Uyandığımda ellerimin altında kavruk, kaslı bir göğüs duruyordu. Nasıl yani? Bu bir rüya değil miydi? Gerçekten de Manson yanımda uyuyordu. Biz bütün gece sevişmiş miydik? İnanamıyorum bütün gece enerjisini emmiştim. Uzun bir süre uyanmayacağı anlamına geliyordu bu. O zaman kalkıp duş alabilir, bir fincan kahve içebilirdim. Duşa girdim, dün olanları düşündüm. Gece her şeyi çok içtiğim için uydurduğumu sanıyordum gerçi bacağımdaki morluklar gecenin kanıtıydı. Kendi kendime güldüm işimi halledip çıktım. Odadan olabildiğince sessizce eşyalarımı aldım ve banyoda giyindim. Mutfağa indim. Ev sessizdi. Merdivenlerden inerken oturma odasında kanepede Angela ile Tyler'ı uyurken gördüm. Lanet olsun her şey gerçek. Britney ve Miggle ne alemdeler acaba. Mutfaktan bir fincan alıp bahçeye çıktım. Temiz hava, güneş, kuş sesleri. Bu sabah çok güzeldi. Sanki bir şeyi unutmuştum. Neydi o? Kahvemden bir yudum daha aldım. Çimenlere uzandım ve güneşin tadını çıkardım. Bir kaç dakika sonra çimenlik soğudu, sırtımda hissedebiliyordum. Yüzümdeki güneş kapandı, birisi başımda dikiliyordu. Buz, Eric! Enerjisini hissetmiştim.
Eric: Günaydın Monik, gece ağır geçmiş gibi. Dedi gülerek.
Monica: Hiç düşündüğün gibi değil. Yani bir bakıma evet düşündüğün gibi tek bir farkla ben hepsini rüya sanmıştım. Dedim gülerek.
Eric çok rahattı aynı benim gibi. Onunla istediğim gibi konuşabilir hatta her şeyi anlatabilirdim. Bana normal olmayı hissettiriyordu.
Eric: Evet bir fincan kahveye hayır demem. Gidip kendim almak isterim ama karşılaşmak istemediğim sahneler var. Dedi kahkaha attı.
Monica: Lütfen uzaklaş, kendin al inan ben hiç görmek istemiyorum. Dedim gülerek.
Eric içeri yürümüştü. O sıra dün sormak istediğim bütün sorular uçup gitmişti. İnanılmaz akşamdan kalmaydım. Bunu atlatmam uzun sürecek gibiydi. Birde Tyler içerdeydi, ona katlanamıyordum tam bir mankafaydı. Yersiz şakaları, yersiz cümleleri Angelaya inanamıyordum nasıl onunla birlikte olabilir? Eric bu düşüncelerimi bozdu.
Eric: Monik deniz tuzlarını sen mi bozdun?
Monica: Neyi?
Eric: Dün buraya serptiğim deniz tuzlarını? Kötü enerjiyi içeri almayacaktı? Unuttun mu?
Monica: Aaaa hayır ben dünü hatırlamıyorum bile. Bir ara göle yüzmeye gittim, çilek tadında enerjili bir çocuk gördüm, eve geldim. Sonra hiç çıkmadım. Aaaa Tylerla Manson gelmiş ama o sıra ben uçuyordum. Onlardan biri yapmış olabilir mi?
Eric: Olamaz, normal insanlar bunları fark etmez bile. Bu işte bir terslik var. Deniz tuzuna frigler dokunamaz birisine dağıttırırlar.
Monica: Frigler mi? Avrupa-Hint kökenliler neden dokunamasın ki?
Eric: Hayır senin bildiğin Frigler değil. Nasıl desem kötüler? Kötü enerjililer. Ne bizim gibiler ne kendileri gibi arada kalmış pislikler. Düzen bozanlar.
Monica: Ooo pislikse eğer içerde iki tane var. Gerçi Miggle kötü enerji emici sadece. Ama Tyler pisliğin teki!
Eric: Burda şaka yapmıyorum Monica. Gerçekten tehlikelilerdir. Bu arada Miggledan hiç bahsetmemiştin. Kötü enerji emiciyse Frigler onu öldürmek ister nede olsa kötü enerjililer ahahahaha.
Monica: Şaka yapmayana bakın hele. İçerdeler test etmek istersen çaktırmadan yap ve beni görmediğini söyle Tyler götünü şu an hiç çekemem. Zaten neden geldiğini bilmiyorum katlanamam.
İçeriyi gösterdim. Gitti. Gerçektende görmek istediğim son kişi, gerçi Mansonında uyanması gerekiyor. İçeriye doğru yürüdüm. Kaderinden kaçamazsın Monicaaaaa.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enerjimi Geri Verin Lütfen
FantasyLütfen buz getirin! 🧊 Açlık geldiğinde ne kadar dayanabilirsin? Sevdiklerin gerçek yüzünü gördüğünde ne kadar yanında kalabilir?