Ship takımının planının asıl önemli kısımı gelmişti ikili odada tek başına kalacaktı bunu planlarken fesat düşünmemişlerdi çünkü ikiside fazla masumdu daha tek kaldıklarında belki birbirlerine açılırlar yada bir anda öpüşürler diye planlamışlardı ve otele geldiler.
Hu Tao: şöför abi çok teşekkürler kralsın ya!
Şöför: ne demek efendim sevenleri birleştirmek lazım öyle derler. Bir başka yolculukta görüşmek dileği ile!
Hu Tao: kesinlikle! Teşekkürler!
Hu Tao hızlıca diğerlerine yetişti. Plan güzel gittiği için kendini çok mutlu hissediyordu. Monstad'ın havası çok güzeldi tabiki Monstad turunu Venti yaptıracaktı çünkü saf kan Mosntadlıydı.
Venti: of amk gelmeyeli çok oldu. Özlemişim ben bir dostlara bakayım geliyorum.
Hızlıca eskiden hep şarap aldığı yere gitti ama hiç bir zaman parasını ödemiyordu ama velakin karşılığını güzel bir şarkı ile veriyordu. Kapıyı açtı ve içeri girdi.
Venti: Merhaba! Nabersiniz!
Kırmızı saçlı barmen: oo hoş geldin borçlu. Borçlarını ne zaman vereceksin?
Venti: yapma be Diluc benim borcum yok ben ücretimi sanat ile verdim hep.
Diluc: hadi öyle olsun.
Venti: ehe
Diluc: nerden esti kafana gelmek
Diluc: arkadaşlar ile tatile geldik
Diluc: oo bir akşam beklerim
Venti: ücreti şarkılarım ile ödeyeceksem neden olmasın.
Diluc: ah be abicim hiç değişmiyorsun.
Venti: kaçtım ben! Davetini ileteceğim.
Venti hızlıca çıktı yıllar sonra Monstad aynıydı herkes yine işini yapıyordu. Monstad onun eviydi herkes onu bilirdi çünkü o buranın ozanıydı müzik ile her bilgisini Monstad'ın rüzgarından öğrenmişti çünkü.
Venti: geldim. Size güzel haberlerim var
Venti: Monstad'ın meşhur ve tek içki dükkanı bir akşam bizi davet etti. Sahibi bana hep şarap verirdi her istediğimde of geçmiş amk.
Hu Tao: vay amk ya
Xiao: bana hiç anlatmadın
Venti: geçmiş sevmezsin ondan anlatmadım
Xiao: senin ile ilgili her şeyi seviyorum.
Herkes donup kaldı Xiao ilk defa Venti'yi terslememiş ve hoş bir cevap vermişti. Venti'nin gözleri parlıyordu bir anda Xiao'nun boynuna atladı Yoimiya tam oo yapacaktı ki Hu tao onun ağazını kapadı. Ayaka yine ağlamaya başladı.
Ayaka: darısı bizimkilerin başına amk ya bari azcık ders alsalar amk ya of amk
Nilou: sakin amk
Ayaka: olamıyorum amk
Yoimiya: gidin koyun amk ya yeter be amk amk aa
Kazuha:haklı
Cyno: bencede
Tighnari: kesinlikle
Scara: ay içim sıkıldı hadi otele ya
Otele geçtiler odalar ve ambiyans çok güzeldi herkes kendi odasına geçti ondan önce Tighnari, Xiao'yu kapıda yakaladı.
Tighnari: Xiao sana bir şey sormam lazım
Xiao: hm? Sor
Tighnari: Venti'ye aşık olduğunu nasıl anladın?
Xiao: hmm? Peki anlatayım çok ihtiyacın var gibi ona yakın olduğum zaman gereksiz mutlu oluyordum ve içim bir garip oluyordu ona hep yakın olmak istiyordum ki hâlen bile öyle.
Tighnari: paylaştığın için teşekkürler.
Xiao: yanlış anlama ama neden sordun?
Tighnari: sanırım ben Cyno'ya aşığım
Xiao: başarılar o zaman
Dedi ve ikiside odasına geçti Tighnari anlamış gibi duruyordu o sırılsıklam aşık olmuştu. Odaya geçti Cyno duştan yeni çıkmıştı. Tighnari bir anda içeri girdi ve saçları biraz ıslak ve beline bir havlu bağlamış bir Cyno ile karşılaşmıştı. Bu kadar mı denk gelirdi.
Tighnari: çok pardon birden boşluğuma girdi daldım içeri
Cyno: şey Tighnari ikimizde erkeğiz?
Tighnari: olsun ya
Cyno: hahah! Çok tatlısın ya ciddi söylüyorum.
Bunları duymayı beklemiyordu aşırı mutlu olmuştu içinden onu öpmek geliyordu ama yapamazdı ona engel olan şey ise " Cyno bana aşık mı?"Düşüncesiydi ya değilse ya ona küserse ve yolları ayrılırsa ne yapacaktı ilk aşkını kaybedecekti ve en yakın arkadaşını da. Tighnari kara kara düşünürken Cyno o dediği cümleden sonra bir anda arkasını dönmüştü çünkü aşırı utanmıştı tamam kendisi anlamıştı o Tighnari'yi seviyordu tamam güzel ama belki o onu sevmiyordu ya yanlış anladıysa ya onu bırakıp giderse. İkili arasında uzunca bir sessizlik oldu bunu bozan Tighnari oldu birden bağırdı.
Tighnari: Teşekkürler! Sende öyle!
Sizi şaşırtmayacak kıp kırmızı kesişmişti yine engel olmuyordu böyle konularda çok hassastı ama o an kendini aşırı mutlu hissediyordu. İkiside hazırlandı ve Monstad turu için dışarı çıktılar. Bir şeyi gözden kaçırmışlardı oda çift kişilikti ve sadece bir yatak vardı bu da Hu tao'nun planıydı her şey takır takır ilerliyordu bizim şapşallar acaba kaygılarından kurtulup birbirlerine açılabilecek miydiler?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yavaş yavaş işler açıklığa kavuşuyor gibi gözüküyor içinizden mallar sonunda aşık olduklarını anladılar dediklerinizi duyar gibiyim. Yazarken ben bile diyordum açıkçası şunu söylemem lazım çok gereksiz olacak belki ama bir çoğu manga yazarının yada diğer yazarların duygularını anlıyorum hikaye başladıktan sonra ipler yazan kişinin elinde olmuyor hikaye kendisi gidiyor yazan kişiye sadece yer seçmek kalıyor niye söyledim emin değilim. Bir başka bölümde görüşmek üzere!😼🫶💋
