İyi okumalar._________________
Sabah sekizden saat beşe kadar çekimim vardı ve ben sonunda kendimi o çekimden sağ çıkarıp eve atabilmiştim.
Evin büyük kapasını kapatıp elimdeki anahtarı vestiyere fırlattım. Üstümdeki kürk ve çantayı astığımda iste oturma salonundan bir ses duymuştum.
"Geldin mi Kai?"
Oturma odasında girdiğimde dondurma yiyip televizyon izleyen Taehyun'u görmüştüm.
"Burası benim evim. Ayrıca sen eve nasıl girdin?"diye sordum ve kendimi büyük berjere attım.
"Sabah beni evde unutup çıktın" dedi kaşığına kocaman bir dondurma alarak. Hasta olacak bu gidişle."Ben de evden hiç çıkmadım"
"Aptal mısın bugün senin setin vardı Tae"dedim ona sesimi biraz yükselterek.
"Evet,vardı. Canım da asla gitmek istemiyordu zaten. Beni evde unutup çıkman iyi oldu"dedi gülerek.
"Yönetmen peki?"dedim oturduğum yerde biraz daha dikleşerek.
"Yönetmen aradı beni. Tae nerdesin diye bir sürü şey zırvaladı. Ben de ona çok hasta olduğumu söyledim"
"Biraz daha yersen olacaksın zaten. Bırak şu dondurmayı"dedim. Elindeki dondurmayı çekiştirerek.
"Ya hayır. Zaten akşama Beomgyu'nun doğum günü partisi var. Moralimi bu dondurmayla yerine getirmem gerek" dedi dondurmayı koynuna daha çok sokarak.
Beomgyu'nun doğum günü partisi.
Beomgyu'nun kuzeni Soobin.
Evime şarap gönderen Soobin.
Soobin.
"Tanrım nasıl unuttum!"diye evde kocaman bir çığlık attım.
"Salak mısın neden bağırdın?"
"Taehyun! Ne giyeceğim ben?"
Suratıma bir kaç saniye bakıp dondurmasını yemeye geri döndü. "Dert edindiğin şeye bak. Bir oda dolusu giysin var."
"Evet ama hemen hazırlanmam gerek"diye giyinme odama koşmaya başladım.
"Kai daha üç saat var biraz dinlenmelisin. Beni bekle"diye o da peşimden koşmaya başladı.
Merdivenleri ikişer üçer çıkıp en sonunda giysi odama vardığımda gözlerimi kıyafetlerimde gezdirmeye başladım.
"Of ne giyeceğim ben ya? Taehyun yardım et"
"Sakin ol güzelim hallederiz"dedi Taehyun bilmiş bir edayla. Kıyafetlerimi karıştırıp bir şeyler aramaya başlamıştı bile. "Hem,sen neden bu kadar heycan yaptın?"diye sordu yüzündeki gülümsemeyi saklamaya çalışarak ama gayet de belli oluyordu.
"Ne haycanıymış ya. Beni bilirsin. Görünüşüme her zaman dikkat ederim" dedim onunla göz teması kurmadan.
"Evet ama bu sanki biraz farklı"
"Ne demek o?"dedim hâlâ ona bakmayı reddedip kendime uygun bir şey arıyarak.
"Sanki Choi Soobin için bu kadar heycanlanmış gibi görünüyorsun"
"Ne alakası var canım?"
"Neler oluyor Kai?"dedi beni kolumdan tutup minik pufa oturutturarak.
______________________
"Emim misin Tae? Güzel olmuş muyum?"dedim aynada kendimi tekrar kontrol ederek.
"Evet Kai çok güzel oldun. Bırak Choi Soobin'i bu gece herkes sana aşık olacak"dediğinde ona en güzel gülümsemelerimden birini sunarak sonunda evden çıkabilmiştik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
a glass of wine,sookai
FanfictionGözlerinin bluzumun açık bıraktığı boynumda olduğunu gördüğümde, elimi bluzumun yakasına getirip daha fazla açık kalmasını sağladım. Yaptığım şeyi fark etti Soobin. Gözlerini gözlerime çıkardı ve dudağının kenarıyla güldü. Choi Soobin'in utanması yo...