merman//larry short story

3

"Artık bu ricalar çok fazla olmaya başladı, Louis. Bizden de şüphelenecekler sonunda," dedi Dan oğlunun yanında, emniyet koridorunda hızlıca yürürken.

"Çok fazla sürmeyecek yemin ederim," dedi Louis sakin tutmaya çalıştığı sesiyle. Ancak Harry'nin ağladığını duyduğu anda içinde bir ateş yanmıştı ve o ateş, durmadan başkalarına da sıçrayıp onları yakmak istiyordu. "Sadece ne yaptıklarını öğrenmek istiyorum. Eğer vücuduna bir şey yapıldıysa ve bu ölümcülse, öğrenip engel olmam gerek."

Bundan daha fazlasını söylemedi.

Sorgu odasına özel izinle girerken, elleri masaya kelepçelenmiş olan Diego onu görmesiyle ayağa kalktı ancak kelepçeler ona engel olduğu için acıdan inleyerek yerine geri oturmak zorunda kaldı.

Louis onun karşısındaki koltuğa ciddi bir suratla otururken, "Anlat," dedi dayatan bir sesle. "Harry'ye ne yaptınız. Teker teker, atlamadan anlatacaksın."

"Demek o pisliğin söyledikleri doğruymuş," dedi Diego inanamazcasına gülerken. "Harry'yi kendin için kaçırdığını söylediğinde inanmayıp bu zamana kadar beni kurtarmak için bunu yaptığını düşünmüştüm ama sen... Sen gerçekten bana ihanet ettin, Louis."

"Kes zırvalıklarını ve anlat, ona ne yaptınız. Vücuduna ölmesine sebep olacak herhangi bir şey yaptınız mı?"

"O iğrenç yaratığa hiçbir şey olmaz," dedi Diego gülerken. "Ama merak ediyorum da nasıl sana anlatmadı? Bir erkek delisi olduğuna göre kollarında sana kendisini acındırıp onu becermen için-"

Masaya sertçe inen elle yerinde sıçradı Diego. Louis masaya doğru suratında oldukça öfkeli bir ifadeyle eğilerek, "Ne sikimden bahsediyorsun sen?" diye sordu ürkütücü bir sesle. "Sen ne sikimden bahsettiğini sanıyorsun?"

Diego hırsla kahkaha atarken, "Gerçekten de anlatmamış!" dedi inanamıyormuşcasına. "Oysa sana nasıl baktığını görmüştüm, seni çok beğenmişti." Güldüğü için nefessiz kalırken, bağlı elleriyle biraz beklemesi için işaret yaptı. Yeniden solukları düzene girdiğinde, "Ama Louis kötü bir haberim var, o bana da âşık olmuştu," dedi tiksintiyle. "Yani sadece insanları seviyor."

"Ondan böyle aşağılayıcı şekilde bahsetme," dedi Louis dişlerinin arasından.

Diego'nun yüzü şaşkınlık dolu bir ifadeyle aydınlanırken, "Sen homo musun?" diye sordu merakla. "Sen bir homosun ve ona âşık mı oldun yoksa?" Yüzünü buruşturdu. "Dostum bu iğrenç..."

"İğrenç olan benim heteroseksüel ya da homoseksüel olmam değil, Diego. İğrenç olan senin bu ikisini ayırmaya çalışan bir pislik olman. Ve ona yaptıkların."

Diego hiç etkilenmemiş gibi gülerek arkasına yaslandığında, "Ama daha ona yaptıklarımdan bahsetmedim bile," demişti gevşekçe. "Mesela ona yaptığımız iğneler yüzünden sürekli dışkılarken ve idrarını inat edip tutamazken, hapsettiğimiz suda kendi atıkları yüzünden zehirlenip ölümden döndüğünü, hiçbir şekilde ölmesine izin vermediğimizi anlatmamıştım."

Louis'nin alnındaki damar bir kalp gibi atmaya başladığında, "Ne?" dedi korkutucu bir sakinlikle.

"Evet," dedi Diego omuz silkerek rahatça. "Ve biliyor musun, yanımdaki iğrenç herif de erkekçiydi. Bana haber vermeden onu şekerlerle uyuşturup durduk yere erekte olmasına sebep olurken, sürekli Harry'nin gözleri önünde kendisini tatmin ederdi. Çünkü bundan zevk alıyordu, bir kez onu yakaladığımda anladım. Ve bu çok komikti. O iğrenç yaratık durmadan uyuşturulup erekte hâlde kendisine dokunmamaya çalışırken sürekli ağlıyordu kalkmış aletini ve iradesi dışında açılan deliğini gizlemeye çalışarak." Yüzü tekrar buruştu. "İğrenç, gerçekten iğrenç."