Haikyuu x Reader

16.

Date tech maçı sonrası takımca yemek yiyorduk. Keyfmiz yerindeydi çünkü ilk maçımız galibiyetle sonlanmıştı.

Noya sessizliği bozdu.
+Maç 3-2 bitti ya.. çok korktum kaybederiz diye . Hatta bir ara oyundan fena düştük. seti verdik ama ona rağmen kazandık!
Ukai gülümsedi.

Sonra kaptan konuştu.
+Takıma çok çabuk adapte oldun Natsu. Sen olmasaydın kazanmamız çok zordu.

Daichi'ye bakıp güldüm.

-teşekkür ederim.
Sonra Ukai bana bakıp konuştu.
+Sana bakınca Japonya'nın milli pasör çaprazı Miyuki Kano geliyor aklıma Chinatsu.

Duraksadı.

+Yani demek istediğim. Oynayış stilleriniz çok benziyor. Hareketleriniz.. manşet alırken kollarını tutuş şeklini görmek bile bana televizyon ekranında Miyuki'yi izliyormuş gibi hissettiriyor.

Gururlandım. Yani, miyuki benim voleybola başlama etkenlerimdendi.

..

"İKİ EFSANE YAN YANA"

Oikawa ile okula yürüyorduk. Hala gördüğüm rüyayı düşünüyordum.

Üstümde japon milli takımı forması vardı. Miyuki Kano ile yan yana medya için kameramanlara poz vermiştik. Miyuki yaşlanmıştı. Fotoğraf çekildikten sonra Miyuki omuzlarımdan tutup beni kendine çevirdi.
+Sen bu ülkenin voleybolunun kaderini değiştireceksin.

Sonra da gazetelerde ikimizin fotoğrafını "iki efsane yan yana" manşeti altında görmüştüm.

Rüyayı düşünürken telefonuma bildirim geldi. Oikawa ile çoktan ayrılmıştık.

Mesajı açtım
..

Shoyo Hinata
---
CHI! Bu gün okulu asmaya karar verdik. Tüm gün gezineceğiz bir kaç kişi. Gelmek ister misin? Annene sor ama ha!

Bekle sorayım.
✓✓

Annemi aradım. Önce istemesede Shoyo 'nun da gitmediğini duyunca bu günlük izin verebilirim dedi.

SORDUN MU??
CHII!
hEEEEY!

Sordum sordum izin verdi. Nerede buluşuyoruz ki?

Okulun çaprazındaki marketin önüne gel! Bekliyoruuuz!!!

Tamaam

Telefonu cebime soktum ve shoyo'nun söylediği yere gittim. Bir grup kişi marketin önünde cidden bekliyordu.

Sonra şok içinde bağırdım.

-ULAN KAKAWA!

Oikawa arkasını dönüp benimle göz göze geldiği gibi koşmaya başladı. Koşup onu ensesinden yakaladım.

-Neden söylemedin okula gitmeyeceğini!

Garip garip güldü.

+Eeh. Hahah. Şey. Bİ DAKİKA DA SENDE BANA SÖYLEMEDİN!
-BENİM ŞİMDİ HABERİM OLDU ÇÜNKÜ!
+EEEE YAZSAYDIN ABICİĞİNE O ZAMAN!
-doğru dedin..
+Her neyse! Anneme sormuştum zaten!
-bende sordum! Niye söylemedi ki abinde sordu diye..

Sonra omzumda bir kol hissettim.

+HEEY HEY HEAAUUY! KÜÇÜK ŞAMPİYON GELMİŞ!

Bokuto gülümseyerek bana sarılmaya çalıştı. Denedi..?

+Hey Bokuto! Kızı boğuyorsun!

Güldü.
+Ne alaka akaashii! Sarılıyo-
AAAAA KIZ BAYILDI!

...
Bir süredir sohbet ede ede yürüyorduk. Sonra Osamu herkese seslendi.
+aç mısınız ya? Ben kahvaltı yapmadım.
Atsumu ona baktı;
+Hep açsın zaten davar.
Osamu ona ölümcül bir bakış attı.
Kuroo cevap verdi.
+Bende açım!!
Oikawa da cevapladı.
+Hepimiz açız sanırım. Marketten birşeyler aldıktan sonra tepeye çıkıp oturarak yiyelim mi?

Ben konuştum.
-olur.
Bokuto bağırdı.
+ŞAMPİYON NE DERSE OOO!
Sonra kikirdedi. Ona bakarak güldüm.

Hepimiz ilerideki bir markete girdik.
Marketi yaşlı bir kadın işletiyordu.
Oikawa ile iki sandviç ve meyve suyu aldık. İkimizinkini ödemek için kasaya gittim.

Önümde atsumu vardı. Arkasını dönüp bana baktı ve gülümsedi. Teyzecik de bunu görmüş olacak ki;

+Uzun zamandır buraya genç bir grup gelmemişti. Oy yavrularım siz sevgili misiniz? Nası da tatlılar canlarım.
Atsumu'nun yanağını sıktı.

-yok teyze ben tanımıyorum onu.
..
-Kolay gelsin teyze!
+Saol yavrucuğum!

Marketten çıkıp tepeye yürümeye başladık.

Atsumu yanıma gelip eğildi.
+Niye öyle dedin ki arkadaşız deseydin keşke paramparça oldum tanımıyorum diyince ühü.
Ağlama taklidi yaptı.
-Dilim sürtüşmüş.
Ona sırıtıp ilerleyerek önüne geçtim ve oikawa'nın koluna girdim.

...

Tepede oturmuş manzarayı izliyorduk.
Derin bir nefes verip çimlere uzandım. Tepemdeki ağaçlara bakarken burnuma bir yaprak düştü. Yaprağı aldım.
-Onun gibi olacağım.
Duraksadım.
-Ondan daha da iyi olacağım. Efsane olacağım.

Sonra yanıma sol tarafımdan biri yuvarlanarak geldi.

+Hep böyle ağaç izlemeyi sever misin?
Ona döndüm. Suratlarımız dip dibeydi.
-Hııı. Severim.
Gözlerini benimkilerden ayırdı ve yukarı baktı. Ben hala ona bakıyordum.
+Birşey soracaktım aslında.
-Biliyorum Atsumu. Başka türlü niye gelesin.

Biraz durdu ve konuştu.
+Neden karma takım? Yani. Kadın liginde neden oynamak istemedin?. Ayrıca.. karma takımla milli takıma gidemeyeceğini biliyorsun.. değil mi?

Gözlerimi ondan çektim ve onun baktığı şekilde yukarı baktım.

-Bir şansım vardı ve bende kullandım.
Bana baktı. Gülümsedim
+Yanii..?
-Yani Milli takıma gitmeyi tabii ki de çok istiyorum ama oraya giden yol buradan da geçiyor benim için. Karma takımların beni daha çok geliştirdiğini düşünüyorum. İşte Karasuno benim fırsatımdı. Ülkemde Tanınmak için.

Ona döndüm
Bana bakıyordu zaten.

+Haklısın.
Sonra kalktı. Çömelerek bana kalkmam için elini uzattı ve diğerlerinin yanına gittik.

...