=Bölüm 5=

35 4 0
                                    

Bu sabah kalktığımda Sude'yi kaldırmaya gittim çünkü beraber denize gidecektik. Geleli 4 gün oldu ama hiç denize gitmedik.

"Sude kalk artık ya. Kaçtır sesliyorum. Bir uyan yani. Bir bak neler oluyor? Neler bitiyor?"

"Tamam ya. Kalktım." dedi uykulu bir sesle.

"Üstümü giyinip çıkıyorum. Kalmamış olursan pataklarım."

"Kalktım." dedi doğrulup.

Bikinimi ve plaj elbisemi giyindiğimde Sude aşağıdan bağırdı.

Sahile geldiğimizde sadece 2 şezlong boştu. Birine ben birine de Sude yerleşti.

Bir yanımda Sude bir yanımda tanımadığım bir kız olacak şekilde bir şezlonga yerleştim.

Yanımdaki tanımadığım kız kafasını kaldırıp bana baktı. Elini uzatıp "Ben Hira." dedi sempatik gülüşüyle.

Uzattığı elini tutup "Elif. Memnun oldum." dedim gülümseyerek.

Hira'nın yanındaki kız da kafasını kaldırıp bana baktı. Aynı şekilde elini uzatıp "Alara." dedi gülümseyerek. Bende gulumseyip "Elif. Memnun oldum. Bu da kardeşim Sude." dedim Sude'yi göstererek.

"Memnun oldum." dediler birbirlerine.

Ne çok duydum bu lafı bugün.

Alarak ve Sude güneş kremlerini surerlerken Hira'yla birlikte içecek bir şeyler almaya gittik.

Elime içeceğimi alıp arkama döner dönmez bir çocukla çarpışıp bütün meyve suyunu üstüne boşalttım.

Hey ben benim sakarlığımı...

"Ya çok çok özür dilerim. Gerçekten istemeyerek oldu. Kusura bakma."

"Bir de osteyerk olsaydı. Şu üstümün haline bak. Sağol gerçekten. Bütün gün böyle gezerim ben. Yaptığınızı beğendiniz mi hanımefendi?" Aah! Ukalaya bak sen. Ulan sen benim arkamda ne arıyorsun?

"Eeh uzatma! Özür diledik ya işte ne çığırıyorsun?" deyip hızlı adımlarla uzaklaştım.

Şezlonga geldiğimde Alara sordu

"Noldu sana? Neyin var? Sinirli gibisin?"

"Yok bir şeyim sadece birinin üstüne meyve suyu döktüm." dediğimde ikisi de gülmeye başladı.

"Ne gülüyorsunuz be? Allah Allah! Neyse ben biraz yüzeceğim."

Elbisemi çıkarıp denize ilerledim.

Bedenimi soğuk suya bırakır bırakmaz rahatlık hissettim. Sanki kuş olup uçmuştum.

Rahatlayayım derken nerelere ilerlediğimin farkında değildim. Su da yükselmişti. Çok mu gittim ne? Korkuyorum sanki biraz. Kimse de yok. Valla sıçtım. Tek başıma ölüp gideceğim buralarda.

Sude'nin ağzından;


Kızlarla sohbetimiz bayağı koyulaşmıştı. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadım. Ablam da yoktu bayrağıdır. Neredeydi bu kız allah aşkına? Başına bir şey gelmiş olmasın?

Tövbe Allahım çok tövbe!

Allahım sen koru!

Lan boğulmasın bu sakın? Rahatlıyorum ayağına ilerlediyse?

"Kızlar ablam yok!" dedim endişeli bir sesle.

"Nasıl yok ya? Yüzmeye gidiyorum demişti. Ne kadar oldu gideli?"

"Y-yarım saat!"

"Hmm. Cankurtaran!" diye çığırdı Hira. Sakin be yavrum.

"Ben açılıyorum. Siz cankurtarana koşun."

"Tamam."

"Anlaştık."

Hira'nın ağzından;

Sude denize giderken biz de cankurtarana gidiyorduk.

"Cankurtaran bey, cankurtaran bey! Yardım edin lütfen! Arkadaşımız yarım saattir kayıp. Yüzmek için denize gidecekti. Yarım saat oldu hala yok. Ortalıkta da görünmüyor. Bulun onu nolur! Adı Elif." dedim hızlı hızlı konuşarak. Umarım anlamıştır.

Yaklaşık 2 dakika sonra cankurtaran bota atlayıp denize açıldı.

Umarım bulursun.

Sude'nin ağzından;

Allah'ım kötü şeyler düşünmek istemiyorum. O yüzden düşünmeyeceğim.

Ona bir şey olmasın n'olur Allah'ım.

Yakınlardan bir bot sesi duydum birden. Kesin bizim kızlar yolladı.

Bota yaklaşıp sordum

"Ablama geldiniz değil mi? Adı Elif. Hadi gidelim."

Adamın uzattığı elini tutup bota bindim.

Yaklaşık 15 dakikadır dolaşıyoruz. Ama onu bulamıyoruz. İyice endişeleniyorum.

"Neredesin abla?" diye mırıldandım.

Ah! Allahım işte orda suyun üstünde bir beden var. Yaşasın bulduk.

Bir dakika!?

Beden suyun üstünde.

Suyun üstünde beden.

Üstünde beden suyu..

Ne saçmalıyorum?

Ablamı bulduğumamı sevineyim?

Yoksa bedeninin suyun üstünde hareketsiz olmasina mı üzüleyim?

Cankurtaran ablamı bota bindirdiğinde ablama seslendim.

"Abla! Abla ses ver bak ben buradayım. Hadi uyan."

Uyanmıyor!

Sahile geldimizde cankurtaran ablamı kucağına alıp kumsala yatırdı.

Bir kaç kalp masajı yaptı. Fakat hiçbir işe yaramadı.

En sonunda suni teneffüs yapmaya hazırlandı.

Elleriyle ağzını açıp ağzından içeri hava verdi.

Hadi be abla. Uyan artık lütfen!

Birden öksürmeye ağzından su çıkarmaya başladı.

Doğrulup kendine gelmeye ne olduğunu anlamaya çalıştı.

Seni seviyorum ablam...

Yaz TatiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin