İkinci bölüm ile karşınızdayım, herhangi bir hata yazın yanlışı görürseniz söyeliyin düzeltiyimYorum ve oylarınızı eksik etmeyin
İyi okumalar
😋Coğrafyacının derse , fay hatlarından girmesiyle başlayıp, yılar önceki öğrencisinin yaptığı şeylerden devam edip, bizim ahlakımıza ulaşıp, ayetel kürsünün anlamıyla dersi bitirdiğinde, kapanmamakiçin savaş veren gözlerimi, parmaklarımla açık tutmaya çalıştım.
Acaba göz kapaklarımı uç ile tutursam işe yararmıydı.
Bir sonraki ders felsefeydi ve ben uyumamak için büyük bir çaba sarf edicektim kesinlikle.
Hocanın sınıftan çıkması ile, çantamdaki cüzdanımı alıp, kantine doğru ilerledim.
Kahvenin bana çok bir etkisi yoktu aslında. hata tam tersi şekilde, beni daha fazla mıyıştırıyordu. O yüzden tercihimi çaydan yana kulanıcaktım.
Kantin sırasına gözgezdirdiğimde uzun bir kuyruk oluştuğunu gördüm. Tamam çay içicektim, çay için can verirdim ama bu sırada, beşdakikalık tenefüsümü heba edemezdim.
Tam çıkmak için haraketlendiğim sırada, en önlerde bana el sallayan Ömer ile durmak zorunda kaldım.
Önce banamı el sallıyo diye şaşırıp arkama bakmış, daha sonrasında arkamda kimseyi görememin nedeni ile bana el saladığını anlamış oldum.
Ben hala banamı yoksa başkasınamı el salıyo ikilimindeyken, Ömer'in ismimi seslenmesi ile, ben olduğuma kesinlik getirdim.
Birçok kişinin bakışlarını üzerimde hissetsemde bunu umursamadan Ömer'in yanına ilerledim.
" sırayamı gircektin" başımla onu onayladığımda, gülümseyerek "peki ne alıcaksan söyle, ben alıyim, boşa bekleme" arkamı dönerek uzun kuyruğa baktım.
Tamam sanırım Ömer'i teklifini kabul etsem çok birşey olamzdı.
Başımla onu onaylayıp, cüzdanımdan para çıkarmaya başladığımda, Ömer beni durdurdu " ben ısmarlıyorum"
"olurmu öyle şey" inatla cüzdanımdan para çıkarmayı denerken, Ömer kolumu tutarak beni durdurdu bu seferde. "balım geç bir masa bul, hem ne istiyodun" umutsuzca Ömer'i yüzüne baktım.
Sanırım parayı almiyacaktı ve ben daha fazla konuyu uzatmak istemiyordum. Başımla onu onaylayıp, istediğim şeyleri söyledim.
Boş bir masa arayışına girdiğimde, cam kenarında bir masanın boş olduğunu gördüm.
Sandalyeyi çekip oturdum, bir kaç kişinin çatık kaşları ile karşılaştığımda, bunu normal karşıladım.
Okulun istenmeyen, dışlanan kızıydım bir süredir, ve okuldakiler yanıma birinin gelmesini yadırgamıştı. Açıkçası bende yadırgamıştım bu durumu.
Elindekiler ile bana doğru gelen Ömeri görmemle ayağa kalkarak, elindekilerin birazını alarak masaya ilerledim.
Masaya oturduğumuzda Ömer'in otuziki diş gülümsediğini gördüm.
Bende nezaket amaçlı ona gülümsediğimde, "yalandan bile olsa, gülüşün çok güzel" söyledikleri ile biraz afalasamda, şaşkınlıkla ona baktım. Bu samimiyet beni rahatsız ederken bakışlarımı ondan kaçırdım
Her yemi tanıştığı kızla bukadar samimi oluyormuydu acaba.
Yada bana yaklaşma amacı başkamıydı, okulda yayılan fotoğraflarım geldi aklıma, çıkan dedikodular, söylenen yalanlar ve iftiralar, ilklerin söyledikleri, eğer bunları duymuşsaki büyük ihtimale duymuştu, bana yaklaşma amacı kesinlikle arkadaşlık değildi. Yüzüm ister istemez düşerken.
"balım iyimisin" bana seslenmesi ile ona döndüm,başımla onu onaylayıp çayımı elime aldım.