Onu ilk gördüğüm an, zaman dursun istedim. Güvenlik beni kendime getirene kadar donup kalmış bir şekilde ona bakıyordum. Büyük ihtimal kafası güzel kız bana kitlendi diye düşünüyordu. O an bütün duygular iç içe geçmişti. Gece gibi karanlık gözleri, kavruk teni. Sanki ben ona çekiliyordum.
Güvenlik: Monica hanım, lütfen arkadaşınızı doğrulayın. Bir ton işimiz var daha fazla bekleyemeyiz.
Kendime gelmiştim, hızlıca gülümseyerek belgeleri imzaladım ve arkadaşımı içeri aldım. Arkasından onlarda devam etti. Eve yürürken hiç konuşmadım, onlar kendi aralarında muhabbet ediyorlardı. Sanki dilim tutulmuş gibiydi, kendimi ilk defa böyle hissediyordum. Eve varmıştık, içeri girerken gülümsedim ve 'Hoşgeldiniz' diye bildim.
Angela: Hoşgeldiniz çocuklar. Monicanın kusuruna bakmayın normalde çok konuşkandır. Kesin şarabı fazla kaçırdı.
Diyip gülmeye başladı.
Monica: Aslında Angelacım havuzdaydım ve siz gelene kadar 1 kadeh anca içebildim. Yemekten sonra havuz kenarında devam edelim isterseniz geceye. Dedim
Tyler ve Manson davetimiz için teşekkür edip içeri yemek masasına geçtiler.
Tyler Angelanın sevgilisi gibi bir şeydi. Aslında umrumda da değildi çünkü Angela kalbi geniş bir insandı. Tyler fazla alaycı birisiydi. Muhabbet ettikçe ne kadar sünepe olduğunu hissediyordum. Bu tip insanların enerjileri bulaşık suyu gibidir. Mutlu gibi gözükürler ama içlerinde fesatlık barındırırlar.
Manson isee... Nasıl tanımlanır bilmiyorum ama sıcak bir browni gibi. Her ısırıkta gelen o tatlı tadı, o haz. Konuşması hep seçici, düşünmeden konuşmuyordu. Göz temasına önem vererek dinliyordu. Ve ben o gözleri bütün gece görmek istiyordum.
Sofrayı toplamaya bana Tyler yardım etmişti. O sırada muhabbet ediyorduk. Derslerinin yoğunluğundan şikayet ediyordu.
Tyler: Eminim senin böyle sorunların olmamıştır. Sana düşük not vericek bir öğretmenin varlığını düşünemiyorum.
Monica: Saçmalama (güldüm) bütün öğretmenlerim Kadın ( göz kırptım).
Bir an duraksamıştı.
Tyler: Cinsiyetin önemi yoktur bence. Diyip gülmeye başlamıştı.
Tam bir adi gibiydi. Sürekli cinsellik düşündüğünü hissediyordum. Gerçi çok normal genç erkeklerin aklı fikri seksti.
Çok geçmeden havuz kenarına inmek için hazırlandık. Gerçi ben hazırdım çoktan kimonomla dolaşıyordum çünkü. Havuz kenarına inerken 2 şişe daha kaptık, şarküteri tabağı hazırladık.
Havuza vardığımızda Tyler hemen atladı arkasından Angelada öyle. Mansonla baş başa kalmıştık ve iki küçük çocuğa bakıyor gibiydik. Boş masa ve sandalye çekip getirdiklerimizi hazırlıyorduk.
Manson: Monica.. Nasılsın? Diyip sırıtmıştı.
Monica: İyiyim teşekkürler sen nasılsın? Diyip sırıtmıştım.
Manson: İyiyim. Dersler nasıl? İyi ki tatildeyiz. Zor olurdu yoksa gelmemiz. Gerçi teşekkürler davetiniz için. Çok güzel bir yermiş.
Monica: Rica ederiz. Evet farklı bir yapı. Göl kenarında villalar, site gibi. Kendi havuzu var. Güvenliği süper. Parti için biçilmiş kaftan. Diyip güldüm.
O an derslerden bahsetmek istemiyordum, bütün stresimi atmıştım çünkü. Biraz daha muhabbet etmeye başladık, kendimizden bahsettik. Git gide daha da yakınlaşıyorduk. Yanyana oturuyor, kadehlerimizi tokuşturuyorduk. Sürekli gülüyorduk masal gibiydi. Tam bir anda göz göze geldik ve tam öpüşecektik ki. Tylerla Angela bize su fırlattılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enerjimi Geri Verin Lütfen
FantasiLütfen buz getirin! 🧊 Açlık geldiğinde ne kadar dayanabilirsin? Sevdiklerin gerçek yüzünü gördüğünde ne kadar yanında kalabilir?
