02.07.2017
"Tam beş yıl sonra aynı saat ve aynı yerde, tamam mı?"
Hoseok oldukça korkutucu bakışlarla hepsine tek tek baktı. Karşısındaki altı adam, hayır, aslında hiç büyümeyen altı adam, sırıtarak onu izliyordu.
"Tamam dedik ya Hobi! Ne diye bu konuyu bu kadar uzattın anlamadım."
Yoongi sitem ettiği sırada göz ucuyla bakındı ona. Bol tişört ve pantolonunun yanında bir de yeni yeni uzattığı saçları rüzgarla dans ediyordu adeta. Koluna taktığı bileklikler ve saçında ki bandana havalı gelmişti gözüne. Onun kendine has olan tarzını hep beğenmişti zaten
"Şartlar ne olursa olsun, aramız bozulsa bile yine burda, bizim mekanımızda buluşalım."
Oldukça kararlıydı Hoseok. Üniversitenin dördüncü yılındaydı ve kendine herkesin imrenecegi bir arkadaş grubu yapmıştı. Onlarla bağını koparmak istememesi onun en doğal hakkıydı.
"Oğlum aramız bozulur mu hiç bizim? Saçma sapan konuşma."
Jungkook öne atıldığında hepsi onu bir ağızdan onaylamıştı. Bu hallerine ise olacak her şeyi bilen hayali varlıklar oldukça gülmüştü. Şeytan ise çoktan film izler gibi, yerine geçip olacakları beklemeye başladı, büyük bir mutlulukla.
02.07.2022
Kasvetli, boğucu bir hava hakimdi şehre. Üstelik rüzgar sinirle ordan oraya dolanıyordu, sanki içindeki çığlığı birilerine duyurmak ister gibiydi. Radyo ve televizyonlardan çoktan evden çıkmayın uyarısı yapılmıştı bile. Oysa temmuz ayının başıydı daha. Kim bilir, belki de tüm bu şey yedi adamın içindeki duyguların dışarı vurmuş haliydi.
Beş yıl, dile kolay.
Beş yıl önce kime sorsanız onların asla dağılmayacağını söylerdi çünkü her biri birbirine öyle bağlıydı ki, onlarınki sıradan bir arkadaşlık değildi. Herkes imrenirdi onlara.
Kendileri de bunun oldukça farkındaydılar.Hoseok beş yıl önce anlaştıkları saatin bir saat öncesinden çıkmıştı yola. Bizim mekanımız diye adlandırdıkları o yer Hoseok'un uzun ısrarları sonucu ailesinin ona aldığı tek katlı bir evdi. İçini arkadaşlarıyla beraber döşemişti. Ayrıca yedi tane anahtar yaptırmıştı. Orası artık onların eviydi. Hoseok zengindi ve bunu o zamanlar dibine kadar kullanıyordu.
Her biri stresli bir şekilde uyanmıştı o sabah. Gitmek istemiyorlardı o buluşmaya. Yüzleşmekten korkuyorlardı. En çokta Taehyung. Oraya gitmemek için ölmeyi tercih ederdi.
Altı adamın -jungkook hariç- aklında tek bir soru vardı. Jungkook gelecek mi? En büyük haksızlık ona yapılmıştı ve hepsi de bunun farkındaydı.
Jungkook ise hiç olmayacağı kadar tepkisizdi o gün. Son üç yıldır zaten ruh gibi yaşıyordu ama bugün bir ayrıydı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Mesela oraya gidip hiçbir şey olmamış gibi onlarla sohbet mi edecekti? Ya da hesap mı soracaktı onlara? Bunun için fazla yorgundu. Yaşadıklarının vermiş olduğu bir yorgunluktu bu.
Hoseok yıllardır o eve uğramıyordu. Hiçbiri uğramıyordu gerçi. Buluşma yerine giderken o yollardan geçmek hiçte iyi gelmemişti ona. Aklına gelen anılar başına ağrılar girmesine ve midesinin bulanmasına sebep oluyordu. Anahtarı bile o deliğe titreyen elleriyle zar zor sokmuştu. Yıllardır kullanılmayan bu evin içinde durabilecek bir hale getirmesi için bir hafta öncesinden temizlikçi bile tutmuş, her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü.
Hepsinin gözü akrep ve yelkovanda idi. Zaman dursun istiyorlardı ama yaşamak oyun değildi ki.
Yelkovan hızla hareket etti ve onlar buna boyun eğdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar Sonra- Taekook
Fanfiction"Tam beş yıl sonra aynı saat ve aynı yerde, tamam mı?"