Kahverengi uzun saçları, üzerinde bulunan bol ve kabarık elbise olduğu konumu gayet iyi bir şekilde belli ediyordu. Gözleri yavaşça yatakta uzanmış olan genç kıza kaydığı zaman istemsizce titrek bir nefes aldı. Onu bu halde görmek içinde bir yerlerde bir şeylerin sızlamasına sebep olmuştu. Ama hemen yüzüne her zaman yaptığı gibi sahte bir maske taktı. Ve önünde hizmette bulunan hizmetçilere dönerek;
"Çıkabilirsiniz!" verdiği emir ile yanında duran hizmetliler kendisine şaşkın bir şekilde bakıp "Prensesim bir Siriusla aynı oda da durmak istediğinize emin misiniz?" dediği zaman prenses yavaşça yutkundu ve baş parmağı ile ensesini kaşıdı bu kaşıma onun için stres anlarında yaptığı bir refleksdi. Sonra "Emrimi ikiletmeyi ne zaman öğrendiniz?" dedi sinirle. Bu sözcükleri duyan hizmetliler hızlı bir şekilde prensesin önünde eğilerek geriye doğru yürümeye başladılar.
Tüm prenseslerin sözü hizmetliler için geçerliydi ancak bu prensesin olduğu konum diğerlerine göre farklıydı. Belki bunun sebeplerinden biri de eşinin onu fazlasıyla önemsemesiydi.
Onun bulunduğu konum hem fazlasıyla üstteydi hemde en önemlilerden biriydi. Kral Jeon Jungkook'dan sonra tahta geçecek kişinin eşiydi prenses.Gorseon Krallığındaki soy ağacına sonrasında dahil olanlardandı;
Prens Kim Taehyung'un eşi Prenses
Kim Jennie.Kim Jennie odada kimsenin olmadığına emin olmak istercesine ayağa kalktı ve perdelerin arkasından, masanın altına kadar her yere baktı. Eğilmiş olduğu masanın altından kalktığı zaman önüne gelen kahverengi uzun saçlarını geriye çekerek başında bulunan tacı düzeltti.
Yavaşça kapının yanına yaklaşarak kilit deliğinden birilerinin olup olmadığına bakarken emin olduktan sonra tekraren büyük yatağın olduğu tarafa ilerledi.
Yatağın üzerine uzanmış olan genç kız çok fazla dikkatini çekmişti. Kim olduğunu bilse de uyandığı zaman kendisine karşı olan tavrını düşünemiyordu. Onu yıllar sonra canlı bir şekilde gördüğü zaman ne tepki verecekti acaba? Ya da kendisi olduğuna inanacak mıydı?
Sesli bir şekilde yutkundu ve onu uyandırmamaya karar verdi. Elbet kendisi uyandırdı.Jennie uzun ve narin elleriyle ona dokunmak istedi ama bundan hemen vazgeçti. Yıllardır görmediği kız kardeşini şimdi görüp hasret gidermek isterdi ama o artık bir Gorseon'luydu.
Her ne kadar bir süreliğine olsada.
Kim Jennie, stres ile boynunu kaşıyor ve ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Gözleri yatakta uzanmış olan beden hariç her yere ulaşıyordu. Ona bakmak zihninin derinliklerinde siyah bir kutuya koyduğu anılarını gün yüzüne çıkartıyor ve canının yanmasına sebep oluyordu.
Sahi Pranpriya bu odaya ve bu hale nasıl gelmişti? Jennie üst üste atmış olduğu bacaklarına baktı. Sağ bacağını sallamaya devam ederken Pranpriya'nın morarmış yüzü geldi gözünün önüne.
Yapılan bu zehir oyununda zehri içen tek kişi Pranpriya olmuştu ve Kral Jeon Jungkook'un dikkatini güzelliği ve kendinden emir tavırları ile fazlasıyla çekmişti. Zehiri içtikten bir kaç dakika sonra bayılmıştı. Normalde onu yakıp gömmeleri gerekirken kralın aniden verdiği emir ile kaldırılıp panzehiri içirmeye götürmüşlerdi. En sonunda ise kralın özel emri ile burada sadece kraliyet ailesinin gelebildiği katta bir odaya yatırıldı. Kim Jennie ilk defa Jeongguk'a minnettar kalmıştı. Çünkü Jeongguk'un emri ile Pranpriya'nın yanında kalmaya başlamıştı.
"Umarım beni gördüğün zaman boğazıma sarılmazsın." dedi kısık çıkan sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LALISA |lisgguk
FanfictionKöle pazarında satılan Pranpriya Manobal, Kral Jeon Jungkook'un dikkatini fazlasıyla çekmişti. Lalisa ✗ Jungkook ©2023 |Mochipastah