a glass of wine,sookai

¹²

İyi okumalar.

_______________

Kulağımı rahatsız eden sesle birlikte belimdeki kolların sıkılaştığını hissettim. Gözlerimi hafif araladığımda karşımdaki büyük boy aynasında kendimi gördüm. Bir de o vardı tabi.
Uzun kollarıyla belimi kavramış, başını boynuma gömerek hareket etmemi engellemişti.

Yaşadığım huzuru kapının zil sesi bozmuştu. Saat kaçtı ki? Biz kaçta uyumuştuk? Kapıdaki kişi ısrarla zili çalmaya devam ettiğinde Soobin de uyanmıştı. Bellerimdeki eli gevşediğinde oturur pozisyona gelip kalkmaya çalıştım. Fakat bu pek mümkün olmamıştı. Yataktan kalçamı kıpırdatıp ayağa kalkmaya çalıştığımda kalçama bıçak saplanırcasına bir ağrı girmişti. "Sikiyim kim bu sabah sabah?"

"Ben sanırım kalkamayacağım kapıyı açar mısın?"dedim. Soobin üzerindeki ince yorganı fırlatıp yerdeki pantolonu giydi. Yerlere bakınıp odanın bir kenarına fırlatılmış tişörtünü alıp bana yaklaştı. Kafamdan ince tişörtü geçirdi. "Kollarını geçir bebeğim" yavaşça dediğini yaptım. "Kapıya bakıp geliyorum"dedi ve dudaklarıma bir öpücük kondurup odadan ayrıldı.

Yataktan zar zor kalkıp büyük aynamın karşısında dikildim.

Tanrım.

Ne olmuş bana.

Boynumdaki morluklar göğüsümden aşağı doğru gidiyordu. Tişörtü kaldırıp göğüsümdeki morlukları gördüğümde dilim tutulmuştu.

Biz gece ne yaşamıştıkta ben bu hale gelmiştim.

Aşağıdan sesler yükselmeye başladığında küçük adımlarla odadan çıktım. Merdivenlerin başına geldiğimde korkuluklardan tutunarak inmeye başladım.

"Soobin neden çıplaksın?! Kai nerde?" Yeonjun hyungun sesiyle biraz gerilmiştim ama bunu şuan düşünmemeye çalışarak onların yanına gittim.

Hepsi bir anda sessizleşip bana döndüğünde olduğum yerde kalmıştım. Bir kaç saniye hiç bir şey söylemeyip sadece beni süzdükten sonra ağızını açan ilk kişi Tae olmuştu. "Kai seni kim dövdü? Bu halin ne?"

"Ne dövmesi Taehyun! Görmüyor musun sevişmişler? Hatta bu sevişmek değil vahşice sikişmek galiba"dedi Beomgyu Taehyun'dan hemen sonra.

Yeonjun hyung şaşkınlıktan açık kalan ağzını eliyle kapatmıştı, bizi izliyordu. "Soobin seni sikmek istiyor demiştim"dedi Tae.

"Dostum girdiğimiz iddiayı kaybettin"dedi Beomgyu Yeonjun hyunga.

"Ne iddiası?"dedim en sonunda ben de sesimi çıkarmayı başararak.

"Ben sizin bir aya kalmadan sevişeceğinizi öne sürdüm. Yeonjun ise daha fazla sürer dedi ve bunun üzerine bir iddiaya girdik. Anahtarını alıyım" dedi avucunu açarak Beomgyu.

Şaka mı?

"Neden burdasınız?"dedi Soobin.

"Kai telefonunu açmadı. Bu saatlerde uyanırdı genelde. Ulaşamayınca bende merak edip Beom ve Yeonjun'u aradım fakat onlarda bilmediğini söylediler bizde bunun üzerine burdayız"dedi Taehyun duruma açıklık getirerek.

"Telefonum içeride kalmış"

"Tamam gördünüz şimdi gidin"dedi Soobin onları kapıdan dışarı iteleyerek.

Beomgyu hayvan gibi bağırıp, Taehyun da itiraz edip bağırınca duruma el attım. "Siz içeri geçin biz toparlanıp gelelim"dedim. Soobin'i kalan gücümle kolundan tutup onlardan uzaklaştırdım.

Diğerleri oturma odasına geçtiklerinde ikimiz baş başa kalmıştık. "Siktir"dedi ve beni kucakladı. "Merdivenlerden çıkabileceğini sanmıyorum"