iyi okumalar
_____________
"Olmuş işte Kai. Daha neyi zorluyorsun ben anlamıyorum ki?" dedi Taehyun bıkkınlıkla çıkan bir sesle.
İyice sıcak olmaya başlayan arabada ellerimi bir yelpaze gibi kullanmaya başladım ve şoföre klimayı çalıştırmasını söyledim.
"Emin olamıyorum. Defileden sonra herkes Soobin ile beni gördü ve bugün onun için çok önemli bir gün. Ben de doğal olarak bu gün harika gözükmek istiyorum" dedim dudaklarımı büzerek. Bana acımasını sağlamak istiyordum çünkü bugün ki yaşadığım baskıdan dolayı birazcık bana merhamet göstermeliydi.
"Haklısın sen de tabi" dedi ve beni aşağıdan yukarı süzdü. "Boynundaki ve vücudunun geri kalanındaki morluklar da kapanmış" dedi suratını buruşturarak.
"Emin misin?" diye tekrardan sordum ona.
Tekrar gözlerini dikkatlice üzerimde gezdirdi ve ben onun bu ciddiyetine ister istemez sırıtmıştım. "Yok bir şey kıyafetini doğru seçmişiz"
Gülümsedim. "Fikirlerin için teşekkür ederim" dedim.
"Soobin'le nasıl sevişiyorsunuz anlamıyorum? Gerçi tavırlarından ne kadar sert olduğu anlaşılıyor ama suratındaki iz biraz fazla değil mi?" diye sordu tedirginlikle.
Bir haftadır her gece onunla ateşli şeyler yaşıyorduk ve Soobin eve gitmeme izin vermiyordu. Onu vücudumda iz bırakmaması konusunda uyarıyordum ama faydası yoktu tabi. Taehyun'un bunu garip karşılaması normaldi.
"Sana zarar veriyor mu Kai bana her şeyi anlatabilirsin biliyorsun değil mi?" dedi sessizce.
"Bana sert davranıyor evet" dedim kısık çıkan sesimle. Bir anlık durakladı ama sonra devam etti.
"Sakın bana bundan hoşlandığını söyleme" dedi. Sakin davranmaya çalışıyordu ama ben onu çok iyi tanıyordum ve içten içe panik olduğuna emindim.
"Bana bir sefer tokat atmıştı suratımdaki izin sebebi bu. Ama ben asla rahatsız olmuyorum hatta ben bundan zevk alıyorum" dedim yüzümdeki oluşan o memnun gülümsemeyle.
Şaşkınlıkla açılan ağızını zor kapattı ve bir süre bir şey söylemedi. "Soobin sadist biri ve sen de onun mazoşist kölesisin"
"Gurur duyarım" dedim hafif kıkırdıyarak.
"Umarım bir gün seni becerirken bayıltır" bu sefer kahkaha atmaya başlamıştım ve o da gülmüştü. "Sakın bana bunun da yaşandığını söyleme"
"Hayır ona daha sıra gelmedi sanırım" dedim alayla.
Çalan telefonumla gülüşlerimiz kesilmişti. Gözlerim ekrandaki ismi gördüğünde resmen parlamıştı. "Bu herife bu kadar erken kapılacağını düşünmezdim"
"Susar mısın Soobin bu lafını duymasın" dediğimde Taehyun çoktan aptalca benim taklidimi yapmaya başlamıştı.
"Efendim Soobin"
"Neredesin bebeğim?"
"Daha yoldayız. Sanırım birazdan orada oluruz"
"Oluruz derken kim var yanında?"
"Taehyun"
"Kapıdaki gazetecilere cevap vermeden içeri gel. Ben sonrasında gereken açıklamayı onlara yapacağım zaten"
"Tamam anladım Soobin. Görüşürüz" deyip telefonu kapattım.
"Ne diyor?" diye sordu Taehyun merakla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a glass of wine,sookai
FanfictionGözlerinin bluzumun açık bıraktığı boynumda olduğunu gördüğümde, elimi bluzumun yakasına getirip daha fazla açık kalmasını sağladım. Yaptığım şeyi fark etti Soobin. Gözlerini gözlerime çıkardı ve dudağının kenarıyla güldü. Choi Soobin'in utanması yo...