"Moonlight and liquor, you make me sick
Baby, don't tell me you wanted your kiss
And I'm afraid to let you in
Yeah, I don't wanna fall again, yeah"
***
Selamlar, uzun bir aradan sonra bölüm geldi. Yorum yaparak okursanız çok sevinirim.
UYARI: Neredeyse tamamen smuttan oluşan bir bölüm. Yani +18. ARTI ON SEKİZ!
İyi okumalar^^
***
Göğsünde solan çiçekler tek tek geri açılıyordu sanki, tek ihtiyaçları omeganın nefesleriymişçesine...
Jungkook uyuşan bedenini yok saymaya çalışarak boynunu kütletmeye çalıştı sessizce. Kaç dakikadır bu haldelerdi Tanrı bilirdi. Bir eli omeganın belini kavramışken diğer eli yumuşak ipek saçlarında yavaşça geziniyordu. Bedeni bulundukları konumdan ne kadar rahatsızsa ruhu tam tersi, bir o kadar huzurluydu.
Kokusu... evin buram buram o güzel kokusuyla dolu olması yetmezmiş gibi göğsünde bir çiçek gibi açan omeganın tatlı kokusuyla sarhoş olmuş hissediyordu. Ayrı kaldıkları onca zamanı telafi etmek istercesine sessiz ama derin nefesler çekiyordu içine alfa.
Ne ara bu kokuyu bu kadar sevmişti de sürekli yanında ister olmuştu , ne ara omeganın varlığına bu kadar alışmıştı da yokluğu cehennem ateşlerinde kavrulmasına yetmişti? Ah inatçı, asi, karşı konulamaz omega... Alfasının omegası...
Jin rahatsız edici pozisyonunun da etkisiyle ağrıyan gözlerini yavaşça araladığında omegasının hissettiği güven ve huzur ile mayıştığını farkedebilmişti. Başının altındaki sert göğsün aldığı düzenli nefeslerle yavaşça hareket ediyor oluşu bile omegası için bir güvenceydi. Alfası yanındaydı... Onu sarıp sarmalıyordu...
"Dilediğin kadar kucağımda uyuyor numarası yapabilirsin güzelim fakat yine de yatağında rahatça uzanmanı tercih ederim."
Jin duyduklarıyla birkaç kez gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırdı. Yine de başını alfanın sert göğsünden kaldırmaya yeltenmedi.
"Uyumadığımı nasıl anladın ki?"
"Nefeslerin düzensizleşti ve kucağıma daha da sırnaşmaya başladın. Belki farkında değilsin ama omegan benim için deli oluyor."
Alfanın son sözleriyle Jin hızlıca başını huzur bulduğu göğüsten kaldırdı ve sert tutmaya çalıştığı bakışlarıyla alfanın yüzüne bakmaya başladı.
Jungkook sadece omzunu silkmekle yetindi zira omega gerçeği en başından beri bilmesine rağmen inkar etmemiş miydi? Kendi omegasını dinlemeyerek yeterince ikisine de acı vermişti.
"Korkutucudan ziyade sevimli bir hamstera benziyorsun şu an."
Jungkook'un gülerek söylediğine karşılık gülmemek için dudağını ısırdı ve hafifçe omzuna vurmak için elini kaldırdığında alfa reflekse elini kaldırarak engel olmaya çalıştığında ağzından kaçan iniltiyi bastıramadı.
Az önce yaşananların tokat gibi yüzüne çarpmasıyla Jin telaşla alfanın büyük elini yavaşça avuçlarının arasına aldı. Eklem yerlerinin yer yer kızararak şiştiğini görünce göz yaşları çoktan görüşünü bulanıklaştırmaya başlamıştı bile.
Aptal omegası yüzündendi her şey. O gün de omegasını suçlamıştı bu gün de omegasını suçluyordu...
Jungkook taptığı dolgun dudakların titrediğini görünce diğer eliyle omeganın çenesini tutarak yüzünü görmeye çalıştığında omega huysuzlanarak ona engel olmaya çalışıyordu.
