| 1 |

169 10 5
                                    

New Americana, Halsey

"Kızıl cadı yanmalı
Diğerleri özgür kalmalı
Kara cadı zararsız,
Kızılı karartmak korkaklık..."

- Bölüm 1 -
Herkes Kendi Karmasını Kendisi Yaratır

Bir köprü vardı şehir merkezinde. Yönetim binasına çok yakın, arabaların zırıl zırıl geçtiği, bir yolu 4 farklı yöne ayıran bir köprü. Üstten ve alttan ikişer ikişer. Güzel bir köprüydü, alttaki yollarının duvarlarında farklı farklı resimler olurdu. Her gün değişirdi o resimler.

Tanrı'nın her yeni günü.

10 küsür ressam her gün gelir, yeni resimler çizerdi o rutubet kokan ve dökülmeye yüz tutmuş duvarlara. Bilirsiniz, hepimizin gizlemek istediği şeyler vardır. Tıpkı bıkmadan ve usanmadan o ressamları tekrar tekrar tutan, o duvarları boyamaları ve yeni resmi gizlemeleri için onlara tonlarca para bayılan burjuvanın saklamak istediği şeyler gibi. Yazık, boşa harcadığını biliyor ressamlara verdiği parayı lâkin yapabileceği başka bir şeyi de yok. Onun adına üzülüyorum.

Ama biliyorum ki herkes kendi karmasını kendisi yaratır.

O duvarların her gece asla yakalanamayan ya da kimliği belirlenemeyen biri tarafından kireçle boyanıp üzerine tek bir grafitiyi, kırmızı ve siyah renkte çizmesi burjuvanın henüz başlamayan cezasının bir ön gösterimi sadece. Bunu o da çok iyi biliyor. Bu kadarla sınırlı kalmayacağını biliyor. Gün doğduğunda, o duvarlara çizilen grafitinin üstünü tekrar boyatarak kurtulabileceğini sanıp kendince güç gösterisi yapıyor üstelik kime güç gösterisi yaptığını bile bilmiyor.

Sonrada aynı günün gecesi o duvarlar tekrar kireçle boyanıyor...

Burası Seul.

Birkaç yıl önce, beyaz bir şeytan doğdu bu 605 kilometrekarelik küçücük yerde. Gözlerini açtı, tüm şehri kafese tıktı. Kimse konuşamadı, herkesin ağzı bağlanmıştı ve ölecekleri günü bekliyorlardı. Bıkmıştım. Doğru olanı biliyorken susmaktan, susmak zorunda olmaktan bıkmıştım ve bir gün bu o kadar çok sıktı ki canımı, dayanamadım. Kimse beni kurtarmazdı, ben onları kurtaracaktım.

Karma'nın Hançeri, böyle ortaya çıktı.

Şehir yeni güne köprü altındaki o grafitiyle uyanıyor lâkin herkes biliyor onun bir grafiti değil bir simge olduğunu. Konuşmuyorlar, susturulacaklarını biliyorlar çünkü burjuva zorla kazandığı otoritesini böyle koruyor, insanları kontrol altında tutarak. Yine de o simge görebileceği her yerde var oldukça korktuğunu biliyorum. Sadece o köprüde değil her sokak köşesinde, her çöp konteynerında ve her duvarda.

Şimdi de iki katlı ve enlemesine uzanan kırık beyaz yönetim binasında.

Hemen arkasında, ensesinde nefes alan karmanın dibine kadar girdiğinin elde tutulur bir kanıtı artık var. İnanmamıştı. Şimdi sadece o değil tüm şehir görüyor kanıtı. O kadar askerin yerle yeksan olup sedyelerle taşındığını, kendisi için gelen karmayı önceden tahmin edip can havliyle bindiği o helikopterden seyrediyor ama yine ciddiye almayacak. Çünkü o burjuva!

Tarih tekerrür eder diye bir laf dolanır dünyanın dilinde. Benim düşüncemi sorarsanız eğer, bu zırvalığı hangi deli uydurduysa doğru söylüyor. Birileri bunu helikopterdeki adama söylemeli.

Reçeteliler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin