ayağa kalktım o sırada Poe ceketimden çekiştirdi.

-Ranpo-kun bugünlük burda kalsanız olur mu?

Biraz düşündüm. Sonra telefonumu çıkartıp ajanstakilere yarın öğlene kadar gelmeyeceğime dair mesaj attım. Poe beni sessizce bekledi

-Aburcubur varsa neden olmasın!

Poe hafifçe gülümsedi

-Pijama verebilirim istersen?.. Benimkiler sana büyük gelir ama katlarsan sorun olmaz...

-Olur!

Poe bana pijama getirdi, kalacağım odaya geçtim ve giyindim karlda yanımdaydı. Poe kapıyı çaldı.

-Ranpo-kun giyindiniz mi?

-Evet! Kapıyı açabilirsin

Poe kapıyı açtı Karlı yanıma alıp karşına geçtim.

-senin pijaman Rakuna benziyor!

Gülümsedi sonra konuyu değiştirdi

-Napmak istersin Ranpo-kun?

-Film izleyelim!!

Sonra ikimizde aynı anda

-Sherlock Holmes!
-Sherlock Holmes!

Gülümseyerek birbirmize baktık

-Patlamış mısır ister misin Ranpo-kun?

-Poe-kun sen benim hiç abur cubura itiraz ettiğimi gördün mü?

-Sen o zaman odada bekle ben geliyorum

Poe-kun gitti bende odaya geçtim ve Sherlock Holmes açtım. Poe'yi beklemeye başladım. Çok geçmeden geldi yanıma oturdu. Hemen patlamış mısıra gömüldüm. Patlamış mısırı bitirdiğimde gösterilen davayı çözdüm ve canım sıkılmaya başladı. Poe'nin omzuna kafamı koydum. Çok geçmeden uyuya kalmışım

Poe
Film bittiğinde Ranpo'nun uyuya kaldığını farkettim. Bir süre sessizliğin içinde ranpoya baktıktan sonra televizyonu kapattım dikkatlice ranpoyu kucağıma aldım ve odasına götürüp yatağına yatırdım

-İyi geceler Ranpo-kun

kısa bir süreliğine Ranpo'nun saçlarını okşadım bunu hissetmiş olmalı ki gülümsedi üstünü örtüp sessizce odadan çıktım.