Late night

150 9 2
                                    

Hava almak için dışarı çıkmış, balkon parmaklıklarına yaslanmış bir halde şu an içinde bulunduğum durumu düşünüyordum.

Hava kuruydu. Araba egzozlarıyla karışmış yemek kokularını burnuma getiren iğrenç bir rüzgar esti.

Midem bulanmıştı. Ya da ben stresten bulanan midemi, o kokuya bağlamıştım.

Ellerimi yüzüme götürdüm ve suratımı avuçlarım arasına aldım.

"Ben ne yapıyorum? Neden kız takımlarından birinde oynayıp en iyi olmak yerine, buranın erkekleri arasındaki kız olarak bilinmeyi seçiyorum? Çoğu insan bana sinir oluyordur.. Neden böyle oldu? Her şeyi salmış gibiyim. Derslerim de iyi değil. Tek kaçış yolum voleyboldu, hatta en iyi olduğum tek şey voleyboldu. Ama şu an en iyi olduğum konuda bile önüme geçtiler. Neden böyle oluyor? Bu kampa en başından gelmemeliydim.. Hatta, voleybolu bırakıp derslerime odaklanmalıyım.. Belki..."

Yan balkondan gelen ses düşüncelerimi böldü.

"-Chi! Gece gece ne yapıyorsun dışarıda? Üşüteceksin."

Balkondan sarkan bir adam figürü bana bakıyordu. Karanlıktan suratını seçemedim ama sesinden Atsumu'yu tanıdım.

Bizim balkonun ışığını açtım, ve sorgularcasına yan balkondaki Atsumu'ya seslendim.

"-Asıl sen ne yapıyorsun? Hem üşütmem ben, hava iyi."

Atsumu'nun yüz ifadesinden anlaşılacak ki, ne dediğimi anlamadı. Sonra kendi kendine cıklayıp kendi balkonunun demir parmaklıklarına çıktı.

"-Kay, geliyorum."

Bir adım sonra karşımda dikiliyordu zaten.

Arkasında duran tozlu tabureyi kendine çekti ve oturdu.

"-Anlat bana. Gece gece ne derdin var?"

Kafamı iki yana salladım.

"-Bir şey yok. Hava almak için çıktım."

O ise bir süre bana boş bakışlarla baktı. Sonra ise kaşlarını çattı ve o da benim gibi başını iki yana salladı, sonra ise ayağa kalkıp yanıma geldi.
İkimiz yan yana parmaklıklara dayanmış, gökyüzüne bakıyorduk.

Tabii, ben gökyüzüne bakan taraftım. O hala bana bakıyordu.

Derin bir nefes verdi ve tekrar konuştu.

"-Dert anlatılacak biri gibi durmadığımın farkındayım. Ama şu an senin için endişeliyim. Lütfen, en azından kafana taktığın şeyi anlat ve beraber çözüm bulmaya çalışalım."

Bir süre cevap vermedim. Boş boş binalara bakıyordum.

"-Saçma sapan bir konu. Anlatmaya değmez."

Elleriyle tutunduğu parmaklıkları sıktı.

"-Saçma şeyleri kafana takmazsın ki sen?"

Güldüm.

"-Takarım"

Sesli bir biçimde nefes verdi.

"-Sen bilirsin. Anlatmak istersen çekinme-"

Lafını bitirmeden sustu, ve bana baktı.
Yüzüme düşen perçemlerimi iki yana itti.

Kaşları artık çatık değildi. Aniden bana sarıldı ve üzgün bir ifade takındı.

...

Yanaklarım ıslaktı. Ama ağladığımı fark bile edememiştim.

"-Sarılırsan ağlarım Atsumu."

Sessizce güldü.

"-Zaten ağlıyorsun ya, saftirik."

Biz küçükken de bana saftirik derdi. Güldüm.

...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Haikyuu x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin