3.Bölüm

145 21 6
                                    

Elis gelmişti. En yakın arkadaşım çocukluğum karşımda duruyordu. Hemen elisin boynuna sarılıp kokusunu içime çektim. Elis benim herşeyimi bilen tek kişiydi. Çocukluğumda yaşadığım kötü olaylarımı, ailem yüzünden geçirdiğim sinir krizlerimi yani herşeyimi bilen tek kişiydi o. İlkokulda tanışmıştık fakat ailevi nedenlerden dolayı Ankara'ya taşınmışlardı ve 2 yıldır görüşemiyorduk. Sıkı sıkı sarılıp kardeşim yerine koyduğum kişinin kokusunu içime çekmek çok iyi gelmişti. Kapıda olduğumuz  aklıma gelince Elisi içeriye alıp ona en sevdiği şeyi yani sıcak çikolata yapmaya gittim. Bu arada tüm sakarlığımı konuşturup üstümü ıslatınca odama çıkıp üstüme hemen dolaptan bulduğum şeyleri geçirip yanına indiğimde elindeki çerçeveye bakıyordu. Çerçevede ikimizin resmi vardı. Aynı giysileri giyip birbirimize sarıldığımız ve kocaman gülümsediğimiz resim... Elis merdivenden inerken çıkardığım sesle irkildi.  Yüzünü bana doğru dönüp kocaman gülümsedi. Sıcak çikolatasını eline verdikten sonra konuşmaya başladı.
"Selin teyzeler evde yok sanırım"
"Hayır canım işteler. Sen nasıl geldin nasıl oldu hemen anlat. Artık burda mısın ?"
"Evet Su artık eskisi gibi beraberiz. Nasıl geldiğime gelirsek, buraya gelir gelmez bizimkilere seni sordum. Onlarda bana Can'a olanları anlattılar bende hemen geldim. Artık hep yanındayım seni asla yalnız  bırakmıyacağım kardeşim."
Artık burda olduklarını duyunca içimde tarif edilemez bir mutluluk olmuştu. Ama Can konusuna gelince yine aklıma o anlar geldi. Nasıl unutabilirim ki ?
"Hepsi benim yüzümden oldu Elis. Herşey ben ve umursamazlığım yüzünden."
"Lütfen kendini suçlama.Ben bunları senin kötü hissetmen için söylemedim."
"Tamam ama geçmiyor içimde hep bir yerlerde hissediyorum. Bu senin de başkasının da anlayabileceği birşey değil. Zaten annemler yeni bir psikolog ayarladılar. Daha çabuk toparlanabilmem için."
"Bu kesinlikle çok iyi olmuş , duyduğuma göre şuanki psikolog hiçbir işe yaramamış. Hem çabuk toparlanman gerekiyor çünkü okuldan çok geri kaldın bende bu süreçte yalnız olmaman için okula seninle birlikte başlamaya karar verdim. Eskisi gibi artık beraberiz. Aynı okula gideceğiz Su." Aslında şuan okula hemen başlaması için ona kızmam gerekiyordu. Fakat dediğini yapacağını bildiğim için ve yalnız kalmamak sesimi çıkarmadım. Kimisine göre bu bencillik olabilir. Ama benim yalnız kalmamaya ihtiyacım var. Çünkü ben bile artık ne yapacağımı kestiremiyordum.
######

Akşam annemler eve gelmişti. Elis bu gün bizde kalacaktı yarında yeni psikologla ilk görüşmeme birlikte gidecektik. Elis gibi gerçek dostlar kesinlikle her insanda olmalıydı. İyi gününde, kötü gününde hep yanında olan gerçek arkadaş hatta arkadaşdan da öte ,kardeş. Akşam Elis dışarı çıkmaya zorlamasa daha iyi bir akşam olabilirdi aslında.Elis'in zoruyla ve annemle babamın bitmeyen ısrarlarına dayanmak mümkün olmadığından Elis'le dışarıya çıktık. Yaz olduğundan hava tam kararmamıştı. Dışarıya çıkınca biraz olsun nefes aldığımı hissettim. İki sokak arkadan gelen bağrışma seslerini merak eden çok meraklı arkadaşım Elis kolumdan sürükleyerek beni kavganın olduğu yere doğru yürümeye başladı. Beni de sürüklemeye. Seslerin geldiği ara sokağa girdik. Sokakta o iki kişi dışında kimse yoktu aslında o ikisi de olmasa hiç ses olmazdı. Issız sokak gibi. İlk başta ne olduğunu anlayamasak da birkaç dakika sonra gördüğümüz şeyle ikimizde şaşkınlıktan dona kaldık. Elisin yüzünü tam olarak göremesemde gözlerinin kocaman açıldığını ve ağzının "o" şeklini aldığını anlamak için üstün bir çaba sarf etmeye gerek yoktu. Bir nevi bende aynı durumdaydım zaten. Çocuğun biri bir kızı duvarla kendisi arasında sıkıştırmış ve elindeki bıçağı kızın bacağına batırmıştı. Kızın ağlamaktan gözleri şişmişti ve psikopat çocuk tam bir sadist gibi sırıtıyordu. Çocuk ayak seslerimizi duymuş olamalı ki hemen bizden tarafa döndü. Kız gözlerini kocaman açmış bize bakıyordu. Bir an ne yapacağımızı şaşırsakta çocuğun "Ne işiniz var sizin orada?" diye bağırmasıyla eve doğru koşmaya başladık. Ama ayak seslerinden anlaşılana göre çocuk peşimizden geliyordu. O bizim bıraz arkamızdayken biz sokağa gelmiştik. Yine şanslıydık ki ev sokağın başındaydı ki zaman kaybetmedik. Titreyen ellerimle hemen dış kapıyı açtım ikimizde kendimizi binaya attık.Şaşkınlıktan olsa gerek ki ne Elis ne ben ikimizde bi kelime dahi konuşmamıştık. Eve girdikten sonra odama geçtik. Az çok şaşkınlığımızı atmıştık.
"O nasıl bişeydi öyle Su bizi yakalayacak diye ödüm patladı. Çocuk resmen sadist."
"Hep senin merakın yüzünden Elis. İyi ki başımıza bişey gelmedi."
"İlk günden olaylı başladık. Neyse yarın erken kalkıcaz hadi yatalım."
Zaten bu gün vücudum kadar zihnimde yorulmuştu. İyi bir uykuya ihtiyacım vardı. Ama içimde öyle bir his vardı ki sanki yarın yine o çocuk karşıma çıkacaktı. Bunların hepsinin zihnimin bana küçük bir oyunu olduğunu düşündügümden uyumaya karar verdim.
#########

Gece rüyamda o kötü olayları yeniden yeniden görmüyordum artık. Bu da biraz olsun benim vicdanımın rahatlamasını sağlıyordu. Ben uyanalı bikaç saat oluyordu. Banyodaki rutin işlerimi halledip üstümü giyinip Elis'in alarmının çalmasını bekledim. Zaten benim yüzümden yoruluyordu, yol yorgunluğunu bile atamadan yanıma gelmişti onu da erken uyandırıp huzursuz etmeye hiç gerek yoktu. Aradan ne kadar zaman geçti hiçbir fikrim yoktu ama Elis'in alarmı çaldı o da kalktıktan sonra giyindik. Aşağıya indiğimizde annem ve babam kahvaltıyı hazırlamış bizim inmemizi bekliyorlardı.Onlara günaydın dedikten sonra kahvaltı yapmaya başladık. Kahvaltımızı gayet sessiz ve sakin bir şekilde yaparken Elis beni birden öpmeye başlayınca bende kendimi tutamayıp güldüm. Bu halimiz annemlerinde hoşuna gitmiş olacak ki onlar da gülüşmeye başladılar. Elis gelince evin neşesi gözle görülür şekilde artmıştı. Sonunda Elisi kendimden uzaklaştırmaya çalışınca yalandan tavır alsa da bir sarılmamla eski halimize dönmüştük ama daha fazla oyalanırsak ilk günden yeni psikoloğuma geç kalacağımızı bildiğimiz için hemen çıkıp kliniğe doğru yürümeye başladık. Biraz sıra olsa da içeride bizi güler yüzlü 45-50 yaşlarında bir bayan karşıladı.
"Merhaba sen Su olmalısın" diyerek elimi sıktı.
"Evet bu da en yakın arkadaşım Elis" onları da tanıştırdıktan sonra adının Melek olduğunu öğrendiğim psikoloğum bana birkaç soru sordu. Ben bikaç şey anlatırken kapıyı çalmadan içeriye biri daldı kapıdan
"Anneeee"
diye seslenen kişinin sesi aslında tanıdık geliyordu. Ama tam olarak tanıyamamıştım. Kafamı o tarafa doğru çevirdiğimde yine şaşkınlıktan baka kaldım. Gerçekten herşey bu kadar saçma gelişmek zorunda mıydı ?

########

Arkadaşlar yılsonu ödevleri, sınavlar, günlük ödevler derken ancak boş zamanlarımda yazabiliyorum. Ama bu sefer bölümü daha uzun tutmaya çalıştım. İnşallah sizde beğenirsiniz. Lütfen okuyup beğendiğiniz bölümlere vote atın. Yorumda yapabilirsiniz. Hepinize çok teşekkürler.❤

Merak edenler için multimedya : Elis

Masum.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin