Arkadaşlar multide Ateş'imiz var. Diğer bölüme de Can ve Su'yu koyacağım.
###############
Sabah kalktığımda kendimi çok bitkin hissediyordum. Ama Can'a söz vermiştim ve sözümü tutacaktım bu yüzden banyoda rutin işlerimi hallettikten sonra üstüm siyah yırtık kot pantolon beyaz bluz ve siyah deri ceketimi giydikten sonra Can'a nerde buluşacağımıza dair mesaj attım ve Elis'in ne ara uyanıp hazırladığı anlayamadığım kahvaltımı yapmaya başladım. Yukardan su sesleri geliyorudu Elis'in duşta oluğunu anladığım için onu beklememiştim. Ben kahvaltımı yaparken Elis'de geldi ve konuşmaya başladı.
"Hayırdır kime bu hazırlıklar"
Diyip pic smile yaptı.
"Can'la buluşucaz" Ben
Can'la buluşacağımızı söyleyince kesin beni sinir etmek için elinden gelen herşeyi yapacak derken o beni şaşırtarak hiç birşey söylememişti. Şaşırmıştım doğrusu. Kahvaltımız bittikten sonra çıkıp biraz dolaşmaya karar verdim buluşmamıza daha zaman vardı ama evde oturmaktan çok sıkılmıştım . Elis'i öptükten sonra evden çıktım.
Aslında biraz da olsa özlemiştim bu sokaklarda dolaşmayı. Bazı anlar yalnızlık güzel gelse de bir süre sonra insan sıkılıyordu ve ben şuan tam o sıkılma sürecindeydim ben bu şekilde düşünürken arkamdan gözlerimin kapatılmasıyla irkildim. Kim olduğunu anlamak için ellerini yüzümden çektiğimde görmeyi planladığım kişi Sıla değildi.
"Canıım" diyip sıkıca sarıldı bana. Ama artık eski arkadaşlarımın hiçbiri bana inandırıcı gelmiyordu, benim en kötü günlerimde yanımda olmayan arkadaşlarım nedense iyi günümde hiç yanımdan ayrılmıyordu .
Sıla'yı kendimden ayırdıktan sonra tekrar konuşmaya başladı .
"Olanları duydum tatlım başınız sağ olsun . Yanına gelemedim kusura bakma." diyince bi an eski arkadaşlıklarımı düşünmeye başladım ama kendimi üzmemeye karar verdiğimden hemen kendime geldim ve Sıla'ya sadece önemli değil gibi şeyler geveledikten sonra yanından ayrıldım .
İnsanların bu kadar yapmacık olmalarından nefet ediyordum. Telefonumun saatine baktığımda zamanımın azaldığını gördüm . Hemen bir taksi durdurup buluşacağımız yeri söyledikten sonra başımı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım.~~~~~~~~~~~~
Yaklaşık bir saattir Can'la kafede konuşuyorduk. Gerçekten onun yanındayken önemsendiğimi hissediyordum.
Ayrıca yaptığı espirilere gülerken de canımı sıkan tüm kötü şeyleri unutuyordum.
"Kalkmak ister misin seni bir yere götürmek istiyorum" diye sordu.
"Tabiii kalkalım" dedim ve kafeden çıktık. Kapının önündeki arabasına bindik ve yola koyulduk . Nereye gittiğimizi bilmiyordum ama gerçekten merak ediyordum Can'a ne kadar sorsam da söylememekte kararlı olduğunu anlayınca bende susmak zorunda kaldım .
Yaklaşık 20 dakikalık bir araba yolculuğundan sonra bir lunaparkın önünde durduk demek eğlenmeye gelmiştik. Zaten çok uzun zamandır gelmediğim bir yer olduğu için sevinmiştim biraz eğlenmeye ihtiyacım vardı . Can'la birlikte lunaparka girdik dönme dolap başta olmak üzere neredeyse bütün oyuncaklara binmiştik ve ben gerçekten çok yorulmuştum. Can gerçekten harika birisiydi, çok iyi bir arkadaştı. Biraz daha eğlendikten sonra karnımın acıktığını hissettim ve sanırım o da benimle aynı şeyi düşünüyordu ki yemeğe gitmeyi teklif etti. Yemek gayet sessiz geçmişti ikimizde çok yorulmuştuk artık eve gidip bir an önce kendimi yatağıma atmak istiyordum.
"Can beni eve bırakabilir misin gerçekten çok yorudum ama harika bir gündü çok teşekkürler"
Dedim kafasını kaldırıp yüzünde ufak bir tebessümle bana baktı. Kesinlikle çok güzel gülüyordu.. Ne düşünüyorum böyle ben o benim sadece arkadaşım olarak kalmalıydı çünkü onunda beni sadece arkadaşı olarak gördüğüne emindim onun gibi bir arkadaşı saçma sapan düşünceler yüzünden kaybedemezdim ama ondan hoşlandığımı artık kendim de kabullenmiştim. İnkar etmemin anlamı yoktu boşuna kendimi kandırmamalıydım beni mutlu ediyordu hemde çok onun yanında çok huzurlu hissediyordum. Bu düşüncelere hemen son vermem gerekiyordu çünkü beni gerçekten arkadaş olarak görüyorsa bu düşüncelerim nedeniyle benden uzaklaşabilirdi bu da benim hiç istemediğim bir şeydi. Can hesabı ödedikten sonra arabaya doğru yürümeye başladık. Düşünceli bir hali vardı sanki bişey söyleyecekti ama söylemek veya söylememek arasında kalmıştı. Arabaya bindikten sonra bana doğru döndü ve birden sevgilin olduğunu neden bana söylemedin diye bir soru sordu. Bu sorusuna gerçekten çok şaşırmıştım benim sevgilim yoktu ki.