Herkese merhabaa, yorumlarınızı okuyorum ama e mailimdeki sorundan dolayı cevap veremiyorum. Hepinize teşekkür ederim. Umarım bölümü beğenirsiniz, beğenirseniz oy verip takip etmeyi unutmayıııın sizi seviyoruuuummmmmm keyifli okumalaaaarr :)
Sanırım aynaya 100. Bakışımdı, yalan değil
gerçekten bakmıştım. Kırmızı elbisemi giymiş saçlarımı bir güzel yapmış, hazır bekliyordum. Çağan'ın yoğun isteği üzerine tekrar bu elbiseyi giymiştim. Hayır ne varsa bu elbisede! Taksi çağırmıştım, birazdan Çağan'ın attığı konuma göre bir restorana gidecektim. Aslında taksiyi çağıralı beş dakika olmuştu ama durup durup saate bakıyordum.
" Nerde kaldı bu taksi ya !" Dedim dönüp tekrar aynadan kendime bakarken. Çağan bana bir şey itiraf etmek istediğini söylemişti ve bu beni nedensizce accayip çok geriyordu, hayır sanki ne gerek varsa gerilmeye ?
Yaklaşık 2 saniyedir bakmadığım aynaya tekrar gözlerimi çevirdim. Elimi kalbimin üstüne koydum. Bu nasıl atış yarabbim sanki biraz zorlasam yerinden çıkacak da elimde kalacak gibiydi. Derin nefes alıp verdim.
" Sakin ol Tuana. Ne gerek var gerilmeye ? Neden geriliyorsun ki zaten ? Güzelce gidip yemeğini yiyip geleceksin." Dedim kendime güç vermek adına ama pek işe yaramıyordu. Korna sesi duyunca son kez aynadan kendime baktım, bir eksiğim gediğim var mı diye. Elbisem üp ütülü ve düp düzgündü. Saçım gayet güzeldi. Ensemden hafif bir topuz yapmıştım. Makyajım, makyajım fazla mı olmuştu ? Ben bu kadar özenle hazırlandım ya Çağan abartılı bulursa ne bu kızın hali kokoş kokoş derse ? Diye düşünmeden edemedim. Ama şu an makyajımı temizleyecek zamanım yoktu. Yoksa taksi beni beklemeden gidecekti. Son kez dişimde ruj var mı diye kontrol ettim. Tertemizdi, tamamdım. Yani inşallah, Allah'ım sen beni utandırma yarabbim. Amin.
Siyah kot ceketimi giyip topuklu ayakkabılarımı da giydim. Altları temiz olduğu için evde giyiverdim. Hızla koşup dışarıya çıktım. Şükürler olsundu ki taksi hala buradaydı. Kapıyı kilitleyip anahtarı minik siyah çantamın içine fırlattım.
Taksinin arka koltuğuna adeta kendimi fırlattım.
" Vıyyyy iyi misin hanım gızım ?" E tabi kendimi savurur gibi arabaya atarsam, hanım gızım iyi misin derlerdi.
Salak salak sırıtarak şöföre baktım.
" İyiyim bey amca iyiyim biraz heyecanlıyımda." Dedim sırıtmamı sürdürüp
" Anladım oni." Dedi oda benim gibi sırıtarak
Bir kaç saniye birbirimize sırıttık, arada bir kafa sallıyordu. Bende ona sallıyordum.
" E gızım nereye gideceğiz ?"
" Bilmem nereye gideceğiz ?"
" Ben ne bileyim hanım gızım, adresi ver de götüreyim." Dedi
" Hangi adresi ?" Dedim salak salak sırıtarak. Bana sen iyi misin bakışları attı.
" Gızım senin gafan iyi mi ?" Dedi
" Ne ?" Dedim gözlerimi gırpıştırarak, ay kırpıştırarak. Şive kaydı beş dakikada.
En sonunda gerçekten ne yapmam gerektiğini hatırlayıp telefonumdan Çağan'ın attığı konuma girdim.
" Buraya gideceğiz bey amcam,uçur beni buraya." Dedim canım bey amcama telefonu uzatıp.
" Tamam hanım gızım on dakikaya oradayız, bilirim ben burayiii." Dedi ve yeni dedikodu duymuş nineler gibi " hi hi hiiii." Diye güldü.
On dakika demişti, ama beş dakikada vardık, mübarek bir an gerçekten kanat çıkarıp havalanacak sandım.
" Ne kadar bey amcam ?" Dedim çantamda cüzdanımı ararken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dövüşün Ortasında
Dla nastolatków"𝐵𝑖𝑟 𝑠̧𝑒𝑦 𝑠𝑜̈𝑦𝑙𝑒𝑚𝑒𝑦𝑒𝑐𝑒𝑘 𝑚𝑖𝑠𝑖𝑛 ？" "𝑆𝑜̈𝑦𝑙𝑒𝑑𝑖𝑚 𝑦𝑎 ．" "𝑆̧𝑎𝑟𝑘𝚤𝑙𝑎𝑟 𝑑𝑎 𝑘𝑜𝑛𝑢𝑠̧𝑢𝑟 𝐶̧𝑎𝑔̆𝑎𝑛． "
