Bölüm 3-Baba yadigarı.

9 1 0
                                    

Kaybettiğiniz insan yanınızdaymış gibi hisettiren yerler vardır.
Hiçkimse bilmesede,sizin için çok değerlidir.

Şura bey bir kaç askerlerle baba yadigarı olan mandraya doğru yola çıkmışdı.
Yol boyunca Şura bey askerlere babasıyla mandrada geçirdiyi değerli vakitleri anlatmışdı,bu yüzden yolculuk bayaa eğlenceli geçmişdi.

Bu uzun yolculuk sonunda,baba yadiqarı olan mandıraya varmışlardı.
Mandıra daha dün bakımı yapılmış gibi ter temizdi.
Şura beyvcay koyup,askerlere hemen çörek yapmaya koyuldu..
1 saat sonra çörek kokusu tüm mandra etrafını sarmışdı..
Şura bey askerlere çöreklerini sundu.
Askerler çörekleri çok beyendiler,askerlerden biri tarif isdedi..
Şura bey tarifin babasıyla kendisine ait olduğunu dile hetirdi..

Bu çörekler ayrı sevgi,özen ve baba hasretiyle yapıldı..
Tabii tarifini sizlerle paylaşırım,dedi..

Şura bey hiç cimri değildi,paylaşmayı seven birisikendisi,dostcanlısı,sevgi dolu,yardımsever ve ayrıca hayvanları çok seviyordu..
Mandraya geldiyinde o meşhur çöreklerinde köylüleri içinde bişirip götürüyordu..
Aynı zamanda sokak hayvanları içinde çörek bişiriyordu kendisi..

Her haftasonu mandraya çıkarak sanki huzura kavuşuyordu..

Mandrayı kapattıktan sonra kasabaya geri döndüler..

Şura bey kasaba halkına ve kasaba hayvanlarına çöreklerinden ikram etti..

Kasaba halkının ve o hayvancağızların gözünde ki sevinç herşeye değerdi..

Şura bey kendi evine çekilerek,en sevdiği kitaplarında birini aldı eline,işaretlediği sayfadan kitabı okumaya devam etti.

Şura beyin en yakın dostları kitaplarıydı,onlarla geçirdiyi vakti hiçkimseyle geçirmiyordu.
Hiçkimsede bulamadığı huzuru,kitapların sayfalarında buluyordu sanki.

Savaş (Bir Küçük Kasabanın Umudu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin