1."KARANFİL SOKAK"

31 2 0
                                    

Umut dolu hayallerle çıktığım bu yolda, umarım sizler gibi güzel okurlar ile karşılaşırım. Hayatımın her evresinde bulunan yazma aşkı ile, sizlere birşeyler aşılayabilirsem eğer, bundan onur duyarım. "Karanfil Sokak" adlı bu kitap, aklımda olan sayısız kitaplardan sadece biri. Bu kitabı özel kılacak olan tek şey, buna dair tutunduğum heveslerim olacak. Umarım hepimiz umduğumuz şeyleri buluruz. Siz umduğunuz kadar güzel bir kitap kazanır, bende umduğum kadarıyla güzel okurlar... Söyleyeceklerim bu kadar. Güneşli günler dilerim herkese❣️

...

13 Mart 2021.

Issız ve karanlık bir sokağın pençesinde dönüyordu o geceye ait yaşananlar. Gece şeytan ini tıpkı bir cehennem kadar yakıcıydı. Kurtlar uluyadursun, ağaçlar uzunca gövdelerini bırakıyordu pencere pervazlarına. Sessiz gecenin ritmine bir melodi eşlik ediyordu.

Bu bir kadının tanıdık çığlık sesiydi sanki...

Acıyla karışık, yakıcı ve yargısızca tutum vardı herkes üzerinde. Gelen sormuyor, giden merak etmiyordu bu sesleri. Bir gecede sağır olmuştu bütün duyular.

Sahi kime aitti bu ölümü çağırıştıran ses? Zihnim bulanıktı fakat ses çok gerçekçiydi. Belkide hayal dünyamın bana oynadığı bir oyundan ibaretti.

Çiseleyen yağmur, şimşeği güçlü bir gece ve şeytanın eşlik etmekten çekinmediği bir sokaktı burası.

Güçlü adım sesleri ve siyahın en yakıcı tonu ile kamuflaj edilmiş bir silüet, korkusuzca bırakıyordu izini taştan kaldırımlara. Gerisinde bıraktığı evler, sanki terkedilmiş birer hanelerden farksızdı. Oysaki gündüzleri ne çok canlıdır buralar. Sahi hala kabusmuydu tüm bu silik görüntüler?

Ağırlaşmış gözkapaklarım beni zorlasada açılmıştı bu kan kokan geceye. Duyduğum ve sadece kâbustan ibaret olduğunu düşündüğüm o çığlık sesi ile aralanmıştı gözlerim.

Hayal mi görüyordum yoksa hala uyuyormuydu zihnim?

Pencereden sızan fırtına nedeniyle uçuşan beyaz perdeye takıldı gözlerim. Ahenkle odanın içinde süzülen perde sayesinde, yüzüme vuran sert rüzgar gözlerimi tamamen açmama neden olmuştu.

Ardı kesilen sesler ile kâbus gördüğümü varsaymıştım. Çünkü uyandığımdan itibaren sessizliğin hüküm sürdüğü bu gecede, zihnim benimle sadece ufak bir oyun oynamıştı. Cılız bedenimi sürükleyerek, eskimiş pencereye doğru yürüdüm. Yüzüme değen sert rüzgar anında nefesimi keserken, hızla pencereyi kapatarak fırtına karşısındaki kalkanımı kullandım.

Kesilen nefesim anında düzene girerken, yeniden döndüm arkamda bıraktığım yatağıma. Zihnimde az önce duyduğum çığlığı bastırarak bu garip geceye açık olan gözlerimi kapattım ve çok geçmeden uykunun boşluğuna bıraktım kendimi.

İki yıl sonra;

23 Kasım 2023.

Ağaçların gölgelerini bıraktığı kaldırdımda, tek tıkırtı sesleri bana ait değildi ne yazık ki. Adımlarım tedirginlik ile hızlandı. Gökyüzü lacivert rengine yakın boyanıyordu. Soğuktan kızarmış ellerimi, ince ceketimin ceplerine yerleştirdim ve soğuktan üşüyen ellerim; böylelikle bir nebzede olsa ısındı.

Metro durağına dakikalar kala, kolumda duran saate çevirdim ruhsuz bakışlarımı. Yelkovanın duraksadığı sayılar, geciktiğimin habercisiydi.

Kimi an sıyrıldığım, kimi an ise çarpmaktan kaçamadığım kalabalık insan gürültüsü ile, metroya doğru ilerliyordum. Zihnimde; geç kaldığıma dair uyduracağım bahanelerle ilgili provalar yapıyordum. Pek bahane sayılmazdı aslında ama güçlü bahaneler her zaman işe yarardı.

KARANFİL SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin