Cyno Ve Tighnari hazırlanıp odadan çıktılar çünkü Venti'nin çok fantastik Monstad turu başlayacaktı ondan sonra Diluc'un barına geçeceklerdi.Tighnari önden çıktı. Cyno çıkarken kapıda Hu Tao'yu gördü ve ona seslendi.
Cyno: Hu Tao bir dk bekler misin?
Hu Tao: a tabiki
Cyno: sana bir şey söylemem lazım ama aramızda kalacak
Hu Tao: tabiki
Cyno: ben sanırım Tighnari'den hoşlanıyorum
Hu Tao: ne yalan söyliyeyim tahmin ediyordum ama anlaman uzun sürdü
Cyno: belki ona açılacağım en kısa zamanda
Hu Tao: arkadaşm bu konuda.
Cyno:?
Hu Tao: köstebekler, kelebekler ama ben beklemem
Cyno: ha? he! tamam
Hu Tao: Tighnari'nin sana aşık olması yada onunda fark etmesine yardım ederim
Cyno: thank you very much
Hu Tao: teperim geri kaç
Yoimiya: hahuhahıhhıhhuahaqğ
Cyno: o neydi amk
Yoimiya: ay ya kulak misafi hahuhahı hıh hahağ misafiri oldum.
Cyno: olsun yapacak bir şey yok
Ayaka: oha çok sakin karşıladı
Nilou: cidden amk
Cyno: şaka mısınız siz ya
Hu Tao: hadi hadi Venti kızacak
Hepsi hızlıca aşağı indiler ship takımı büyükten küçüğe dizilmiş iniyordu bu onların rutiniydi bunu yapmadan merdivenleri inemiyorlardı. Kapıya geldiklerinde herkes onları bekliyordu.
Scara: nerde kaldınız ya yukarıya çay, kahve servisine geçecektik
Xiao: he ya
Venti: Evett! Monstad turu başlasın!
Venti her yeri detayı detayına tarihi olaylar ile anlattı. Tabi bunda benim anlatmam uzun sürerdi çünkü Monstad çok kökenliydi ve özgürlüğün sembolüydü özgürlük için tarihte hep savaş olmuştur ve elbet her ülke ve insan özgür olacaktır bu tarihte öyledir savaşı kazanan özgür kalır ama Monstad o savaşta çok acı kayıplar verdi kimileri sevdiğini kimileri aşkını kaybetti kimileri ise suçu tanrıya attı her neyse buraları geçelim ve konumuza dönelim. Akşam olmak üzereydi ve hava kararıyordu takım Diluc'un barına doğru ilerliyordu. İlk olarak Venti içer girdi.
Venti: biz geldikk
Diluc: hoş geldiniz
Ayaka: ohaa ortama bak be düşündüğümden daha sade ama saha hoş yuh
Ayaka: burda yaşanır amk ya
Nilou: he ya
Scara: arkadaşlar hayatınızda ilk defa mı bar görüyorsunuz
Cyno ve Tighnari aynı anda: evet
Diğer herkes: Nee!
Kazuha: nasıl ya
Cyno: baya baya
Diluc: tahmin etmiştim size içkileri öğretsem iyi olacak
Tighnari: bir tık
İlk olarak biraz yemek yediler. Sonradan içki siparişine geçtiler. Diluc bizim ikili bu olur mu diye sorduğunda hepsinin içerini anlattı ve ikiside şarap da karar kıldı o konuda Venti'ye güvenmişlerdi. Cyno kırmızı şarap aldı çünkü klasik tatları severdi Tighnari ise beyaz şarap aldı ikisi her şekilde fazla uyumluydu ve bu reddedilemez bir durumdu her şey çok hoş gidiyordu taki Kazuha içkisinden bir yudum alana kadar. Arkadaşları ile çok eğlendiği için ve ilk defa böyle kalabalık bir arkadaş ortamına sahip olduğu için fazla mutlu ve heyecanlıydı ve alkole olan hassasiyetini unutmuştu.
Kazuha: Scara bir gelsene öpeyim
Scara: aha sıçtık
Hu tao: ne oldu
Scara: Kazuha'nın alkole hassasiyeti var iki yudumda sarhoş oluyor bende alkol sipariş ettiğini fark etmedim
Kazuha: bak bak bana bak bana Kazuha kim ayrıca bana Zuzu derler alkol var ya o alkol benim askerlik arkadaşım amk.
Ayaka: toptan geçmiş olsun o zaman yani
Diluc: daha yeni iki yudum almadı mı arkadaşınız?
Scara: alkole hassasiyeti var çabuk sarhoş oluyor
Diluc: bir dışarı çıkartın hava aldırın çocuğa bende kahve yapayım ona
Scara: sağolsun
Venti: yine kurtarıcısın be. Benim Arp duruyor mu?
Diluc: tabiki
Venti: şaşırttın beni eskiden olsa atmıştın bile
Diluc: o eskiydi haberin yoktuk Kaeya ile de başırştım
Venti: o zaman Kaptan Kaeya ile barışmanıza ve burada toplanmamız adına bir şarkı çalayım.
Venti şarkısının yarısındayken Kazuha ve Scara'da onlara katılmıştı herkes Venti'yi izliyordu onun Arpımdan çıkan ses çok büyüleyiciyi Xiao yine Venti'yi ilk gördüğü zamanlara gitmişti çook eskilere. Venti'nin şarkısının bitimi ile gece de sonlanmıştı ve yavaştan toparlanıyorlardı ama velakin Tighnari'yi şarap azcık çarpmış gibi görünüyordu çünkü ilk defa içki içiyordu Cyno için aynı şey söylenemez daha öncesinde de şarap içmişliği vardı. Tighnari sarsıla sarsıla yürüdüğü için Cyno düşmesin diye onu kucağına aldı ve yürümeye devam ettiler Tighnari daha ilk adımda Cyno'nun kucağında uyuyakalmıştı Cyno neredeyse kalp krizi geçirecekti ama onu uyandırmazdı minik bir kedi gibi uyuyordu ama çöl tilkisi olduğu gerçeği o sırada unutuldu kısa süreliğine. Ayaka'nin oturup yolun ortasında ağlayası vardı herkes şok olmuştu Cyno'nun hiç böyle bir şey yapacağını kimse beklemiyordu açıkçası. Acaba Tighnari Cyno'nun onu kucağına aldığını hatırlayacak mıydı?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölüm bir tık kısa oldu ama bir dahakine acısını çıkartırım. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere😼🫶
