İzuku alt kattaki annesinin odaya girme ihtimaline karşı kapısını kilitledi, aynanın karşısına geçip kendini süzdü. Katsukiyi bekletmek istemediğinden sadece saçlarını biraz düzeltti ve pencereye çıktı.
Görmek istediği sarı saçları hiçbir yerde göremiyordu; yalnız bahçede, annesinin yetiştirdiği çiçek kümesinin içinde parıldayan ve hışırdayan bir paket gördü.
...............
babyboy seni göremiyorum yalnız bir paket var sanırım
bigboy gecenin bu saatinde gelmemin yanlış olduğunu düşündüm pakedi ben koydum al onu
babyboy yani evime kadar geldin ve kapıyı bile çalmadan geri gittin öyle mi?
bigboy aynen
babyboy NEDEN?? keşke içeri gelseydin hiç olmazsa kapıyı çalsaydın
bigboy yoğun bir ders programım var ders arasında hızlıca gelip bıraktım işte aldın mı pakedi?
babyboy şimdi aldım içeri bakayım mı?
bigboy yok sakın bakma aptal mısın deku sana aldım paketi tabii ki bakacaksın
babyboy ya tamam sinirlenme heyecanlandım sadece
bigboy hayatında ilk kez mi hediye alıyorsun
babyboy hayır tabii ki ama
bigboy ama?
babyboy ama bunu sen verdin diğer insanlarla bir tutma kendini
...........
Mesajı gönderdikten hemen sonra telefonunu yatağın üstüne atmıştı İzuku, paniklemişti. Mesajı göndermeyecekti, yanlışlıkla olmuştu...
Düşünme saati gelmiş olmalı ki art arda yüzlerce cümle kurup mırıldanıyordu, o sırada gözüne masadaki paket ilişti.
Özensiz bir şekilde paketlenmiş bir kutuydu bu, gülümsedi ve nazikçe pakedi açtı İzuku.
Kare kutu siyaha boyanmış, üzerine yeşil yıldızlar çizilmişti, İzuku kutuyu açtığında içinden iki üç düzine fosforlu yıldız çıkmıştı.
Çocukluğundan beri her zaman sevdiği yıldızlar artık geceleri onun odasında parlayacaklardı.
Mutlulukla ayağa kalktı ve odasının içerisinde makas ve bant ararken oradan oraya koşturdu. Küçük çocuklar gibiydi, yeni eşyasını hemen yerleştirmek istiyordu.
...........
bigboy anladım
babyboy
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
