Havaalanına gelmiştik. Koşa koşa içeriye girdim. İşte televizyondaki kadını gördüm ve ;
"Merhaba numaram '1504' beraber kalacağım kişiyle tanışabilir miyim?"dedim.
"Tabi ben sizi onun yanına götüreyim"dedi.
Biraz yürüdük ve arkası dönükken bile cool duran bi çocuğu gösterdi. Sarışındı galiba. Ona yaklaştıkça kalbim daha hızlı atıyordu. Neden bilmiyordum ama çok heyecanlıyım. Tam arkasında durdum. Ahh parfümüne bayılmıştım. Muhteşemdi. Tam "Merhaba" diyecektim ki birden önüne döndü ve elindeki suyu üzerime döktü. Kafamı kaldırdım. İçimden bi yuh artık dedim. Kahveyi üzerime döken çocuktu ve üzerime yine birşey dökmüştü.
"Ya sen benim üzerime birşey dökünce mutlu mu oluyorsun? "dedim.
"Neden arkamda duruyorsun?" dedi.
"Tam selam verecektim ki önüne döndün, ne yapabilirdim ki. "dedim.
"Noldu beni unutamadın da taa buralara kadar takip mi ettin?" dedi.
"Kendini beğenmişlik kendine zarar verir. Egon bu kadar fazla olmasın. "dedim.
He cnm dermişcesine sırıttı. Tatili ayarlayan görevli kadın geldi ;
"Tanıştınız mı?" dedi.
"Şimdi ben bunla aynı evde mi kalıcam? "dedim.
"Kabul etmiştiniz yani bir sorun yoktu" dedi. Kadını biri çağırdı ve gitti.
"Hah şaka gibi "dedim.
"Ben sana çok meraklıyım sanki" dedi.
"Birincisi bende sana meraklı değilim.
İkincisi üzerime birşey dökmek yok.
Üçüncüsü çok iletişim kurmak yok.
Dördüncüsü samimiyet yok.
Beşincisi yaklaşmak dokunmak yok. "dedim."Bende sana birşey söyliyim mi?" dedi.
Evet dercesine başımı salladım."Birincisi ve sonuncusu tipim değilsin."dedi ve gitti.
Arkasından ben seni çok beğendim zaten dedim bağırarak. Kendini beğenmiş nolcak işte. Herkes uçağa bindi.
"İnşallah yanyana oturmayız "dedim.
"Aynen" dedi.
Koltuk numaram 107 onunkisi 108 'di. Of inanmıyorum niye bu tesadüfler. Niyeee. Koltuklarımızın yanına gittik. Benim koltuğum pencere kenarındaydı. Onunkiside hemen yanımda. İlk önce ben oturdum daha sonra o. Direk kulaklığı taktı. Ve gözlerini kapattı. Birden;
"Beni izlemeyi kes"dedi .
"Seni mi izliyorum gözün kapalı nasıl görüyorsun hem sen? "dedim.
"Hissedebiliyorum bana baktığını" dedi.
"Senin özel güçlerin vardıda bana yeni mi söylüyorsun "dedim alaycı bir tavırla.
"Haha çok komiksin gerçekten sus ve bana da bakma" dedi.
Sonra pencereden bakındım. Arada ona bakıyordum. Ve hep gözgöze geliyorduk.
"Ne bakıyorsun? "dedim.
"Sana bakmıyorum pencereden bakıyorum." dedi.
"Çok istiyorsan yer değiştirelim "dedim.
"Hayır şimdi sen bana çok meraklısın ya yer değiştirirken üzerime falan düşersin." dedi gülerek.
"Ne diyosun sen ya? Sen kendini ne sanıyorsun.? "dedim.
Oradan geçen hostese döndüm ve ;"pardon bakarmısın?" dedim.
"Buyrun efendim "dedi.
"Yer değiştirmem mümkün mü?" dedim.
"Maalesef tüm koltuklar dolu Efendim. Sizi rahatsız eden birşey mi var? "dedi.
"Evet. Şu beyefendi" dedim burağı gösterek.
"Beyefendi bir sorun mu var? "dedi hostes.
"Hayır biz ikimizde yerimizden memnunuz siz gidebilirsiniz" dedi Burak.
"Ya neden öyle diyorsun sen benden kurtulacaktın bende senden ne güzel olucaktı. "dedim.
"Sanki 3 ay boyunca beraber yaşayacak olan biz değiliz." dedi.
"Of ben sana nasıl dayanacağım? "dedim.
"Sus ve uyu" dedi.
"Bana emir verme"dedim.
"Hoşuma gidiyor "dedi.
"Öyle istediğin gibi herkese emir veremezs..." dedim.
Birden uçak sarsıldı. Işıklar gitti. Çok korkmuştum. Korkudan Burağın elini tuttum. Hemde sımsıkı. Işıklar açıldı. Burak ilk önce elimize baktı ve sonra bana baktı ;
"Bal gibi asılıyorsun bana"dedi. Elimi hemen çektim.
"Korkudan oldu. Yok öyle birşey. "dedim.
"Tamam öyle olsun bakalım" dedi. Pek inanmışa benzemiyordu.
"İnanmıyormusun? Sen kimsinde sana asılıcam. Bi kere tipim değilsin. Gözlerin yeşil. O rengi hiç sevmem. Saçlarında çok dağınık. Boyun çok uzun. Tavırların berbat. Kısacası senden iğreniyorum. "dedim.
"Beni seven bütün kızlar böyle söyler ama" dedi yan gülüşüyle.
"Sinir ediyosun beni sinir"dedim biraz yüksek bir sesle.
Pencere döndüm tekrardan. Yiyecek ve içecek servisi oldu. Yemekler dağıtıldı ve ben hepsinden yedim. Burakta tabii. Uçak inişe geçti. Amerika'ya varmıştık. İnanamıyorum gerçekten çok mutluydum. Amerika bekle beni Gözde geliyoorr. Sonunda durmuştu. Sırasıyla bavulları aldık. Otobüslere bindik.
Direk evlerin olduğu yere geldik. Evin ön kısmı denize, arkası ormana bakıyordu. Burak'la bana birer tane anahtar verdiler. Tam kafa dinlemelik ve huzur bulucu bir yerdi. Gerçi Burak varken nasıl huzurlu olacaktım. Orası meçhul...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERŞEYİM OLDUN!
RomansaBay Kendini Beğenmiş ve Bayan Şikayetçi'nin aşkını okuyacaksınız..