İPİN UCU KAÇTI

19 2 0
                                    

Karşımdaki manzaraya bakarken koca şehirde milyonarca insan arasındaki yerimin düşünüyorum. Sokaktan gecen insanlara bakıyorum da her kez bir telaşta, koşturmacada. Biz bu hayatın neresindeyiz peki?

Kapının tıklanması ile yüzüme çevremdeki herkesin bildiği ifadesizlik maskemi taktım.

‘Gir!’

Kapı açılırken arkamı döndüm. Asistanım Su içeri girdi. ‘İstediğiniz dosyaları getirdim Almila Hanım.’

‘Tamam masaya bıraka bilirsin Su.’

Su dosyaları masanın üstüne bırakıp ‘başka bir isteğiniz var mı Almila Hanım?’ dediğinde başımı olumsuzca salladım. Tam arkasını dönüp kapıdan çıkacakken aklıma gelen şeyle Su’ya seslendim. Durup bana döndüğünde çoktan masandaki sandalyeme kurulmuştum.

‘Selim Bey’in sekreterini ara ve en erken bir tarihe iş  yemeği ayarla.’ Başını sallayıp çıktı. Geri işlerime döndüğümde aklımdaki düşünceleri geri plana atıp işlerime kafamı verdim.

Koca bir şirketin başında yöneticiyim. Şirket bana ait değil ama ben yönetiyordum. Gerçek patronun sağ koluyum. Kendisi şu an yurt dışında temizlik yapıyor! ben ise yurt içinde gözcülük. Size uzun uzun anlatırdım hayatımı ama anlatınca insanın aklına girmiyor ila yaşayıp tecrübe edinecek ki aklına kazınsın.

Birkaç saat çalıştıktan sonra son notlarımı da ajandama yazıp, masamın bir kenarına koyduğum çantamı alıp odadan çıktım. Bu gün eve erken gidecektim. Yemek yapıp kafamı dağıtacak ve sevgilim için hazırlanacaktım.

Şirketten çıkarken benimle çıkışa gelen Su’ya yapması gerekenlerin bilgisini verip, kapının önüne gelen arabama bindim. Eve gitmeden markete uğramalıydım.

Belki bu hayata en sevdiğim şeylerden biri yemek yapmaktı. Mutfakta özgürce yeni bir şeyler yapmak= terapi benim için. Eve geçtiğimde ilk durağım mutfak olmuştu. Tezgaha elimdeki poşetleri bırakıp, üst kattaki odama geçtim. Günün yorgunluğunu atmak için kısa bir duş almalıydım.
Duşumu alıp üstüme iç çamaşırlarımı giyip, geçen beyenip aldığım elbise gözüme çarptı. Bence bu gece için idealdi. Saçlarımı kurulayıp, üstüme giydim. Odamdan çıkıp, merdivenleri hızla indim ve mutfağa geçip terapime başladım.

Evin içinde yankılanan zil sesi ile fırındaki tavuk soteyi tezgaha aldım. Adımlarım kapıya yönelip derin bir nefes eşliğinde açtım. İlk geniş omuzları girdi rotama, ardından yeni yeni büyüyen sakaları ve o derin maviler… yakışıklı cehresi ve güller yüzü ile karşımdaki Pusat Dağlı’nın ta kendisiydi.

‘Güzelim!’ demesi ile incelememe ara verip, ‘ hayatım!’ dedim. İçeri girip belimden tutup, dudaklarıma kısa ama tutkulu bir öpücük bıraktı. Geri çekildiğinde bir kaç saniye gözlerini yumup, ‘mis gibi kokuyor’ dediğinde önüme gelen saçlarımı geriye atıp ukala bir tavır takınıp, ‘ evet bende kokusunu beyenerek aldım.’ Pusat kıkırdayınca yüzüne dik dik baktım.

Sırıtarak ‘Aslında ben yemek kokusunu kastetmiştim güzelim.’ Demesiyle utanmış ama çaktırmamıştım. ‘ bende onu kastetmiştim canım. Taze tavuk mis gibi kokuyordu dedim alayım ben bunu yaparım evde tavuk sote-’ hızlıca belimden tutup tekrar dudaklarıma kapanması ile sözlerim yarım kalmıştı.

Kendimi toparlayıp öpüşüne karşılık verirken yavaş başlayan öpüşmemiz birkaç saniye sürmüş ve tutkunun devreye girmesiyle alevlenmişti. Nefes nefese geri çekildiğimde Pusat alnını alnıma yaslamıştı. ‘ sana aşığım kadınım.’ demesiyle karnına yumruk çaktım. Pusat’tan yalancı bir inleme geldi ama ben kendimi bozmadan, ‘bunu hak etin!’ deyip, onu arkamda bırakarak mutfağa geçtim. Arkamdan öyle olsun bakalım dediğini duymuştum son olarak. Ben çayları koyarken ellerini yıkayıp masaya gecen Pusat’ta tabaklara servis yapmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÖLGESİZLER: Kral Geri Dönüyor(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin