PART 2

763 49 11
                                    

"Who came to make sweet love? Not me.
Who came to kiss and hug? Not me."

UYARI: Neredeyse tamamen smuttan oluşan bir bölüm. Yani +18. ARTI ON SEKİZ!

İyi okumalar^^ 

 (Oy ve yorum yaparsanız sevinirim.)

"Sen delirmişsin!"

Jin hayatındaki en saçma geceyi yaşadığına emindi. Önce en yakın arkadaşı zor durumda kalmasın diye tüm kriterlerini hiçe sayarak tanımadığı bir alfanın ilk rutuna yardımcı olmayı kabul etmişti. Sonrasındaysa hiç de kızgınlıktaymış gibi durmayan alfa tarafından reddedilmişti ki bu bir ilkti. Aptal alfa! Bir bakıma omegası rahatlamıştı çünkü alfanın yanında inanılmaz bir baskı altında hissetmişti kendisini. Ama adi komiser yardımcısı alfayı ikna etmesi dışında ona başka bir seçeneğinin olmadığını özellikle vurgulamıştı. Alfayla bu konuda uzlaşabileceğini sanması tamamen aptallıktı belli ki.

Aklına gelen tek şey bir geceliğine burada kalmaktı ki Namjoon en azından bir gece de olsa beraber olduklarına inanabilirdi böylece. Ama karşısındaki alfanın kafasında dönen tilkiler ile aynı paydada bulaşabileceğini sanmıyordu. Jin özgür bir omega olarak kalmakta kararlıydı. Hele de karşısındaki gibi toy bir alfanın omegası olmak... Ha, sinirleri bozuk olmasa buna dakikalarca kahkaha atabilirdi.

"Sadece birkaç ay omegammış gibi davranacaksın, sonra herkes kendi yoluna. Kazan kazan durumu, ikimiz de abimden ve onun tehditlerinden kurtulmuş olacağız..." Alfanın sesi ikna çabalarının etkisiyle bitkin çıkıyordu. Ya da bir kaç saat önce geçirdiği kızgınlık atağının etkisiyle...

"Çocuk oyuncağı değil ki bu. Abin daha ilk dakikadan mühürlenmediğimizi anladığında ne olacak sanıyorsun. Aksine onunla oyun oynadığımız için daha da ileri gidecek."

Jin, alfayla mühürlü bir eş gibi davranmayı bırak beraber uyumlu bir çift gibi rol yapabileceklerine bile inanmıyordu. O suysa, alfa ateşti; o aysa, alfa güneşti; o kuzuysa, alfa kurttu... 

"Onu bana bırak, senin sadece yanımda durman yeterli. Onu nasıl ikna edeceğimi biliyorum. Senden istediğim tek şey bana uyum sağlaman."

Jin, alfanın onu ikna etmek için bu kadar fazla çaba sarfetmesini beklemiyordu.

"Neden bu kadar çok istiyorsun bunu?" 

Alfa, omeganın sorusuyla bir kaç saniye duraksadı. Anlatsa da anlayabileceğini sanmıyordu bu yüzden yüzeysel bir cevap vermekle yetindi.

"Ailevi meseleler..."

Omega şeytanlarının zihnine sızdığını hissedebiliyordu. 

"Bu gece burada kalıp, düşünmeme izin ver. Bu öylece karar verebilceğim basit bir konu değil farkındaysan."

Sesinin özellikle kararsız ve çaresiz çıkmasına özen gösterdi. Bir yandan da başı önünde elleriyle oynuyordu utanmışçasına.

Alfa omegayı eninde sonunda ikna edeceğinin düşüncesiyle kabul etti omeganın dediğini.

***

Jin, iki kişilik yatağın üzerindeki valizini altüst etse de gece uyurken giyebileceği usturuplu bir kıyafet bulamamıştı. Buraya ne için geldiği düşünülürse bu oldukça normal olsa da valize birkaç parça gündelik kıyafet atmadığına pişmandı.

THE NEW PROPOSAL ~jinkook~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin