Cyno, Tighnari'yi odaya getirdi ve o zaman sadece iki kişilik bir yatak olduğunu yeni fark etti önce Tighnari'nin uyanmaması için onu yatağa koydu ondan sonra resepsiyonu aramayı düşündü ama Tighnari'nin uyanma riski vardı koltuk da onun yatamayacağı kadar küçüktü yerde yatmak da pek hijyenik olmazdı o tarz konularda Cyno çok titizdi. Tek seçimi Tighnari'nin yanında uyumak kalmıştı. İçinden düşünmeye başladı
Cyno: şimdi filimlerde nasıl oluyordu
Cyno: aha hatırladım araya yastık koyacağım sonra sırtımı dönüp yatacağım da amk bu senaryo olmaz filimde ikiside birbirinden nefret ediyordu anasını satayım böyle işin ya!
Cyno düşünmeyi biraz fazla ince kaçırmıştı ama aşırı da uykusu gelmişti. Yavaşça yatağa geçti ve kafasını yastığa koyduğu gibi uyudu.
İkisini biraz o anını gözünüzde canlandırmak gerekirse. İkiside dışarı kıyafetleri ile yatmıştı çünkü aşırı yorulmuşlardı zaten Tighnari yolda uyuyakalmıştı. Yanakları hafif kızarıktı ve yüzünde tatlı ve huzurlu bir tebessüm vardı. Cyno sırt üstü yatmış ve kollarını bağlamış çok ciddi uyuyordu ama bir süre sonra yatağın geri kalan bütün yerine yayıldı Cyno sakin uyumayı başaramıyordu uyurken birine tekme bile geçirebilirdi bazen uyurken kolunu hızlıca yüzüne çarpıp kendini uyandırdığı bile oluyordu. Sabah saat 05.06 Cyno bir gıdıklanma hissi ile uyandı kafasını oynatamıyordu sanki tam boynunun altında bir şey varmış gibi hissediyordu acaba dün boynu mu sakatlamıştı sonra biraz düşündü ve bir aydınlanma yaşadı. O setlik aslında Tighnari'nin kafasıydı yavaşça yandan telefona uzandı onun yüzünü görmek istiyordu ama nedenini bilmiyordu. Cyno telefonu aldı ve kamerayı açtı. İçinden konuşmaya başladı.
Cyno: lanet olsun! Ben onu cidden seviyorum onu öpmek istiyorum ve beni sevmesini.
Cyno: yediler lütfen sadece beni sevmesini istiyorum. Hayatımın geriye kalan kısımını onunla geçirmek yeterli lütfen çok bir şey istemiyorum.
Bunları söylerken gözlerinden yaşlar süzülüyordu Cyno içten aslında küçük bir bebek gibiydi dıştan çok ciddi ve soğuk kanlı görünüşüne aldırmamak lazımdı fazla duygusaldı ama sadece Tighnari'yi düşününce böyle yoğun yaşıyordu. Aşkı duygusunu öğreneli çok olmamıştı ama onda andırdığı duygu sanki çivilerin üstüne basmak gibi geliyordu ama sonda ki ödülü alırsa her şey güzel olacaktı o çiviler Tighnari'yi düşününce onunla olacağını düşününce yeşil kırlara dönüyordu her yerde papatyalar ve kuşlar ama "ya o beni sevmiyorsa ve sevmeyecekse ne yapacağım?" Düşüncesi aklına gelince o yeşil kırlar sivri ve paslı çivilere geri dönüyordu ama bir yandan Cyno umutluydu hafif bir sesle mırıldandı.
Cyno: beni sevmeni sağlayacağım Tighnari.
Tighnari sanki "seni zaten seviyorum" der gibi Cyno'nun boynuna biraz daha sokuldu. Cyno gülümseyip uyumaya devam etti. Bir kaç dk sonra Tighnari gözlerini araladı ve mırıldandı.
Tighnari: seni zaten seviyorum aptal ama sana nasıl açıklayacağım bilmiyorum öğrenmeden olmaz.
Tighnari her şeyi duymuş ve görmüştü Cyno'nun gözünden süzülen yaşları azından çıkan kelimeleri. Bir şeyler oluşmaya başlıyordu aşk kelimesi ikilimiz için vücut bulmaya başlıyordu ama aşk onlar için duraksamadan olgunlaşacak mıydı? Yoksa yarıda mı kesilecekti?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayın. Olaylar gelişmeye başlıyor ve son yakın gibi ama sonun nasıl olacağı gizli kalsın 😼
